FIFA 23 - İnceleme

FIFA'dan keyif almak suç muydu?!

Ekim ayına giriş yaptık, milli maç arası bitti, ligler başladı. Futbol heyecanı yine her yanı kasıp kavuruyor. Bu sezon bizim ligimizde de epey çekişmeli bir şampiyonluk yarışı olacak gibi gözüküyor ve tüm bunlar en azından Dünya Kupası'na kadar bizi saha içine odaklamaya yetecek gibi duruyor. Bu kadar futbol ile haşır neşir olunca dümeni elinize alıp kendi rotanızı çizmek de epey eğlenceli bir seçenek. İşte yılın yine o dönemindeyiz ve EA çatısı altından çıkacak olan son FIFA ile karşınızdayız. Hemen şunu söyleyeyim bu benim yeni nesil FIFA ile ilk tanışmam oldu. FIFA 22'nin PC versiyonu eski nesili temel alıyordu ve son demlerinde Game Pass sayesinde denediğim oyundan açıkçası pek de keyif alamamıştım. Ama buna karşın çok ilginç bir şey oldu ve FIFA 23 oynarken gerçekten keyif aldım. Buna ben de epey şaşırdım. Hatta bir ara oyunu kapatıp acaba sorun bende mi diye düşündüm ve baktım ki canım FIFA oynamak istiyor!

Bu duyguyu yaşamayalı aşağı yukarı dört sene olmuştu. Tabii ki oyunun yine, yeniden, her zaman olduğu gibi çok acayip saçmalıkları, insanı çileden çıkartan anları var. Ancak genel anlamda oynanış beni epey tatmin etti ki şaşkınlığımla birlikte en önemli notu düşüyorum: Benim oynadığım oyunun sürümü, tam çıkışın ilk sürümüydü. FIFA ile az biraz ilgisi olan herkes bilecektir ki her güncellemede oyun bambaşka bir noktaya gidecek o yüzden bu hevesli şaşkınlık bir sonraki güncellemede "senle mi uğraşacağım ya!" şikayetleriyle kendimi Football Manager'ın güvenli kollarına atmamla son bulabilir. Hatta böyle son bulması epey muhtemel. Bu aşırı mühim uyarının ardından oyuna bir geçelim;

Soğukkanlılığın Önemi

Football Manager oyunlarında hangi mevkiye adam alırsanız alın mutlaka "composure" yani soğukkanlılık özelliğine dikkat edin. Saha içerisinde nabzı düşük tutmak çoğu zaman üstün yeteneklerden bile daha fazla avantaj sağlayan bir durumdur. İşte FIFA 23'te bu soğukkanlılığın ödüllendirildiğini hissettim. Olayı biraz açmak gerekirse normal şartlarda FIFA oyunları aşırı hızlı oyuncuların sokak futboluvari hareketler yaparak açı arayıp aynı golleri binlerce kere atmaya çalıştığınız bir oyun haline gelmişti. FIFA 23'te hız o kadar önemli değil. Tabii ki yine boş alan bulunca çılgınlar gibi koşmak için fişek oyunculara ihtiyacınız var ama savunmalar bu oyuncuları çok daha rahat yakalıyor. Lakin işin savunma kısmında da FIFA biraz daha ciddi bir adım atmış. Artık ayakta müdahale yaptığınız zaman çok ciddi bir zaman kaybı yaşıyorsunuz ve müdahale sonucunda topu alamazsanız rakip bir anda arkanıza geçebiliyor; bu noktadan sonra savunmacıların hızı ön plana çıksa da ilk hamleyi doğru yapmak hayat kurtarır. 

