Uçan bir araba bulunduran herhangi bir bilim kurgu filminde – Geleceğe Dönüş geldi mesela aklıma ilk – birileri olur mutlaka "Yıl olmuş 2013, hani nerde uçan arabalar, eki eki eki." diyen. Sırf bu neden bile, Terrafugia'yı heyecanla beklememe neden oldu benim. Gerçi bu araba yarın çıksa, o adam yine bir yolunu yordamını bulur bu geyiği sürdürmenin. "Eskiden ne güzel uçan araba geyikleri yapardık, hey gidi günler..." falan diyerek sinir bozmaya devam eder.
Her neyse bırakalım şimdi o adamı, işimize bakalım biz. Terrafugia, daha önce de farklı uçan araç konseptlerine imza atmış bir Messachussets merkezli şirket. Şimdi de bir otomobil, uçak ve hikopter kırması olan TF-X üzerinde çalışıyorlarmış. 600bg elektrikli çift pervanesi vasıtasıyla dikey olarak havalanan araç, havadayken devreye giren 300bg'lik benzin motoruyla da yoluna devam ediyor (bu sırada pervaneler öne doğru eğiliyor ve motora yardım ediyorlar). TF-X karbon fiber bir gövdeye, 322km/h son hıza ve 805km menzile sahip. Acil durumlar için paraşüt de mevcut.
4 koltuklu aracın bir diğer özelliği de, pek çok işi kendi halletmesi. Gitmek istediğiniz yere sadece ismini zikrederek gidebilir, iniş ve kalkışları ona bırakabilirsiniz. "Böylelikle sürücüler, TF-X'i güvenle kullanmayı çok kısa sürede öğrenebilecekler." diyor geliştirici firma. 2020'lerin başında seri üretime geçmesi gereken TF-X'in fiyatı hakkında henüz bir bilgi yok. E daha çok erken zaten.
Son olarak, tepemde vızır vızır uçan bir şeylerin geçmesini istemeyen sadece ben miyim acaba? Zaten uçağıydı, helikopteriydi, rezidansıydı derken her geçen gün gökyüzü daralıyor ve ufuk çizgisi bir nebze daha yukarı çıkıyor. Bir de demir ağ gibi tepemize bunlar binerse, iyice kafeste hissedeceğiz kendimizi. Hem 8. kattaki salonumuza araba girmesi gibi kazalar da olacak...
Bir tek gökyüzü kalmıştı suyunu çıkarmadığımız zaten.
