Bubble Ghost Remake - İnceleme

Video oyunları açısından öyle bir dönemden geçiyoruz ki hani asla devamı ya da remake’i, reboot’u gelmez diyebileceğiniz bir oyun yok. Bugün değineceğim gayet kendi halinde bir oyun olan Bubble Ghost da buna dahil. Orijinali 1987’de çıkan Bubble Ghost’un ben de çocukken Gameboy versiyonunu oynamıştım zamanında. Öyle derin izler bırakan bir oyun da değildi üstelik.

Oyunumuz bir bilim adamı olan başkarakterimizin bir müzisyen kadında hayatının aşkını bulmasıyla başlıyor. Fakat ansızın patlak veren savaş sonrası cepheye çağrılıyor ve ne pahasına olursa olsun geri dönmek adına karısına söz verdiği için savaş sona erince de evine dönüyor. Ama maalesef bir hayalet olarak.

Bu noktadan itibaren biz de hayaleti kullanarak evinde karşısına çıkan özel baloncuğu üfleyerek bölümün sonuna ulaştırmaya çalışıyoruz. Bölümlerdeki ufak objeleri bulunca da paneller halinde öykü detaylanmaya başlıyor ve baloncuğun ne anlama geldiğini, eşimizin nereye kaybolduğunu yavaş yavaş öğrenmeye başlıyoruz. Hayaletimiz hiçbir objeden zarar görmese de baloncuk en ufak bir şeye temas ettiği anda patlıyor ki bu da direkt bölümün başına dönmeniz anlamına geliyor.

Hayaletimizi omuz tuşlarını kullanarak sekiz farklı yönde çevirebiliyor ve baloncuğu da bu doğrultuda üfleyerek ittiriyoruz. Bu esnada yolunuzun üzerinde duran yarasaları da üfleyerek yerlerini değiştirmeniz, ya da rüzgar değirmenlerini üfleyerek geçici süreliğine kapıları falan açmanız gerekiyor, bu da oyuna bir nebze olsa da bulmaca tadı katıyor tabi ki özellikle bölümler ilerledikçe kullanabileceğiniz birden fazla rota ortaya çıkıyor. Ona göre kendinize bir yol belirlemeli fakat bu esnada da baloncuktan çok uzaklaşmamalısınız.

Çocukken oynadığım Bubble Ghost, buna oranla çok daha küçük bölümler içerse de kısa fakat eğlenceli bir tadımlık sunuyordu. Remake’de bölümler ise hayli büyük. Bu ilk başta güzel bir artı olarak görünse de bölümlerin büyük olması yapacağınız en ufak bir hatada direkt en başa dönmeniz, aynı eziyetlere baştan başlamanız demek. O yüzden biraz sabır ve deneme yanılma yapmaktan sıkılmamayı gerektiren bir oyun. Lakin hakkını teslim edeyim, baloncuğun ivmelenme fiziğini gayet düzgün yapmış adamlar. Balonu patlatırsanız emin olun siz bir şeyleri yanlış yapmışsınızdır yani.

Başlarda keyifli gibi gelse de beni uzun süreler ekran başında pek tutamayan bir oyun oldu Remake. Çocukluğuma oranla sabır katsayım azaldı diyedir belki. Her seferinde 5-6 bölüm oynayıp kapattım, sonra tekrar geri döndüm. Toplamda da yaklaşık 70-80 bölüm falan içeriyor. Opsiyonel olarak eklenen ve özellikle aşırı zor yapılan bölümler de cabası. Benim el yeteneklerimin çok ötesinde zordu ama bu bölümler baştan uyarayım.

Doğruya doğru, adamlar olabildiğince geliştirmeye çalışmışlar oyunu.  Görsel tarzı fena sayılmaz, bir sürü yeni bölüm, hatta boss savaşları bile var. Lakin sürükleyici, oyuncuyu başına mıhlayacak bir oyun da değil açıkçası. Ait olduğu arcade dönemi oyunları gibi yarım saat bakıp kapatacağınız, basit bir eğlencelik. O da uygun fiyata bulursanız anca.