LG G4 Tüm Dünyayla Aynı Anda Türkiye’de Tanıtıldı

Bakalım hayallerinizin telefonu bu mu?

LG, yeni amiral gemisi G4’ü İstanbul’daki Sakıp Sabancı Müzesi’nde etkileyici bir basın lansmanıyla tanıttı.

Gerek LG Electronics Türkiye Genel Müdürü Calvin Cho’nun, gerekse Ortadoğu ve Afrika Bölge Başkanı Kevin Cha’nın sahnede yerlerini alıp heyecanı paylaştıkları etkinlik, telefonun amaçlarını anlatmak için güzel bir alandı. Bir not düşelim, bu etkinlik New York, Londra, Paris, Seul ve Singapur’la eşzamanlı gerçekleştirildi. Dünyayla aynı anda olmasından kasıt bu yani. Lansmanla birlikte bir grup renkte LG G4'ler satışa da çıkacaklar. Ama tüm modeller 29 Nisan'da yapılan bu lansmanla birlikte raflara gelmiyor.

LG G4’e dair şu ana kadar duyduğunuz birçok dedikodu, özellikle kavisli ekranı ve tasarımındaki dokunuşlar gerçek. LG G4, Android’in ötesinde genel akıllı telefon piyasasında farklılaşmanın peşinden gitme düsturu üzerine tasarlanmış. Bu konuda sunumun detay kısmını Mobil İletişim Satış bölüm Başkanı Ufuk Gürsoy üstlendi.

LG G4, üç ana eksen üstünden tasarlanmış bir cihaz. Bunlar Güven Veren Zarafet, Eşsiz Görsel Deneyim ve İnsan Odaklı Kullanıcı Deneyimi (UX 4 olarak geçiyor teknik özelliklerde). Akıllı telefonların gittikçe daha da soğuklaşan, metal birer levhaya dönüştüklerinin altını çizen Gürsoy, LG G4 ile kullanıcı ve cihaz arasındaki ilişkiyi tekrar kurmak istiyorlar.

Dışı deri kaplı olan, ama aynı zamanda tek parça olmayan G4 zaten biraz da bu tür özellikleriyle ön plana çıkıyor. Sunum boyunca cihazın gücüne dair duyduğumuz tek şey Qualcomm ile olan ortaklık. Snap Dragon 808 kullanan, bunu da Qualcomm ve LG’nin ortaklığına borçlu olan G4’te Adreno 418 GPU bulunuyor. Ama bunun dışında herhangi bir özellikten bahsedilmedi. Bu arada cihaz Android Lollypop 5.1 kurulu geliyor, Google ile ortaklık neticesinde tüm Google Docs hizmetleri ve iki yıllık 100GB ekstra alanla birlikte. Bunların dışında yazılım kısmında LG G3’ten hatırladığınız arayüz, biraz daha gelişmiş haliyle karşılıyor bizleri. Daha fazla kullanıcıyla ilişkili, hava durumu gibi önerileri kullanıcının yaşam düzenine (araba kullanmak, vs. gibi) uyarlayarak sunuyor yani. Dedim ya, dert kullanıcı ve cihaz arasındaki ilişkiyi tanımlamak.

G4’ün en dikkat çeken özellikleri arasında kamerası var tabii. 13-16 MP seviyesine çıktıktan sonra odaklarının daha yüksek MegaPixel değil, daha hızlı kullanılabilen bir kamera tasarlamak olduğunu belirten Gürsoy, kamera ikonuna bastıktan sonra 0.6 saniyede açılan uygulamadan övgüyle bahsetti. Benim sunum sonrasındaki testlerimde tam olarak bu değere ulaştığını göremesem de çok hızlı ve seri şekilde açıldığını söyleyebilirim. Tabii Android sistemini uygulamalarla doldurursanız, arkada birçok şey açık olursa bu performans nasıl etkilenir, bilemiyorum.

Ama 0,6 saniye, kameranın tek yeni becerisi değil. Otomatik Lazer Odaklanma olarak isimlendirilen odaklama sistemi 0,276 saniyede çekime hazır hale geliyor. Tabii G3’ten alışık olduğumuz, arka taraftaki alan bu sefer hızlı çekim için kullanılıyor. İki kere o noktaya dokunmanız hızlıca fotoğraf çekmek için ideal. Bunun dışında  F değerinde rakip telefonların 2,4’üne göre 1,8’e düşerek daha fazla ışık almaya, %80 civarında daha parlak çekimler sunmaya hazır. Ayrıca görüntü algılama sistemi de %40 daha geniş, bu da daha ayrıntılı çekimler demek. G4’ün kamerası geleneksel OIS’e göre geliştirilmiş durumda, hem X ve Y eksenindeki hareketi 1 derece daha arttırılmış, hem de objektifin hareketi için Z ekseni de eklenmiş. Son olarak arkasında flaşın olduğu yerde bulunan Renk Spektrum Sensörü, Işık ve Nesne Tanıma özellikleriyle kamerayı daha da becerikli hale getirmeye çalışıyor.

