Game of Thrones günümüzün en büyük ve en önemli TV dizilerinden biri, buna hiç şüphe yok. Sırf dizi olarak değil, sonuçta George R.R. Martin'in Buz ve Ateşin Şarkısı serisinin ne kadar başarılı ve popüler olduğu da su götürmez bir gerçek.
Durum böyle olunca da oyuncular bir şekilde Westeros dünyasını video oyunu olarak da görmek istiyorlar (Telltale'in anlatım odaklı Game of Thrones oyununu bir kenara bıraktım fark ettiyseniz, çünkü Telltale oyunlarında oyuncudan çok izleyici gibi oluyoruz). Sonuçta gerek kitapta, gerek dizide anlatılan hikaye ve dünya acayip ilgi çekici ve Westeros'u herhangi bir video oyununda dilediğimiz gibi gezebilmek, kendimizi haneler arasındaki o politik çekişmelerin içinde bulmak süper bir deneyim olabilir. Tabi bu noktada Game of Thrones'un hangi türe daha yatkın olduğu sorusu ortaya çıkıyor. The Witcher 3 veya Skyrim gibi içinde özgürce dolaşabileceğimiz fantastik bir rol yapma oyunu mu, yoksa dev ordulara komuta edebileceğimiz, Total War serisine yakın bir gerçek zamanlı strateji mi?
Eurogamer'ın yayınladığı bir makale işte bu konudaki üzücü gerçeklerden birinden haberdar olmamızı sağladı. Meğer Obsidian'ın eline zamanında bir Game of Thrones oyunu yapma fırsatı geçmiş. Ama işte aralarında Pillars of Eternity, Fallout: New Vegas, Star Wars: Knights of the Old Republic 2 gibi isimlerin de bulunduğu müthiş rol yapma oyunları yaratan Obsidian bu fikre sıcak bakmamış ve bu yüzden biz de ağız tadıyla efsane bir Game of Thrones oyunu oynayamamışız. Ah be Obsidian.
Bu olay 2005 yılında gerçekleşmiş aslında, yani daha HBO kitapları televizyona uyarlamaya başlamadan altı yıl önce. Ama sorun Game of Thrones'un o zamanki popülerliğinin bugüne göre daha kısıtlı olması değil, çünkü Obsidian'ın CEO'su Feargus Urquart daha yayınlanan ilk kitaptan beri serinin önemli bir hayranıymış. "Duvar'ın ötesinde meydana gelen tuhaf şeyler, ejderhalar ve birkaç fantastik/sihirli öğenin haricinde kitaplarda ne büyü kullanıcıları vardı, ne fantastik RYO oyunlarından aşina olduğumuz şifacılar, ne de hırsızlar. Ortada sadece kılıçlı ve zırhlı elemanlar ve bir miktarda mistisizm vardı, ama Yedi Krallık topraklarında goblin de yoktu, kobold da. Hikaye daha çok politik entrikalarla ilgiliydi ve kitaplardaki her bölüm bir kişiyi ve onlara neler olduğunu anlatıyordu. Böylesine bir dünyada oyunculara dünya için gerçekten önem taşıyan bir karakteri oynama imkanı veremezsiniz. Çünkü önemli karakterlerin hepsi zaten detaylı biçimde anlatılmış, hatta kalkıp da yanlarına gidip diyalog başlatmanız bile mümkün olmayabilirdi. "
Urquart o dönemde Game of Thrones'un gerçek zamanlı strateji türüne daha fazla yakıştığını düşünmüş ve Westeros'taki farklı hanelerin ve politik çekişmelerin strateji türüyle daha iyi anlatılabileceği kararını vererek EA'in teklifini geri çevirmiş.
"Şimdi bu kararımıza dönüp baktığımda aslında BioWare'in Knights of the Old Republic ile yaptığına benzer bir şey yapabilirmişiz" diyor Urquart. Yani kitaplarda anlatılan ve çoktan gerçekleşmiş olan olaylara herhangi bir biçimde dokunmadan, aynı dünyada yan bir hikaye veya tüm bu olayların öncesini anlatan bir oyun yapabilirlermiş. Ama o da sanırım oyuncuların gerçekten istediği şey olmazdı çünkü dizi ve kitabın popülerliğinin en büyük sebebi karakterlerle kurduğumuz bağdan kaynaklanıyor. İşin içinde bir Jon Snow, bir Daenerys, bir Jaime olmadıktan sonra o oyuna Game of Thrones demesek de olur zaten.
Sonuç olarak Obsidian çok büyük ve çok tecrübeli bir firma, onların elinden çıkacak bir rol yapma oyununun da son derece güzel olacağı bir gerçek. Bu noktada ufak da olsa bir hayal kırıklığı, "acaba nasıl olurdu" düşüncesi yok değil. Yine de Urquart'ın bu kararı akıllıca sebeplerden dolayı verdiğini düşünüyorum, ayrıca Obsidian kendi evrenlerine ve hikayelerine odaklandığında da ortaya çok sağlam oyunlar çıkarabildiğine göre çok da kaybımız var sayılmaz.
