Not: Bu yazı daha önce Oyungezer dergisinin Şubat 2014 sayısında yayınlanmıştır.
Half-Life 2 dendiğinde birçoğunuz için akan sular duruyor. Hatta o suların tekrar akması için Gabe Newell’ı gördüğü yerde pataklayacak insan sayısı da eminim ki hiç az değildir. Oyun tarihine damgasını vuran Half-Life 2’ye doyamamış olanlar için ise oyunseverler tarafından sürekli olarak yeni modlar hazırlanıyor. Tamam onlarca mod arasında canı sıkılan adamların yaptığı çerez modlar da mevcut ama işte bazen o kalabalık arasından ciddi olarak sıyrılmayı başaran bazı isimlerle de karşılaşıyoruz. Estranged bunlardan biri.
Karşıma zombi çıktı, vurdum ağzına yüzüne
Önce güzel bir haberle başlayayım, Steam üzerinden yayınlanan Estranged’in yayınlanan bu ilk bölümü tamamen ücretsiz. Yani her ne kadar denemekle hiçbir şey kaybetmeyecek olsanız da ben yine de size neyle karşılaşacağınız hakkında biraz bilgi vermek istiyorum. Estranged şiddetli bir fırtına sonucunda gemisi tuhaf bir adada karaya oturan yalnız bir balıkçının hikâyesini anlatıyor. Burada yalnız balıkçı elbette biz oluyoruz. Gemideyken dinlediğimiz telsiz mesajı aklımıza geliyor ve bu adada tuhaf olaylar döndüğünün farkına varıyoruz. Tuhaf olay dediğim de klasik zombi salgını (büyük sürpriz!). Ama Estranged işte tam bu noktada benzerlerinden biraz daha farklı bir türe yöneliyor ve karşımıza dan dan zombi vurduğumuz bir FPS yerine, atmosfere ağırlık veren, yeri geldiğinde bulmacalar çözdüğümüz bir oyun çıkarıyor.
Tee yıllar öncesinin Source motorunu kullanan bir oyunun öyle ahım şahım grafiklere sahip olmasını beklemek çok da gerçekçi değil. Estranged yine de en azından bu konuda da tembellik yapmayarak motorun imkanlarını elden geldiğince geliştirmiş, bunu özellikle su efektinin kalitesinde görmek mümkün. Yine de objelerin sanki her biri 100 grammış gibi en ufak bir darbede tuhaf tuhaf sağa sola saçılması olayı devam ediyor. Koskoca masaya dokunuveriyorsunuz, garip bir açıyla yamuluyor mesela. Bunlar anlık ama dikkat dağıtan şeyler. Yine de atmosferi bozacak kadar korkunç bir durum yok ortada. Çünkü daha önce de dediğim gibi atmosfer bu oyunun her şeyi.
Dostumun dostu düşman mıdır?
Oyunun hemen başında John’un evine gelip de bahçedeki cesetleri görünce tedirgin olmamak mümkün değil. John bize o kadar uysal biçimde yaklaşıyor ve eve davet ediyor ki, ‘önden buyur’ dediğinde kesin bir hainlik yapıp arkamızdan kafamıza sıkacak diye düşünüyorsunuz. Mesela sırf o yüzden sürekli olarak arkama bakarak eve girdim, çünkü ne olacağı hakkında bir fikrim yoktu. Estranged’in yaratmak istediği korku atmosferi de bu tür şeylere dayanıyor. ‘Jump scare’ denilen, bir anda bööö diye ortaya çıkan şeylerin yarattığı o ucuz korku hissinden ziyade tekinsiz bir ortamda olduğunuzu hissettirmeye çalışıyor ve oyunun yarısına kadar da bu hissi mükemmel biçimde veriyor. Zaten işin içine el feneri ve karanlık da girince tırsma potansiyeli otomatik olarak iki katına çıkıyor.
Oyundaki lineer ilerleme mantığı da başarılı. Ayağınızın altında koskoca bir ada olunca her tarafı gezmek isteyebilirsiniz, ama oyun sizi yolda tutmak için karşınıza duvar veya kayalar yerine diğer yolu kapatan bir kaza, su birikintisinin içine düşmüş elektrik kablosu gibi çözümler bulmuş. Böylece kendinizi yolu takip eder halde buluyor ve niye diğer taraflara gidemediğinizi sorgulamıyorsunuz.
Bu başarı oyunun yarısına kadar devam ediyor dedim çünkü bir noktadan sonra baştaki yaratıcılığın azaldığını, ‘bir an önce bitsin’ diye düşünerek sürekli koşturduğumu fark ettim. Estranged maalesef o ilk atmosferi korumayı başaramıyor, hatta sonlara doğru adadaki askeri grupla silahlı çatışmalar falan atmosferi iyice bozuyor. Her ne kadar bir saatlik bir oyunun sıkılma hissi yaşatmaması gerekse de Alan Edwardes’in eleştirileri dikkate alarak sonraki bölümlerde daha iyi işler yapabileceğini de düşünmüyor değilim. Farklı bir zombiş deneyimi yaşamak istiyorsanız bu oyuna yine de bir göz atmanızda fayda var.
KÜNYE
Estranged – Act I (PC)
Tür: Birinci Şahıs Macera
Yapım: Alan Edwardes
Sistem: Ekonomik
Fiyatı: Ücretsiz
Dahası İçin: store.steampowered.com/app/261820
KARNE
NOTU: 5
SON KARAR: Biraz daha ekmek yerse kendine gelir
NESİ İYİ?
Başlardaki sağlam atmosfer
Mekanların grafik olarak çeşitli olması güzel
Ücretsiz
NESİ KÖTÜ?
Bir noktadan sonra sıkıcılaşıyor
Ragdoll fiziği çok komik görüntülere yol açabiliyor
Oyun dünyasındaki eşyaların ağırlığı olduğunu hissedemiyoruz
Silahlı çatışmalar gereksiz
