Arcade-vari bir araba yarışı oynamayalı çok uzun zaman olmuştu açıkçası. Simülasyonlarla olan aşkım, istatistik takip edebilme kabiliyetimi kaybettiğim zaman son buldu. Açıkçası o gün bu gündür de yarış oyunlarına çok elimi sürmüyordum.
Sonra kendimi kırmızı arabacığımla lunapark yollarında vınvınlarken buldum.
Recharge henüz erken erişimde. Fakat bir şeyi takdir etmem gerek, o da bu oyunda etiketinde ne yazıyorsa o var. Şarjlı oyuncak araba misali araçlar? Evet. Realistik ve ışıl ışıl pistler? Evet. Oyun kolu desteği? Evet.
E o noktadan sonra da size arkanıza yaslanıp gaza basmak kalıyor. Parmağınızla tabii.
Recharge’a da çok önyargılı girmiştim bu arada. İnsan bir oyun türünü bir süre oynamayınca iki şeyden biri oluyor; ya çok özlüyorsun ya da neden oynadığını unutup burun kıvırmaya başlıyorsun. Ben de yarış oyunlarına burun kıvırmaya başlamıştım. Ben! BEN!!
Bir de şu noktada gerçekten fazla gerçekçi vistalar gördüğüm zaman hemen göz boyamadan şüpheleniyorum. O da tadımı kaçırıyor.
Ama dediğim gibi, Recharge vaad ettiği şeyler konusunda çok net. Sen bir arabasın, gidiyorsun. Ve gerçekten de yarı arcade hissiyatı çok iyi yakalanmış. Araba modelleri çok da küçük değil aslında çevreyle kıyasladığınızda. Ama yer yer küçük bir oyuncak arabaymış yer yer de gerçek bir araba kuvvetindeymiş hissiyatını vermekte başarılı oluyor.
Bana klavye bıraktırdı… Helal olsun.
Kesinlikle oyun koluyla oynanacak bir oyun Recharge bu arada. O nedenle oyun kolu komutlarının tamamen oyuna eklenmemiş olması biraz üzücü. Yani yarış sırasında sıkıntısız çalışıyor. Fakat menülerde zaman zaman yine klavye fare kullanmak durumunda kaldım. Güzelce arkama yaslandığım koltuğumdan kaykılmak zorunda kaldım. Ama erken erişimin böyle yanları var elbette.
Örneğin henüz arabaların özelleştirme özellikleri de açık değil. Fakat Recharge’ın tam sürümünde farklı lastikler, farklı motorlar açarak aracımızı geliştirmek mümkün olacak. Bu seçimlerin de oyunu nasıl etkileyeceğini merak ediyorum.
Sanırım oyun sürem boyunca kafama gerçekten takılan tek şey aracın ivmelenmesi oldu. Sanki kademeli hızlanma yok oyunda, ya da her şey çok hızlı gerçekleşiyor. Yani kontrolcünün tetiklerine hafifçe basınca da yüklenince de aynı hızda ivmeleniyor aracınız. Buna bir ayar getirilmesi lazım bence.
Lastiğinden sıçrayan sular… Anlayamazsınız!
Recharge’ın harita çeşitliliği şu noktada gayet iyi bence. Benim en çok keyif aldığım harita lunapark haritası oldu. Hem gece vakti olması, hem ışıl ışıl festival havası, hem pistin nemli ve yağmurlu oluşu… Atmosfer olarak çok keyifli.
Deniz kenarını da sevmek istedim çok ama bu haritada bazı noktalarda bariyerlerle çarpışma fiziği çok iyi ayarlanmamış, içinden geçip gidiyorsunuz. Kayalık haritayı ise çok zor buldum. Özellikle de ivmelenme işiyle yıldızımız uyuşmadığı için, keskin firketelerde ve kayalık haritadaki gibi yüksekten düşülen noktalarda insan zorlanıyor.
Elbette uğraşır yaparsın da benim bir oyuncak araba vınvınlama oyunundan beklentim bu değil.
Her şeye rağmen, Recharge’ı oynarken keyif aldım. Araçların teknik özelliklerini nasıl dengeleyeceklerini, oyunun pürüzlerini nasıl gidereceklerini ve daha da önemlisi ekibin bana geri dönmek için bir sebep verip veremeyeceğini merakla bekliyorum.
Artıları:
- Yarı Arcade hissiyatı çok iyi yansıtılmış
- Değiştirilebilir farklı kamera açıları güzel bir dokunuş olmuş
- Gerçekçi haritalar bir “gimmick” değil, harbiden hoş görünüyor ve işlevsel
- Lunapark haritası üzümlü kekim
Eksileri:
- İvmelenme hızı ve hassasiyeti yok gibi, ince ayar sürüşe izin vermiyor
- Erken erişim olmasından kaynaklanan teknik hatalar mevcut
- Oyunun müziği bir yarış oyunundan beklenecek bir müzik değil, sanki menü müziğini tüm oyun boyunca dinliyormuşuz gibi bir havası var
Recharge'ı satın almak, istek listenize eklemek veya Discord kanalına katılmak için gerekli detaylara şu sayfadan ulaşabilirsiniz.






















