Beyond Good & Evil - 20th Anniversary Edition - İnceleme
Ubisoft’tan Şaşırtan Hareketler
İnanır mısınız bilmem ama bundan 20 sene kadar önce Ubisoft oyuncuların büyük saygı duyduğu bir firmaydı. Otomatiğe bağlayıp aynı oyunun biraz daha gelişmişini peş peşe çıkarmadıkları o günlerde Prince of Persia, Splinter Cell, Settlers ve Rayman gibi güzide yapımlarla çıkardı çünkü karşımıza.
Bunlardan biri de Rayman’in yapımcısı Michel Ancel’in imzasını taşıyan Beyond Good & Evil’dı hiç şüphesiz. Öyle ki kendisi bugün hâlâ büyük bir kesim tarafından sevgiyle anılıyor ve gelmiş geçmiş en iyi aksiyon-macera oyunlarından biri olarak kabul ediliyor. İşte şimdi bu zamansız klasiği tekrar ziyaret etme zamanı. Hem de yenilenmiş grafikler ve daha birçok iyileştirmeyle…
Propaganda (çıks, çıks), Propaganda…
BG&E galaksinin çok çok uzak bir köşesinde, Hillys adlı bir maden gezegeninde geçiyor. Burası insanoğlunun yanı sıra insan görünümlü gergedanların, köpekbalıklarının, domuzların, kartalların ve daha nice hayvanın bir arada yaşadığı bir yer. Her taraf uçan arabalarla ve holografik ekranlarla dolu. Gelin görün ki gezegende huzur namına pek bir şey kalmamış durumda, çünkü DomZ denen uzaylı bir ırkın aralıksız saldırıları altında burası. Bu istilacı güç bir yandan her yeri yakıp yıkıyor, diğer yandan da gezegenin vatandaşlarını kaçırıp köleleştiriyor
Neyse ki Alpha Section var! Buharla çalışan çelik zırhlar içindeki bu cesur savaşçılar Hillys halkını uzaylılardan korumak için canla başla çalışmaktadır… mı acaba? Çünkü tuhaf bir şekilde bütün olay yerlerine hep iş işten geçtikten sonra varmaktadır bu özel askerî birlik.
İşte biz de bu gezegende haber fotoğrafçılığı yapan, Jade adında cesur ve güzel bir kadını yönetiyoruz oyunda. Amcası Pey’j (kendisi tamirat işlerinden fevkalade iyi anlayan, asabi bir domuz olur) ve himayelerine aldıkları yetimlerle birlikte bir deniz fenerinde yaşayan kahramanımız günün birinde bir DomZ saldırısına maruz kalır. Derken kendisini büyük bir komplo teorisinin tam ortasında bulur.
Gülümseyin, Çekiyorum!
Oyunumuz özünde üçüncü şahıs kamerasından oynanan bir aksiyon-macera. Jade’i yöneterek oradan oraya koşturuyor, düşmanlarla savaşıyor ve ufak tefek bulmacalar çözüyoruz. Bazen tek bir tuşla yoldaşlarımızın yeteneklerini kullanıp onları yardımıyla savaşlarda kendimize avantaj sağlayabiliyor, kapıları açabiliyor ya da bazı bulmacaları çözüyoruz.
Ama bunun yanı sıra bir sürü farklı oyun etmeni de var işin içinde. Mesela yarışlar, bul karayı al parayı, hava hokeyi gibi mini oyunlara rastlıyoruz macera boyunca. Ancak en kapsamlı ve en eğlenceli yan aktivite fotoğraf çekmek kesinlikle. Jade’in sadık kamerası sayesinde Hillys topraklarında yaşayan envaiçeşit tuhaf canlının fotoğraflarını çekiyor ve bunları bilim merkezine gönderiyoruz. Onlar da bunun karşılığında banka hesabımıza hatırı sayılır miktarda bir para yatırıyor.
Bir diğer aktiviteyse oyun alanının çeşitli bölgelerine gizlenmiş olan incileri toplamak. Bu inciler kâh bir bölüm sonu canavarını yendiğimizde, kâh gizli bir bölgeyi keşfettiğimizde bulabiliyoruz. Bunlarla da sadık hoverkraftımızın özelliklerini yükseltiyor ve önce açık sular, sonra gökler derken daha önce ulaşamadığımız yerlere gitmeye başlıyoruz. Açık dünya olmasa da oyunun açıldıkça açılan bir yapısı var.