Dedim ya hız o kadar önemli değil ama bu durumu takiben çeviklik hiç olmadığı kadar mühim hale gelmiş durumda. Dar alanlarda özellikle yay civarı veya ceza sahasına giriş noktalarında beli dönen oyunculara sahip olmak epey faydalı. Bizim kütük pivot forvetler halen daha işlevsiz durumda çünkü orta-kafa-gol konusunda özellikle işin orta anlamında ciddi bir noksanlık var. Yani bir noktadan sonra temel gol atma metodu olarak ceza sahasında ani dönüşler veya savunma arkasına atılan paslar cephanenizi oluşturuyor. Buna ek olarak kanat varyasyonları seviyorsanız (ki ben kanat oyuncularını pek sevmem o yüzden emektar 4-3-1-2 her zaman ilk tercihim olur) sıfıra inip ceza sahasında soğukkanlı kalarak yapacağınız paslaşmalar gol şansınızı epey yükseltecektir. 

Eyyam Seçeneği Gelmediği İçin Türk Hakemleri Halen Gerçekçi Değil

Oyuna bu yıl eklenen bir yeni özellik ise hakem tipleri. Oyunda hakem lisansları yok yani tüm hakemler rasgele oluşturulmuş NPC'ler ve şu ana kadar denk geldiklerim arasında epey kadın hakem de var. Ancak FUT, kariyer modu gibi süregelen bir oyun yerine tek maç yapacaksanız hakeminizin karakterini seçebiliyorsunuz. Örneğin yumuşak bir hakem ciddi sertlikte faullere "yapma kuzum bak arkadaşının dizini uf yapacaksın, sonra kart veririm" diyerek Fırat Aydunusvari bir tavırla ortamı sakinleştirirken, sert mizaçlı bir hakem en ufak bir müdahelede "şş sarı kafa gel bakayım buraya al şu sarı kartı şimdi doğru dürüst topunu oyna!" diyerek hem sizi azarlıyor hem de kartlarını hiç esirgemiyor. Ha bu durum oyunun en popüler modu FUT'a da biraz sirayet etmiş. Şu ana kadar oynadığım FUT maçlarının çoğunda hakemler epey babacan tavırlıydı ve kartlarını son çare olarak kullanıyorlardı. Hatta dünya genelinde çoğu hakemin doğrudan kırmızı vereceği pozisyonlardan minik sarı kartçıklar ile yırttığım çok oldu. 

FIFA'da hakemler eyyam yapmıyor ama FIFA her zaman olduğu gibi eyyamın kralını yapıyor, kralını! Bu eyyamdan kastım ne hemen onu da açıklayayım. Bildiğiniz gibi epey uzun bir süredir FIFA oyuncuları olarak "momentum" adlı bir illettten şikayetçiyiz. EA çok sefer bunu yalanlasa da en son DDA'nın yani Dinamik Zorluk Ayarlama'nın patentini aldı. DDA ile birlikte oyun bir noktada sizi doğramaya başlıyor. Şutlarınız asla istediğiniz gibi gitmiyor, her pasınız rakibin ayağında mıknatıs varmış gibi rakibe gidiyor ve siz deliriyorsunuz. Oynanışın düşük hıza sahip olması DDA'nın özellikle pas arası konusunda devreye girmesiyle birlikte bazen insanı çileden çıkartıyor. Yani 20 şut attığım bir devre arasına 1-1 ile girmek ve bunu çok sefer yaşamak insanın çileden çıkmasına ve ALT+F4 tuşlarına hiç olmadığı kadar fazla yakınlaşmasına neden oluyor. Zaten savunma yapmaya alışmak için epey bir sancı çektiğim dönemde görece iyi olduğum pas oyununda böyle saçmalıklar yaşayınca oyundan bir soğumadım değil. Ancak FIFA bu sefer beni yeniden kendine çekmeyi başardı. 

Keşke Kalecilerin De Lisansı Alınsaydı!

