Abi beş jeton kaç para?
Devamını okuŞubat 2013’te çıkan Crysis 3’ün ardından uykuya yatan Crysis markası, bir dönem ortalığı kasıp kavuruyordu. Malum günümüzde FPS markalarının savaşı, genelde iki ağır topun, Call of Duty ile Battlefield’ın arasında gelişiyor. O dönem daha ziyade Crysis ile Call of Duty arasındaydı büyük rekabet. CoD’un en efsane yapımı CoD4: Modern Warfare ile ilk Crysis, 2007 yılında ortalığa bomba gibi düşmüştü.
Elbette Crysis’in bu kadar konuşulmasının sebebi grafikleriydi. “Bilgisayarın Crysis kaldırıyor mu?” ortamların en çok sorulan sorularından biri haline gelmişti çünkü oyun gerçekten de zamanının ötesinde bir görselliğe sahipti. Sadece PC’ye çıktığı için Crytek elini hiç korkak alıştırmamıştı, dertleri konsolda çalışabilecek bir oyun yapmak değildi çünkü. O dert 2. oyun ile başlarına sarıldı, bu yüzden de serinin geri kalan oyunları aynı seviyede bir fütürizmin bağrından kopup gelmediler. Bunun yanında profesyonel bir Türkçe çeviri ile seslendirmeye sahip ilk büyük bütçeli oyunlardan da biriydi Crysis, o yüzden bizde de ayrı bir öneme sahipti.
Crysis Remastered’da ilk Crysis’in efsanesini diriltme çabaları dahilinde ortaya çıktı sanıyorum. Crytek’in tropik ada sevdasını bir kere daha sergilediği oyun, ABD’nin giyene artırılmış hız, güç ve dayanıklılığın yanında görünmezlik bahşeden Nanosuit kullanıcısı süper askerlerinden biri yapıyor bizi. Kuzey Kore işgali altındaki Lingshan’a gidiyor ve hükümetin yolladığı, Kuzey Kore askerleri tarafından esir alınan araştırma ekibini kurtarma çabasına giriyoruz. Ancak daha oyunun en başlarında ekipten 2 kişi dilim dilim doğranınca adadaki tek tehlikenin Kore askerleri olmadığı ortaya çıkıyor. Crysis’in senaryosu hız kazanıyor.
Çok Gelişirken Hiç Gelişememek
Peki şimdi Crysis zamanının ötesinde grafiklere sahipti de bu görselliği hiç eskimedi mi? Elbette eskidi ki burada bu incelemeyi okuyorsunuz. Crysis Remastered oyunu günümüz seviyesine getirmek adına yapılmış bir yeni sürüm ve açıkçası görsel gelişim anlamında görüp görebileceğiniz en iyi Remastered yapımlardan da bir tanesi. CryEngine’in son sürümü kullanılarak, her şeyi sıfırdan yapmadan, yani Remake klasmanına girmeden olup olabilecek en büyük ilerlemelerden biri kaydedilmiş.
Modellerin üzerlerinde bir değişiklik yapılmasa bile (dudak senkronizasyonları felaket) çözünürlükleri çok artırılmış. Renklere el atılmış, artık ada daha bir tropik gözüküyor. Aydınlatma efektlerine ayar çekilmiş. Standart gölgeler yumuşatılmış, yansımalar çok daha kaliteli. Bir de üzerine Ray Tracing desteği gelince ortalık şenliğe dönmüş ama! İşte bir “ama” var ortalıkta.
Tüm bunların götürüleri ağır, çünkü oyunun performansı yerlerde sürünüyor! GTX 970 & i7-4790k kombosunda, otomatik optimizasyon seçeneğine tıkladığımda 1080p’de oyun bütün ayarları en düşüğe aldı ve buna rağmen 60’ın altına düşüş yaşıyorum yer yer. Ayarları orta seviyeye çektiğimde ortalama 35 FPS gibi bir kare oranıyla karşılaştım, bazı ara sahnelerde 22-23 civarına düşüşler yaşadım. Yani tamam, anlıyorum. Oyununuz tıpkı ilk çıktığı dönemdeki oynanabilen Benchmark görevi görsün, senelerce testlerde kendine yer bulsun istiyorsunuz. Bunun için çizim mesafesindeki limiti kaldıran ve her şeyi 8K dokular ile modelleyen, RTX 3080’in bile anca 4K’da 30 FPS verebildiği ve görsellikte aman aman bir fark yaratmadan sistemi gereksiz strese sokan “Can it Run Crysis?” adlı bir ayar seviyesi bile eklemişsiniz.
Ancak 13 senelik bir oyunun, her ne kadar bir Remaster için çok çok iyi gözükse bile yaşını belli ederek günümüz standardının bu kadar üzerinde sistem ihtiyaçlarına sahip olması gurur duyulacak bir şey mi be kardeşim? “Bizim oyunumuz 13 sene sonra bile çoğu insanın bilgisayarında kasıyor muhahaha” diyerek bıyık mı buruyorsunuz siz? Ne gereği var bunun şimdi?