Fotoğraf konusundaki odakları son olarak manuel çekim modlarını G4’e iliştirmeleriyle sonlanmış. Yani G4, ISO’sundan beyaz ayarına, dijital yardımla da olsa çekimlerinizde müdahalenizi bekliyor. Tüm bu ayarlara dokunmadan otomatik ya da basit modda çekim yapabilirsiniz tabii. Manuel modda çektiğiniz fotoğrafları alışıldık JPG formatında saklayabildiğiniz gibi RAW olarak da barındırabiliyorsunuz. Bu da bolca yer demek, ama G4’ün SD kart yuvası zaten hafıza konusunda sıkıntı çekmemenizi sağlamak için orada.

Bu noktada çekilen fotoğrafları göreceğimiz ekrana, yani telefonun formuna bir geri dönüş yapıyorum. Daha önce de bahsettiğim gibi G4, kavisli bir ekrana sahip. Bunu çok inanılmaz bir miktar olarak düşünmeyin zaten. Aşağıda yüzeyle farkını göstermeye çalıştım elden geldiğince. Ama bu kavis, Gürsoy’un söylediğine göre ekran üstü düşmelerde telefona %20 daha fazla dayanıklılık şansı tanıyor. Tabii bu ekranı kurtarmaya yeter mi, orası meçhul.

 Görsele tıklayarak büyük halini görebilirsiniz.

Ama ekranın kendisine bakmak gerçekten bir keyif. Teknolojisindeki ilerlemeler, RGB LED’lerinde mavinin ayrıştırılması, iki çeşit gazın araya girişi ve bolca teknik detayların sonunda kendi elimize aldığımızda bunu fark ettik zaten. Çözünürlük olarak G3’ten bir farkı yok gibi. Çünkü Quad HD olarak adlandırılan 2560X1440 bareminde duruyor. Ppi değerini ise sorduğumuz kişiler cevaplayamadılar, benim tahminlerim yine G3’te olduğu gibi 538 olduğu yönünde. Zaten G3 bayağı başarılıydı ekran netliği konusunda, G4 ise bunu renklerde de yukarıya çıkarmış durumda.

Tüm bunlara rağmen pil ömrü nedir peki? 3000 mAh olan pil çıkarılabiliyor, dediğim gibi G4 tek parça bir telefon değil. Sunumda söylenen bir günden fazla pil ömrüne sahip olduğu, çünkü G4 toplamda %20’ye yakın bir güç tasarrufu sunuyor önceki modele göre. Tabii ele alıp denemeden, tüm gün telefonu yormadan bu değerlere dair net bir şey söylenemez.

PEKİ KİM İÇİN G4?

LG G4 ile nasıl bir çizgi izliyor peki? G4, deli bir performans canavarı değil. LG’nin biraz daha stil, “Premium” gibi saçma bir terimle kapsamaya çalışabileceğim kullanıcı profiline sunduğu bir telefon. Premium ne demek? Telefonda kişiselleştirmeden çok rahat kullanımı arayan, gezip tozacak imkanları olan, bunları bolca selfie ve normal fotoğrafla taçlandırmak isteyen, 8 MP’e yükseltilen ön kamerasıyla kendisini çekmeye doyamayacak olan, el işaretlerini tanıyan sistemiyle (eli “dört” yapıp, yumruk yapıp, açınca dört pozunuzu çekiyor G4) selfie’ye ara vermeyecek olan, Çekilen fotoğrafları lokasyon ve etkinlik çaprazlamasıyla kendince kategorilere ayıran arayüzüyle katıldığı festivallerin kaydını rahatça tutabilecek kullanıcılar. Premium doğru olmasa da, LG’nin G4 ile hedeflediği kitle biraz bu. Fiyatı konusunda net bir şey yok ama G3’ten en büyük farkı kamerası olan, onun dışında çok da farklılaşmayan bir telefon. Ama bu, kötü bir ürün olduğu anlamına gelmiyor. 

GÖRSELLER

 iPhone 6 ile tam parlaklıkta ekranların farkı. G4, 5.5 inç ekrana sahip.

 LG G4'ün aksesuar serisi.

 İsterseniz elmas desenle metalik ya da seramik sırt da alabileceksiniz.

 Telefonun deri sırt yelpazesi bu şekilde. Sadece sağdaki siyah, kırmızı ve kahverengi ilk etapta satışa sunulacak.

YORUMLAR
Parolamı Unuttum