Oyunun en büyük sorunlarından bir diğeri ise kaleciler. Yani kütle ve hacim olarak kalede birisi duruyor ama işlevsel olarak momentumun devreye girmediği süreçlerde pek anlam ifade etmiyorlar. Yerden gelen çok anlamsız bir şutta ters köşeye yatmalar, uzaktan tıngır mıngır gelen plaselere 3 saniye geç planjon yapmalar derken liste uzar gider. Kısacası oyunda kaleciler şu an için epey işlevsiz. Eğer FUT oynuyorsanız ve bütçeniz kısıtlıysa (yani oyuna para dökmediyseniz ya da inanılmaz bir şansla ilk paketinizden Mbappe açmadıysanız) şu an için kaleciye para harcamanızı tavsiye etmem. Kurduğunuz kadroya uygun ortalama bir kaleci ile en pahalı kaleci arasındaki fark baya minimal olacaktır. (Örneğin Serie A kadromda Onana ile Maignan arasında neredeyse hiçbir fark yoktu, yani gidip ligin en pahalı kalecisini alıp kazıklanmaya hiç gerek yok!)

Oyunda çoğu insan an itibariyle benim gibi savunma yapamama derdinden mustarip olduğu için kalecilere çok fazla iş düşüyor. Bu da çok anormal skorların çok sık karşınıza çıkmasına neden oluyor. Eğer FIFA tanrıları sizden veya rakibinizden nefret etmiyorsa (emin olun bazı noktalarda sizden çok fazla nefret edecekler) maçların büyük bir kısmı 5-5, 10-6 gibi ekstrem skorlarla bitebiliyor. Bu kadar gol olmasına rağmen oyunun savunma sistemindeki en sinir bozucu özelliklerden birisi otomatik bloklama halen duruyor. Yalnız sanıyorum bu sene bu bloklamanın dozajı biraz azaltılmış. Zira eski oyunlarda vurduğumda her seferinde birinin poposundan dönen şutlar bu sefer ince açılardan zınk diye ağlara takılabiliyor ki bu da beni ekstra mutlu etti. Tabii siz güzelliğe çok fazla kapılmayın, çünkü dediğim gibi bir sonraki güncellemede hem kalecilerin hepsi birer pantere dönüşebilir hem de savunmacılar bir anda Nesta-Cannavaro tandemi gibi her topun önüne kendilerini savurabilir. 

Düştüm FUT Damlarına Öğüt Veren Bol Olur

Gelelim fasulyenin faydalarına yani EA'nin para basma makinesi olan FIFA Ultimate Team moduna... Bu senenin en kallavi değişiklikleri FUT modunda oldu. Oyuna yeni eklenen "Anlar" sekmesi yenilikleri öğretirken bir yandan da paket açmanızı ve Ted Lasso almanızı sağlayacak yıldızlar kazanmanızı sağlıyor, ayrıca Mbappe ve Klopp'un hikayesi de FUT'a biraz daha hikaye katmak amacıyla orada duruyor. Ancak asıl bomba kimya sisteminde yaşandı. Sadece kimya sisteminin baştan aşağı değiştirilmesi bile matematiğini çözmesi epey zor bir süreç oldu. Bu zorlu süreci bir nebze de olsa kolaylatmak için basitçe yeni kimya sistemini anlatayım;

Önceki oyunlarda kimya 100 üzerinden hesaplanıyordu ve her oyuncu maksimum 10 kimya alabiliyordu. Ayrıca oyuncuları bağlamak için yakın pozisyonlarda oynatmanız ve aralarındaki bağlantının derecesini güçlendirmeniz gerekiyordu. FIFA 23 ile birlikte bu bağlantıları, yakın pozisyonları ve diğer her şeyi çöpe atın. Artık kimya sistemimiz 33 puan üzerinden hesaplanıyor. Tahmin edebileceğiniz üzere her oyuncu da maksimum 3 kimya alabiliyor. Bu kimyalar yine eski sistemdeki gibi yani; aynı lig, aynı ülke ve aynı takım üzerinden değerlendiriliyor. 

