Mağara duvarlarına, taş tabletlere, parşömenlere yazarak başladık bu işe. Delikli kartlar, manyetik bantlar ve disketlerle devam ettik. Şimdiyse önümüze geleni "buluta" atıp kurtuluyoruz, gerçekte ne olduğundan habersiz. Bu işin sonu nereye varacak? Gelin, gelecekte bizi neler beklediğine bir göz atalım, bu sırada bahaneyle biraz da nostalji yapalım.
NE VARSA DİSKLERDE VAR
Benim ilk masaüstü bilgisayarımın sabit diski 20MB kapasitedeydi. Yıllar sonra 2,5GB'lık diske geçtiğimde, içini asla dolduramayacağımdan emindim. Şimdiyse bilgisayarımda toplam 6TB'lık disk var ve çoğu dolu... Günümüzde normal kabul edilen 1TB'lık sabit disklerin ilki 2007 yılında çıkmıştı. An itibarıyla rekor 10TB ile HGST'nin içi helyum dolu sabit diskinde. HAMR (Heat-Assisted Magnetic Recording), SMR (Shingled Magnetic Recording) ve TDMR (Two-Dimensional Magnetic Recording) gibi yeni teknolojiler sayesinde birkaç yıl içinde daha yüksek kapasiteli diskler görmeyi bekliyoruz; ancak ani bir sıçrama söz konusu değil.

Ömrühayatımızda en çok kullandığımız medya biçimi optik diskler olsa gerek. 700MB'lık CD'lerden ve 4,7GB'lık DVD'lerden kim bilir kaçını eskittik. Yeri geldi, kendimiz yenilerini yazdık. Oyungezer dergisinin yanında 8,5GB'lık çift katmanlı DVD'lerden yüz binlercesini dağıttık (R.I.P. OGZ_DVD, 2007-2014). DVD'nin varisi olmak üzere yola koyulan EVD ve FVD gibi (evet, gerçekten) bazı formatlar geliştirilse de, son kullanıcıya neredeyse hiç ulaşmadı. Eğilip bükülebilen VCDHD'ler vardı, ama isminde meymenet yoktu. UMD deseniz, ancak PSP sayesinde gördük. 15GB'lık HD DVD ile 25GB'lık Blu-ray arasındaki savaşın galibi Blu-ray oldu. Ama onunla da münasebetimiz oyun konsollarıyla sınırlı kaldı; hemen hiçbirimiz tutup da masaüstü bilgisayarımıza BD sürücü takmadık, çünkü gerek olmadı. Optik disklerin geleceği belirsiz. 1TB'lık SVOD (Stacked Volumetric Optical Disc) ve 6TB'lık HVD (Holographic Versatile Disc) gibi isimler zikredilse de, günün birinde hayatımıza girip girmeyecekleri bir muamma.
TEKERLEKTEN HALLİCE
Sabit disklerin katili SSD'ler, optik disklerin katiliyse flash bellekler diyebiliriz (zaten ikisi de aynı kapıya çıkıyor). SSD'ler ile HDD'ler arasındaki fiyat farkı giderek azalıyor. Teknoloji sürekli rafine ediliyor, ayrıca mSATA ve M.2 gibi farklı form faktörlerinde de karşımıza çıkıyor. 2018'e kadar 1TB'lık SSD'leri sepetimize atabiliyor olacağız, 10TB'lık SSD'ler hayallerimizi süsleyecek. Özellikle mobil cihazlar bu gelişimin epey faydasını görecek. Sabit diskler kısa vadede hükmünü tamamen yitirmeyecek olsa da, özellikle dizüstü bilgisayarlardan tamamen kaybolması muhtemel.

Bunların ötesinde, henüz ufukta görünen somut bir teknoloji yok. Büyük olasılıkla en az beş yıl boyunca bambaşka bir depolama teknolojisi girmeyecek hayatımıza. Bir yanda kökeni ta 1971'e dayanan ve ara sıra karşımıza çıkan memristor var. 2018 yılında 100TB'lık memristor sürücülerin piyasaya sürülebileceği söyleniyordu, ancak pek muhtemel görünmüyor. Öte yanda, geleceği malzeme biliminden ziyade biyolojide arayanlar da var. Düşünün ki, teorik olarak, ufacık bir DNA parçasında bütün YouTube videolarını saklayabiliyorsunuz... Kuantum depolama gibi daha uçuk fikirler de söz konusu, ama verilerimizi Schrödinger'in kedisine emanet etmek konusunda şüphelerimiz var doğrusu.
















