Sizce en iyisi hangisi?
Devamını okuCuphead çıkalı beş küsur sene oldu bildiğiniz gibi. Bu beş sene boyunca oyunu oynamayı erteledim de erteledim. Ama hem bu ay DLC çıkacağından hem de biraz kendime zorlu bir mücadele aradığımdan girişeyim dedim sonunda. Tabii bunu duyan Can durur mu, dedi “Hadi gel DLC’yi de yaz madem” ve tada! İşte buradayım.
İtiraf edeyim, geç oldu ama bir o kadar güç de oldu Cuphead’i bitirmek. Bitirmek derken tüm başarımları toplamayı kastediyorum, yoksa tüm bosslardan S rank almaya çalışsam işim işti. Öyle ya da böyle, 50 saate yaklaşacak kadar uzun ve yer yer çıldırmaların dibini sıyırdığım bu macera, beni fazlasıyla mutlu etti diyebilirim. Bunca saatin kaçı DLC’ye gitti derseniz, her şeyi %100lemek bir 13-14 saatimi aldı -ki düşününce birkaç saat daha kısa da sürebilirdi rahatlıkla. Yani bu süre kişiden kişiye değişecek olsa da genel anlamda orijinal oyuna gayet doyurucu bir içerik eklemiş diyebilirim The Delicious Last Course. Bu arada hâlâ fark etmediyseniz Delicious Last Course isminin baş harfleri de DLC oluyor, ben anladığımda ufak bir aydınlanma yaşamıştım da.
Ve karşınızda… Ms. Chalice!
Her ne kadar Cuphead oynanışı hikâyeye tercih eden bir yapım da olsa âdettendir, girizgâhı DLC’nin hikâyesiyle yapalım. Hani ilk oyundaki mozolelerde kendisini pembe hayaletlerden korumaya çalıştığımız Legendary Chalice, Türkçesiyle Efsanevi Kadeh adlı bir arkadaş vardı ya, her şey onun bizim kafadarlara haber uçurmasıyla başlıyor. Bu sefer oyuna yeni eklenen dördüncü adada bulunan Chalice, hayalet formundan kurtulup tekrar fani bir bedene kavuşmanın hayalindedir. Bu hayalini gerçekleştirmek için de Wondertart isimli bir tarta ihtiyacı vardır ama tartın malzemeleri de adaya dağılmış bölüm sonu canavarlarında olduğundan bizimkilere yeni pataklama/pataklanma seansının yolu gözükür.
DLC’de tabii ilk dikkat çeken şey Ms. Chalice’in oynanabilir karakter olarak oyuna eklenmiş olması. Gerçekten parry’sini dash şeklinde yapması, çift zıplama özelliği olması ve üç farklı süper hareketiyle epey farklı bir oynanış sunuyor. Özellikle benim gibi ana oyunun hemen üstüne DLC’yi oynuyorsanız kas hafızası yüzünden alışması az bir şey sürse de bir kere ustalaşınca ortalığın tozunu attıracağınız bir karakter olmuş. Özellikle bazı bossların net şekilde Chalice’in hareket setine paralel şekilde tasarlandığı hissine kapıldım. Gerçekten de dövüşlerde şaşırtıcı derecede iyi işler çıkarılabiliyor yeni karakterimizle.
Tabii tek yenilik Chalice’in kendisi değil. Porkrind dükkân zincirini dördüncü adaya da uzatmış olduğundan burada da alınabilecek yeni silah ve charmlar bulunmakta. Bunlardan özellikle Crackfire bana sorarsanız oyunu bir tık kolaylaştırmış (tabii hâlâ zor da, önceki haline göre daha kolay). Orijinal oyundaki Chaser’ın bir benzeri ama ondan farklı olarak gayet iyi hasar veriyor düşmanlara. Convergence ve Twist-Up da gayet iyi silahlar, özellikle Convergence’ın geniş menzilini ve ekstra hareketini pek bir tuttum. Charmlardan ise en dikkat çekicisinin Heart Ring olduğunu söyleyebilirim. 1, 3 ve 6. parryleriniz için ekstra can kazanmanızı sağlıyor. Yeni gelen silah ve charmları da ana oyunda kullanabileceğimiz düşünüldüğünde, çeşitli başarımları toplamak bir tık kolaylaşmış diyebilirim. Keşke ana oyunun başarımları için de DLC’yi bekletseymişim dedirttiler bana resmen. Özellikle Heart Ring charmı ile parrylerin sadece süper doldurmak için değil, can doldurmak için de işe koşulabiliyor olması oyunun bazı oyuncularca adil bulunmayan zorluğunu çok daha adil hale getirmiş kesinlikle.
Run & Gun yerine daha fazla parry!