Bunun üstüne bir de pozisyon algoritması tamamen değiştirildi ki bu bence en güzel değişiklik oldu. Yani artık bir ön liberoyu kimya için zorla forvete çevirmekle uğraşmıyorsunuz. Hemen basit bir örnek vermek gerekirse Cristiano Ronaldo artık sadece ST ve CF oynayabiliyor. Diğer tüm pozisyonlarda yanında bir ünlem işareti çıkıyor ve ne kendisi kimya puanı alıyor ne de takım arkadaşlarına kimya puanı veriyor. Eksi kimya olayının da rafa kalkmasıyla birlikte üzerinde ünlem çıkan oyuncular bonus puan almadan standart özellikleriyle oynuyorlar. Yine de takım arkadaşlarına kimya vermedikleri için her oyuncuyu pozisyonda oynatmakta fayda var. Bu değişim ile birlikte özdeş pozisyon kavramı da kalktı. Yani bir ön libero artık 8 numarada da tam kimya oynamıyor, herkesi spesifik olarak kartta yazan (veya açıklama kısmında yazan alternatif pozisyon) mevkisinde oynatmanız lazım. Alternatifler arasında "pozisyon değiştirme" kartı ile geçiş yapabiliyorsunuz. 

33'lük sistemin çalışma prensibi ise gayet basit. Hazır Ronaldo ile başladık öyle devam edelim. Ronaldo 1 Chemistry almak için kendinden başka bir Manchester United futbolcusuna ihtiyaç duyuyor. Eğer takımınıza 3 tane başka Manchester United futbolcusu koyarsanız diğer gereksinimlerden bağımsız 3 kimyaya da ulaşabiliyor. Keza ülkeler için de aynı şey geçerli yani Ronaldo dahil 4 Portekizli oyuncu tam kimya elde etmenizi sağlıyor. Ligler için ise bu sayıyı +1 olarak güncellemek gerekiyor. Yani 5 Premier League topçusu Ronaldo'muzu 3/3 hale getirmeye yeterli oluyor. Bu denklemlerle birlikte mesela Fransa liginden Fransız bir futbolcu ile İngiltere Liginden Fransız bir futbolcu (Lloris ve Mbappe diyelim) iki Kotasını doldurduğu için 1 kimyayı cebine koyuyor. Üzerinde biraz çalışarak epey karmaşık 3-4 ligli takımları tam kimyaya getirmek mümkün. Menajerler de yine eskiden olduğu gibi uyrukları ve ligleri için tüm takıma +1 kimya veriyor. Hal böyle olunca hayranların bir diğer bağımlılık noktası Kadro Kurma Görevleri de daha karmaşık hale geliyor. Lakin birkaç SBC'nin ardından duruma hemen alışıyorsunuz. Son olarak oyundaki tüm Icon ve Hero kartları takımınıza tam kimya ile ekleniyor. 

Düşünce Güzel, Atmosfer Güzel Ama Yemezler

Şimdi de nohutun faydalarına gelelim, yani hakkında en fazla şeyi merak ettiğim menajer moduna. Günümüzde çok fazla oyunu remastered olarak azıcık cila ile önümüze sunuyorlar ya, işte FIFA 23 de kariyer moduna tam olarak bunu yapmış. Atmosferi çok güzel hale getirmiş, araya birkaç tane aşırı moda sokan animasyon eklemiş, yönetim tarafından bizlere yüklenen sorumluluklara başka bir bakış açısı getirmiş AMA burada gerçekten kocaman bir AMA var. Kalan her şey aynı, yavan ve sıkıcı hissettiriyor. Biraz açmak gerekirse artık oyunda kendi menajeriniz dışında FIFA 23'te yer alan takımlardan birinin otantik menajeri olarak da görev yapabiliyorsunuz. Yani, "ben Volkan Demirel'i çok seviyorum hayatıma Volkan Demirel olarak devam edip Hatayspor'u çalıştıracağım!" demek mümkün. Tabii biz pek ilgi gören bir lig olmadığımız için hiçbir hocamızın oyunda gerçek yüzü yok. Hatta oyunda Icon olarak yer almasına rağmen Fatih Karagümrükspor'un teknik direktörü Andrea Pirlo'nun bile suratı yok...