Yeniliklerden Ne Haberler Var, Rohan Süvarileri?
Gelelim 20. Yıldönümü Edisyonu’nun oyuna kattıklarına ve katmadıklarına. Bir kere oyun köküne kadar aslına sadık bir remaster olmuş. Ubisoft onu “modern oyunculara uygun hâle” getirmek için herhangi bir değişiklik yapmamış. Hatta oyunun başında bununla ilgili bir “uyarı” bile bulunuyor. O zamanki değer yargıları farklıydı falan filan… Bununla birlikte grafikler, kaplamalar, karakter modellemeleri, sesler ve müzikler geliştirilip daha iyi hâle getirilmiş. 4K çözünürlükte 60 FPS’yle sorunsuzca oynayabiliyorsunuz kendisini. Checkpoint ve Auto-save sistemleri de getirilmiş.
Ama en önemli değişiklik oyunu BG&E 2’ye bağlayan eklentiler kesinlikle. Sürprizleri bozmamak adına çok fazla şey söylemeyecek olsam da BG&E 2 videolarında gördüğümüz önemli karakterlerden bazılarının Jade’le olan ilişkilerine kısaca şâhit olduğumuzu çıtlatayım. Böylece çıkışı yılan hikâyesine dönen ikinci oyun için de biraz ümitleniyoruz hani.
Bunların yanı sıra oyuna ana karakterler için satın alabileceğimiz birkaç yeni kıyafet ve silahlarımızla araçlarımızın rengini değiştirebildiğimiz yeni kaplamalar eklenmiş. Ana menüde bir hızlı tur (speedrun) seçeneği çarpıyor gözümüze. Şahsen ilgimi çekmediği için bakmadım ama bu tarz “oyunu çok hızlı bitirme” atraksiyonlarını seviyorsanız beğenebilirsiniz. Son olarak oyunun konsept çizimlerine, ekran görüntülerine ve eski sürümlerinin videolarına göz atabildiğimiz galeri var.
Şahsen bu “yenilikleri” beklediğim kadar doyurucu bulmadım. Azıcık daha özel bir şeyler görmeyi bekliyordum. Remaster özelliklerine gelirsek, kontrol şeması ve kamera elden geçse de oyunun bazı yerlerdeki sabit açılı kameraları hâlâ yerini koruyor. Bu da bazen istediğiniz yere bakamamanıza sebep oluyor. Ben dinozor tayfadan olduğum için bu beni çok rahatsız etmedi ama yeni nesil oyunculardan bazıları bunu itici bulabilir.
Teknik açıdan oyunun bu sürümünü epey başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Ufak tefek bir-iki hata haricinde (duvarlara takılan yoldaşlar, tekleyen ana menü) öyle çok fazla bir hataya rastlamadım. Bunca yıl sonra Jade, Pey’j ve Double H’le tekrar buluşmak ve hem kalbimde hem de zihnimde özel bir yere sahip olan bu macerayı tekrar yaşamak güzel bir deneyimdi. Darısı Sands of Time’ın başına.
Başlıklar
Eklenen yeni içerikler tatmin edici olmaktan uzak olsa da Beyond Good & Evil’ı yıllar sonra modern sistemlerde daha iyi grafiklerle ve sorunsuzca oynamak gayet keyifliydi. Aradan geçen onca zamana rağmen gerek oynanışı, gerekse de hikâyesiyle eğlenceli saatler sunuyor size. Jade ve Pey’j ile ilk kez tanışacak olanlar yaşadı. Eski hayranlar da oyunu tekrar bitirmek için bundan güzel bir bahane bulamaz.
- Aradan geçen yıllara rağmen hikâyesi hâlâ muazzam
- Fotoğrafçılık mekaniği
- Geliştirilmiş grafikler, daha iyi kaplamalar
- Auto-save ve Checkpoint sistemi
- Yeni eklenen içerikler pek tatmin edici değil
- İlkel kamera açıları bazen can sıkıyor
- Ufak tefek hatalar