Bu arada bu rezalet performans, oyunun işlemcinizi verimli kullanamamasından kaynaklanıyor. Oyuna başta Ray Tracing olmak üzere sürüyle FPS katili efekt eklerken CPU optimizasyonunu koyuvermişler gitmiş. En büyük olayı resmen yeni sistemleri zorlamak, güçlerini test etmek olan bir oyunun çok çekirdekli CPU’ları düzgün kullanamaması nasıl bir ironi siz düşünün artık.
PC’deki Crysis Remastered, Konsollardaki Orijinal Crysis’e Eşdeğer
Görselliği dışında orijinal Crysis’e pek elleşmemişler bu arada. Sadece Nanosuit kontrollerini Crysis 2 ve 3’teki gibi tuşlara atamışlar. Örneğin Shift’e basınca otomatik hız moduna geçiliyor, tutma ve yakın dövüş tuşlarına basılı tutunca Güç modu açılıyor, Q ile zırh, E ile görünmezlik özelliklerinizi aktifleştiriyorsunuz. Yalnız eski tadı yakalamak isteyenler için “Klasik Nanosuit” ayarı da mevcut, bunu açınca Nanosuit modlarını eskisi gibi farenin orta tuşundan seçiyoruz. Ayrıca merak etmeyin, giysinin seslendirmesine de dokunmamışlar, sonraki oyunlar olduğu gibi “Maksimum Gizlilik” diyip insanı sinir etmiyor. Ada sahillerinde tiril tiril gezerken mis gibi “Pelerin Kullanımda” sesleri kulağınıza müzik oluyor.
Ha orijinal oyunu PC’de oynadıysanız eksikliğini çekebileceğiniz birkaç şey var ama: manuel kayıt alma mesela. Crysis Remastered hem PC’de, hem de konsollarda manuel kayıt özelliği sunmuyor. Sadece oyunun otomatik kontrol noktalarında ilerlemeniz kaydediliyor.
Bu arada oyun hala adayı tek parça gezmek gibi bir imkânımız yine yok ki bölüm tasarımlarını mıncıklamaması açısından anlaşılabilir de bir durum bu ancak en azından her şeyi tek seferde yükleyebilsek güzel olurdu. Malum Assassin’s Creed Odyssey gibi bir oyunun minyatür bir Yunanistan’ı tek seferde yükleyebildiği bir noktaya geldi açık dünya oyunları. Burada yüklemelerin hem daha kısa olmaması (ki Odyssey’in yüklemeleri uzun sürüyor), hem de ona oranla çok daha ufak harita parçaları yüklemesi bir sinir bozucu. Bu kısma el atılabilirdi.
Crysis Remastered ile alakalı en sinir bozucu durum da, orijinal paketten eksiğinin olması. Oyunun ilk PC sürümünde bulunan, ancak burada kesildiğini görünce bakıp önceki nesil konsol versiyonlarından da çıkarıldığını gördüğüm, VTOL jet kullandığımız Ascension isimli bölüm, Crysis Remastered’da yok. Bu bölümün CPU yükünü konsolların kaldıramaması zamanında sebep gösterilmiş(bak yine) ama şu gün şu devirde oyunun eksiksiz ve tam haliyle karşımıza çıkmamasının bir bahanesi yok. Zamanında dönemi için über grafiklere sahip bir oyun çıkarmıştınız, hadi yemiştik. Tüm geliştirmelerine rağmen her anlamda günümüz grafiklerini yakalayamamış bir Remastered sürüm çıkarıp orijinal oyunun içeriğinden kırpmak orijinal oyuna sevdalanıp yenilenmiş sürümü alan sürüyle insana büyük ayıp. PC versiyonunun ünü arşa çıkan bir oyunu, kesilip kırpılmış konsol versiyonundan Remaster etmek daha da ayıp.
Crysis Remastered, 2020 yılı standartları göz önünde bulundurulduğunda oldukça yetersiz bir paket. Eksik bölüm bir yana, bir oyun olarak eskiden neyse o, yani bölüm tasarımı açısından bakınca biraz eskimiş durumda. Paranız çoksa ve donanım sevdalısıysanız bundan 2-3 sene sonra, RTX 4090 falan çıktığında son seviyenin son seviyesi sistem toplar, en yüksek ayarlarda 4K 60 FPS oynatıyor mu bakmak için Crysis Remastered’ı da yanına alırsınız. Yoksa çok da şey etmeyin derim ben.
Başlıklar
Bir oyun olarak notu 10 üzerinden 6 ise, bir sistem ağlatıcı olarak notu 12 falan. Ona göre yani.
- En modern Post-Processing efektleri oyuna entegre edilmiş
- Sistemini ağlatmak isteyenler için Microsoft Flight Simulator'a iyi alternatif
- İçerik eksik
- Manuel kayıt alma özelliği yok
- Performans rezalet ötesi
- Dudak senkronizasyonu günümüzde felaket gözüküyor
Playstation'da oynadım ve bitirdim oyunu. Oyunu birlikte aldığım arkadaşlarımın neredeyse hepsi oyundan nefret ettiler. Ben de çok sevdim diyemem ama sorun yaşamadan da bitirdim. Eskiye özlemin etkisi sanırım, bilmiyorum. Keşke biraz daha özen gösterilseydi, daha da zevk alarak oynayabilseydik. Bir dahaki sefere artık.