Hepsini geçtim kendiniz menajerinizi oluşturup bir takıma geçtiniz. Transfer görüşmeleri yine aynı diyaloglar, aynı mantıkla ilerliyor. Mantık derken FIFA mantığı yoksa oyunda hiçbir transfer mantığı yok. Hatayspor'a Messi'yi getirmek gayet mümkün ve bu durum seneler boyunca hiç değişmediği için artık sinir bozucu bir hale gelmiş durumda. Hadi siz oyunun bu zaafından yararlanmadınız ve gerçekçi oynamaya karar verdiniz. Yönetim artık her transferiniz için size harf notu veriyor. Ancak bonservisle alınan oyuncularda puanı kırmaktan çekinmeyen yöneticiler bedavaya aldığınız ama maaş olarak 99999999999 euro verdiğiniz bir oyuncuya bile "OH BELEŞ TRANSFER BAYILIRIM!" diyerrek okkalı bir A+ veriyor ve burada da mantık bir kez daha FIFA'ya mağlup oluyor.

İşin cilalama kısımlarına ise ben bayıldım, ama bu sevgi kendini aşırı tekrar ettiğinden ötürü yaklaşık bir saat sürdü. Mesela yeni bir transfer yaptığınız zaman arkada gaz bir müzik ile birlikte futbolcu tesislere geliyor, sizinle el sıkışıyor, takım arkadaşlarıyla birlikte idman yapmaya başlıyor. Ya da bir oyuncu gideceği zaman üzücü bir müzik ile menajeri ile birlikte yanınıza gelip siz ve takım arkadaşlarınızdan helallik isteyeren kulüpten ayrılıyor. Ancak bu animasyonların hepsi aynı olduğu için ilk 2-3 seferden sonra hemen atlayıp işinize, gücünüze dönüyorsunuz. Oyuna başlarken eklenen stadyum düzenleme ise nihayet basit bir şekilde isim değiştirmenin çok ötesine geçmiş. Artık stadın renklerini de değiştirip aldığınız takıma uygun bir atmosfer yaratabiliyorsunuz. Kale filelerinin rengi de dahil birkaç optimizasyon seçeneği var ve bunlar benim çok hoşuma gitti ama kariyer modunun genel saçmalıklarını örtmeye yetecek boyutta da değiller. Özetle FIFA 23'ün kariyer modu da bize o özlediğimiz lezzeti vermeyecek.

3-5-2'yi Tersten Oynamak

Futbol ile ilgili en sevdiğim şeylerden birisi taktikler. Yukarıda bahsettiğin 4-3-1-2 ile özellikle Carlo Ancelotti'nin Milan yıllarından sonra takıntı seviyesinde bir birlikteliğim var. FIFA'da da hayal ettiğim şey tam olarak bu. Fatih Terim'in de bir dönem bahsettiği gibi 3-5-2'yi tersten oynamak gibi nacizane bir hayalim var. Lakin FIFA oyunlarında her şey hızdan ibaret olduğu için bu sistemi denemek adeta bir intihardı. -DI diyorum çünkü bu yıl tam hayalimdeki sahaya yayılışı tam hayal ettiğim şekilde görünce oyunla acayip bir bağ kurdum. Kısaca anlatmak gerekirse 3'lü orta sahanın göbeğini iki stoperin arasına sokmak suretiyle bekleri de ileri çıkartarak ileride 3 forvet ve arkalarında 4+1 orta sahayla tüm rakip sahayı kavrayabiliyorum. Böyle olunca özellikle savunma ortasına koyduğum orta sahanın pas meziyetleriyle birlikte (ki bu konuda Tonali'ye hasta oldum) tüm oyunu kontrol altına almak mümkün oluyor.

