Uluslararası Oyun Camiasından Topluluktaki Nefret Tohumlarına Karşı Birleşme Çağrısı

Basit ama iyi niyeti yoğun bir açık mektup.

Video oyun topluluğuna hitaben yazılan bir açık mektup, binden fazla imzayla büyümeye devam ediyor.

Oyun dünyasında yapımcıların, basının, firma yöneticilerinin, serbest çalışanların ve birçok farklı kanaldan insanın katıldığı mektuba buradan da ulaşabileceğiniz gibi aşağıda Türkçe çevirisini bulabilirsiniz.  

Biz hangi cinsiyete, hangi cinsel tercihe, hangi etnik kökene, hangi dini inanışa sahip olursa olsun herkesin oyun oynama, oyunları eleştirme ve oyun yapabilme hakkı olduğuna inanıyoruz. Üstelik taciz ya da tehdit edilmeden.  Çünkü bu, oyunların gelişmesi için gerekli olan çok yönlü topluluğu oluşturuyor.

Eğer siz de Steam’de, YouTube’da, Twitch’te, Twitter’da, Facebook’ta ya da reddit’te insanların yorumlar üzerinden şiddet ve zarar verme tehditleri görürseniz, ilgili siteye bunu bildirmek için bir dakikanızı ayırın.

Eğer siz de nefret dolu, taciz edici konuşmalar görürseniz oyun topluluğunun daha mutlu olacakları bir alanda bulunabilmeleri için bir duruş sergileyin.

Teşekkürler.

Bu mektup ve bunun takibi Andreas Zecher tarafından yapılıyor. Kendisi Spaces of Play adlı, bağımsız oyunların arkasında bulunan bir ekibin parçası (Aynı isimle geliştirilen bir oyunları da var ama detayları sağda solda bulunmuyor pek). Şu ana kadar birçok büyük firmadan, basın kuruluşundan ve yapımcılardan insanlar isimlerini kaydettirmiş durumda.

Yine de bu işin tek taraflı gelişme ihtimali var. Sonuçta bir insanın internette ağzına geleni söyleyip karşılığında bir yaptırım görmeyeceğini düşünmesi oyuncu olup olmamaya bakmaz. Bu bir yetiştirilme tarzıdır, bir sorumluluk bilincidir bir anlamda. Son birkaç haftada insanlar hakkında düşünceler üzerinden bu tür nefret söylemleri popülerleşmiş, hatta oyun dünyasındaki kimi insanlara taciz, tecavüz, ölüm ve işkence tehditleri oyun toplulukları tarafından normal ve yapılması gereken şeyler olarak lanse edilmişti. Zaten bu açık mektup da, oyun topluluğunun insanlığa dair ince çizgiyi bazen görmeyi unutması sebebiyle haklı görülebilir.

Ama oraya imza atan her “sorumlu” kişi, aynı zamanda bu tür tavırları olmayan oyunculara her zamankinden daha anlayışlı, daha hassas, daha insancıl davranması gerektiğini bilmelidir. Çünkü bir grubun yaptıklarını, onlardan bağımsız insanların üstüne yıkmak hoş değildir.

Oyun dünyasının bu kutuplaşmayı en kısa sürede üstünden atıp, tekrar düzgün etkileşimle çalışan bir sistem olması dileğimizle.

YORUMLAR
Parolamı Unuttum