Oyunda biri gizli olmak üzere tam yedi adet bölüm sonu canavarı mevcut. Üstelik doğru adımları atarsanız, bunlardan birinin gizli bir fazı da mevcut. Genel anlamda da ana oyundaki boss sayısının King Dice’ın yardakçılarını saymadan on dokuz olduğunu hatırlarsak gayet iyi bir sayı bu. Üstelik kolaylıkla tekrara düşülebilecek bir hede bu boss savaşları, dolayısıyla hepsinin böyle farklı ve yeni hissettirebilmesi (sadece DLC özelinde değil, ana oyuna kıyasla da böyle) çok değerli. Bunlara ek olarak, Run and Gun bölümlerinin yerini alan, silah ve charm kullanılamayan, tamamen parry ile kazanılması gereken bir adet “mini boss savaşları” serisi var. İlk oyundaki mozole bölümleriyle kıyaslayanlar var bu bölümleri ama bence hiç alakası yok. Bu arada sadece parry mekaniğiyle boss savaşı mı olur demeyin, gerçekten acayip orijinal olmuş bu savaşlar. Açıkçası bir adet daha Run and Gun bölümü görmek isterdim fakat bu savaş serisi o kadar keyifli olmuş ki sadece çok çok minik bir şikâyet olarak not ettim bu yokluğu.
Cuphead’in görsel tarzı zaten dillere pelesenk olmuş, burada tekrarlamanın lüzumu yok. Ama aynı kalitenin DLC’de de başarıyla sürdürüldüğünü görmek çok hoş. Bazen bossların kendisi değil de animasyonların akıcılığı ve güzelliği yüzünden ölmüş buluyorsunuz kendinizi. Bosslar yine birbirinden yaratıcı; gene iyi anlamda hayal gücünü, kötü anlamda da oyuncuyu zorlayan onlarca faz sizi bekliyor olacak. İt dalaşında kral olan bir grup savaş pilotu köpek, böceklerden kurulu bir mafya, buz temalı bir kültün liderliğini yapan göbekli bir büyücü amca bunlardan bazıları. Müzikler de aynı şekilde şahaneliklerini koruyor. Her şey güzel yani. Ha bir de başarımları kazanmakla ilgili eklenmiş mücadeleleri de epey sevdim. Bunlar hep DLC’nin ömrünü uzatan şeyler olarak göz dolduruyor.
Türkiye’de yaşamaktan daha kolay
Kısacası dolu dolu bir DLC ile karşımıza çıkmayı başarmış Studio MDHR. Üstelik bunu yaparken ana oyuna dair şikâyet edilen bazı unsurları törpülemeyi de becermiş bana sorarsanız. Evet, oyun hâlâ zor ama bence adaletsiz denecek boyutta da değil. Sonuçta büyük ölçüde kas hafızanıza bağlı olarak başarının geldiği acımasız bir oyun Cuphead ve tam da bu yüzden herkese göre değil. Ama pratik yaptıkça daha iyi olduğunuz ve son kertede zorluğu adil bir oyun bence. Demin de belirttiğim gibi, DLC ile gelen Ms. Chalice ve Heart Ring charmı bu durumu iyice perçinlemiş.
İlk oyunu oynayanlar muhtemelen bu yazı yayınlandığında Inkwell Isle 4’teki görevlerini çoktan tamamlamış olacak, o yüzden burada sözüm diğerlerine: Oyunun zorluğu sizi korkutmuyorsa, en azından normal zorlukta bu şaheseri kesinlikle deneyimleyin. DLC zaten inanılmaz komik bir fiyatla satışa sunuldu. Naçizane tavsiyem yumulundur dostlar.
Cuphead'e kolay mod mu geldi? Yeni eklenen silah ve charmların oyunu kolaylaştırdığından yazıda bahsetmiştim. Bunların yanı sıra Hearty başarımının haber verdiği üzere, eğer gereken şeyleri yaparsanız kolay ve normal zorluklarda tam tamına dokuz adet canla bölüme başlayabiliyorsunuz. Peki nedir gereken şeyler? Öncelikle envanterinizde Twin Heart isimli charmı seçmeniz gerekiyor. Sonrasındaysa bir süre karakterinizi bir semazen gibi kendi ekseni etrafında döndürürseniz (analog sticki bir süre 360 derece çevirin) eski dostumuz Djimmi ekranda beliriyor ve dile benden ne dilersen modunda dokuz can müjdesini veriyor. Bu durum ana oyun için de geçerli, ama A rank başarımları için bu tarz uyanıklıklar geçerli değil, zira bu şekilde kazanabileceğiniz en yüksek rütbe B+ olabiliyor. |
Başlıklar
Gündelik telaşesi çok mu zorluyor? Çivi çiviyi söker, yumulun!
- Ms. Chalice
- Parry savaş serisi çok orijinal ve keyifli
- Bölüm sonu canavarı sayısı
- Ek görev/mücadeleler
- Özetle, fazlasıyla yeterli içerik
- Yerel fiyatlandırma muazzam
- Bir tane de olsa Run & Gun bölümü görmek isterdim
- Bazı silahlar oyunu kolaylaştırm... çat (tamam vurmayın!)