FUT da dahil olmak üzere oyuna başladıktan kısa bir süre sonra tüm maçlarımda böyle oynadım ve hemen hemen her maç sahaya hayal ettiğim gibi hakim oldum. Tabii ki tüm maçlarımı kazanamadım, çünkü o kadar iyi bir oyuncu değilim ve momentumu yenmeyi de bilmiyorum. Ancak kaybettiğim maçların pek çoğunda bile sahada gördüğüm şey beni o kadar tatmin etti ki "bir maç daha atayım bu sefer olacak" moduna seneler sonra tekrar girmeyi başardım. Sadece 4-3-1-2 olarak değil hemen hemen oyunda yer alan tüm taktiklerin sahaya yansıması var. Sadece pres seçenekleri konusunda yapay zeka biraz yalpalıyor ama sıradaki güncellemede nasılsa onu düzeltirken diğer tüm her şeyi bozacakları için pres konusunda dert etmeye gerek yok, diğer tüm konularda ise içimde büyük endişe tohumları filizlenmeye başladı bile...

FIFA 23'ü ben şu haliyle gerçekten sevdim. Bilmiyorum bu belki de bir suçtur ama futbol oyunu oynamaktan çok uzun süre sonra FM harici keyif almayı başardım. Bunda tabii ki benim kişisel zevklerimin oyunda yer alması, hızlı oyunun ağırlaşması ve savunma yapmanın zorlaşması gibi mücadeleyi ve keyfimi arttıran detayların payı çok büyük. Ancak oyun güncelleme alana kadar kesinlikle bolca oynayacağım. Yeni duran top sistemini çözmek için de ayrı bir mesai harcayacağım. Buna benzer topun vurulacağı yeri seçtiğimiz bir mekanik FIFA 2005'te de vardı ama o çok daha basitti. Bu sefer işler daha kompleks hale gelmiş. Barajın altına oyuncu yatırabildiğimiz için de yerden frikikler konusunda korkmadan hunharca baraj zıplatmak mümkün. 

Oyunun diğer kısımlarında ise Volta yine aşağı yukarı bildiğimiz gibi, sadece hava toplarını güçlendiren yeni bir karakter özelliği eklenmiş. Bir diğer çok sevdiğim mod olan Pro Clubs için de yapay zeka biraz daha akıllanmış ve bu da özellikle 3-4 kişi girilen maçların keyfini yükseltmiş. Bir FIFA yazısının sonuna gelirken iyi şeylerinden bahsedeceğim hiç aklıma gelmezdi ama FIFA 23 beni yakalamayı başardı. Yine de oyunun şu anki fiyatıyla almanızı asla tavsiye etmiyorum. Lakin hazır Dünya Kupası da geliyorken futbol aşkınız depreşiyorsa ilk güzel indirim de bir göz atabilirsiniz. Umuyorum ki EA final oyununun şerefine oyuna FUT harici de güzel Dünya Kupası içerikleri ekleyecektir. Futbol şansı ve DDA her daim yanınızda olsun. 

SON KARAR

Oyunun şu anki hali için zemin futbol oynamaya müsait. Ancak EA'yi biliyoruz ve FUT temelindeki taşları yerinden sarsmak için oynanışı bolca değiştirecek. Hazır Dünya Kupası da yaklaşıyorken içinizdeki futbol aşkını bastırabilmenin şu an için en iyi yolu da FIFA 23. Tam fiyattan alınmasını kesinlikle tavsiye etmiyorum ama iyi bir indirim yiyince futbola susuzluğunuz devam ediyorsa bir göz atabilirsiniz.

FIFA 23
İyi
7.5
Artılar
  • Bilgisayarda yeni sürüme geçmeleri gözümün pasını sildi
  • Şu an için oyunda hız eskisi kadar önemli değil ve keyif alacak yeni oyun stilleri bulmak mümkün
  • Kariyer moduna eklenmiş cilalama seçenekleri epey göz alıcı ama,
Eksiler
  • Tüm bu cilalar oyunun aynı monotonluğa girmesine engel olamıyor
  • Kaleciler adeta yok hükmünde
  • DDA yani "momentum" sizi sevmezse yine her zaman olduğu gibi cinnet kapıda
  • Bir sonraki güncellemede muhtemelen buradaki her şey altüst olacak...
YORUMLAR
Parolamı Unuttum