İnceleme - Coffee Talk Episode 2: Hibiscus & Butterfly

Visual novel türünün oyun olarak değerlendirilip değerlendirilmemesini düşünüyorum ara ara. Çoğunlukla yaptığımız şey birilerinin arasındaki diyalogları okumak ve konuşmaları ilerletmek. Ha Coffee Talk'taki gibi otomatik oynatma seçeneği varsa onu da yapmıyoruz, sadece okuyoruz. Ama sonra Coffee Talk'un bana hissettirdiklerini düşünüyorum. Başka hiçbir medyumda alamadığım bir tat var bunda. Sanki benim mekanıma gelen kişiler uzun süredir benim arkadaşım ve sanki ben yıllardır baristayım.

İkinci oyunda da aynen böyle hissettim. Ancak neticede Coffee Talk 2, ilk oyunun neredeyse aynısı. Bunu söyleceğimizi düşünmüş olmalılar ki adına "Episode 2" demiş Toge Productions. İlk oyunda ne yapıyorsanız bu oyunda da çok büyük oranda onu yapacaksınız. Bu iyi bir şey mi peki? Hem evet hem hayır. Evet, çünkü ilk oyundaki içimizi yumuş yumuş yapan ortam, arkadaşlık duruyor. Hayır, çünkü ilk oyunun üzerinden 3 sene geçmiş, insan deneyimi daha da iyiye götürecek bir şey bekliyor.

Ha hiç mi yeni bir şey yok, iki "büyük" yenilik var evet. Birincisi oyunun sosyal medyası Tomodachill'e 'Hikayeler' özelliğinin gelmesi. Arkadaşlarınızın o gün ne yaptığını sizin kafenize gelmesine gerek kalmadan öğrenmek hoş oluyor. Coffee Talk'un en büyük artısı olan samimi ortamı daha da arttıran bir  eklenti yani. 

İkinci eklenti de artık müşterilerimize kahveyle beraber belirli eşyaları verebiliyor olmamız. Bu eşyalar başka müşteriler tarafından veriliyor ve ya onlar bize, kime vereceğimiz söylüyor ya da biz konuşmalardan kime vereceğimizi çıkarıyoruz. Bu da farklı kombinasyonlar yaparak farklı sonuçları almak oluyor. İlk oyuna göre tekrar oynanabilirlik artmış denebilir ama beklentiniz kesinlikle yüksek olmasın. Ben hata yaparak da aynı sonucu aldığımı gördüm çünkü.

Sürpriz bozmamak için müşterilerle ilgili bir şey söylemiyorum, ancak eski yüzleri görmek kesinlikle sizi mutlu edecektir. Coffee Talk'u da güzel yapan bu işte, dostlarla samimi bir sohbet. İlk oyunun pandemi döneminde çıkmasının da onun yararına olduğunu söylemek yanlış olmaz. Dünya artık daha farklı ama bence alacağınız his aynı olacak.

Oyunun dünyası da günümüz sorunlarına göre şekillenmiş. Gazetelerde ve müşterilerin konuşmalarından rahatlıkla anlıyorsunuz bunu. Ve tabii sosyal mesajlar da eksik olmuyor. Yine kendi kendinize düşüneceğiniz fikirler konuşuluyor Episode 2'de.

Görsel dizayn ve müziklerle ilgili pek bir şey söylemeye gerek yok, çünkü ilk oyunun aynısı :) Ortama daha da girmenizi sağlayan lo-fi müzikleri değiştirmeyi gerektirecek pek bir durum yok zaten de görsel anlamda en azından belli bölümler için yenilikçi şeyler denenebilirdi. Ha ama karakterlerin çok az ifadeyle ne hissettiklerini anlayabilir olmanız sohbeti daha da doğallaştırmış. İlk oyunda da olan bir şeydi, korunması güzel bir şey.

Tabii oyundaki en önemli şey diyalog olunca gözler Türkçe dil desteğini arıyor. Şu anda yok maalesef, ama desteğin yakın zamanda geleceğini söylediler. Tarih belli değil ama İngilizcenize güvenmiyorsanız bekleyebilirsiniz.