The Last of Us Part II ile ilgili tartışmalar daha oyun çıkmadan başlamıştı. Önce oyuna dair sızan bilgilerle alevlenen tartışma sonrasında oyunun aldığı notlar üzerinden devam etti. Kimileri incelemelerde yüksek puan veren kişileri eleştirdi, hatta eleştirinin dozu kaçtı; oyunu beğendiğini açıklayan, yüksek puan verenler hakaretlere maruz kaldılar. Kimileri oyunu erkenden oynayamadığı için dünyanın sonu gelmiş gibi davrandı, “bir daha da PlayStation açmam” dedi :) Kimileri lüzumundan fazla sahiplendi, oyunu eleştirenleri acımasızca eleştirdi. Kısacası her iki uçtaki kitleyi de anlayamadığım bir tartışma (ve hatta çatışma) kültürü aldı başını gidiyor.
İşte bu tablo, oyunun çıkışıyla birlikte MetaCritic kullanıcı puanlarına da yansıdı. Şu anda, 49.924 kullanıcı değerlendirmesinin ortalaması 3,9 puan. Başlangıçta bu otalama çok daha düşüktü, sonrasında bir miktar toparlandı. Bu toparlanmış hali yani, siz düşünün.
> The Last of Us Part II - İnceleme Puanları
Peki bu oyunu bu kadar kötü kılan ne diye soracak olursanız, emin olun bu sorunun cevabı oyuna “0” (yazıyla “sıfır”) verenlerde de yok. Oyun çıkar çıkmaz yüzlerce, hatta binlerce kullanıcı tarafından sıfır verildiğini gördük. Yani bu kişilere göre, TLoU 2 hikayesiyle, oynanışıyla, içeriği, görselliği, teknik yanıyla, kısacası her şeyiyle çuvallamış, oynanamaz bir oyun, belki de dünyanın en kötü oyunu.
Peki buna nasıl kanaat getirdiler? Özellikle de oyun çıkar çıkmaz puan girdiklerine göre, oyunu oynamadan bu karara vardıkları ortada. Kaldı ki, oynamış olup da sıfır verenlerin bile buna getirebilecekleri makul bir açıklama olur mu, emin değilim. Burada devreye elbette linç kültürü giriyor ve insanlar yine bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma, önyargılarıyla kanaat bildirme yolunu tercih ediyorlar.
Elbette meseleye tek taraflı bakacak değilim. Bu “sıfır bombardımanı” sonrasında, oyunun hayranları da durumu dengelemek için “10” bombardımanı girişiminde bulundular. Sayıca az kaldıkları için sonuca çok etki edemediler, lakin onların yaptıkları da bana göre anlamsız. Çünkü onların yaptığının da 0 verenlerden farkı yoktu, oyunu oynayıp bitirmeden bunun 10’luk bir oyun olduğuna kanaat getirdiler. Olay "10 notuna yüklenip ortalamayı yükseltelim, 0 notuna yüklenip ortalamayı düşürelim" ekseninde sıkıştı kaldı. Böyle olunca da üzerine konuşulacak bir şey kalmıyor; oyunun iyi yaptığı şeyler de, yanlış yaptığı, eksik yaptığı şeyler de konuşulmaz oluyor.
> The Last of Us Part II - İnceleme
Elbette her fikir tartışılabilir, savunulabilir veya eleştirilebilir. Söz konusu olan bir eğlence ürünü olduğunda, işin içine kişisel zevkler girdiğinde bu daha da kaçınılmaz bir hal alır. Ancak bir kez daha tartışmanın sağlıklı bir şekilde ilerleyebileceği zemini kaybettiğimizi görüyorum üzülerek.
TLoU 2 etrafında kopan fırtına bizlere bir kez daha gösteriyor ki, oyuncu topluluğu sıkıntılı davranışlar gösteren büyük kitleleri de içinde barındırmakta (her iki görüşte de) ve bu durum oyunlar üzerinde adamakıllı konuşmamıza imkân vermeyecek bir hal almaya başladı. Eleştirilere kulak tıkayıp oyunu körü körüne savunmaya kalkışanlardan, oyun hakkında duydukları iki cümleyle hareket eden on binlerce oyuncunun davranışlarına varıncaya kadar çok anlamsız bir tabloyla sarıp sarmalanmış durumdayız. Kısa vadede bu sorunu aşmanın bir yolu da görünmüyor ne yazık ki.
Bu, ömrünün büyük bir kısmını oyunlarla iç içe geçirmiş pek çok insanı üzdüğü gibi beni de üzen bir tablo. Umuyorum, en azından ülkemiz oyun severleri daha tutarlı, daha makul bir çizgide ilerlemeyi seçer. Ölçülü, tutarlı ve düşüncülerini düzgün bir şekilde ifade edebilen oyuncuların sayısının her geçen gün artması ve bu sorunlu tablodan bir an evvel kurtulabilmemiz dileğiyle.