The Talos Principle 2 - İnceleme

Oyunların kapsamı ne kadar da büyüdü öyle. Bundan 12 sene önce Portal 2 çıktığında tüm sektörü sallamış, AAA kalitede bir bulmaca oyunu nasıl olurun cevabı verilmişti. Bugün The Talos Principle 2, Portal 2'den neredeyse her anlamda daha fazlasını içermesine rağmen Portal 2'nin sektörde yarattığı dalganın yanından geçemiyor.

Evet, The Talos Principle 2, ilk oyunun üzerine o kadar fazla şey eklemiş ki geliştiricilerin akıllarındaki tüm fikirleri ortaya koydukları bayağı açık. Önümüzde 20+ saatlik, sürekli değişen bulmacalara, keşfedilecek soru işaretlerine, ara sahnelerle bezenilmiş varoluş hikayesine sahip bir oyun var. Bir süre sonra ciddi ciddi "Bu kadar fazlasına gerek var mıydı" diye sorar oldum, o derece.

Bu sorunun aynısını oyun da kendi içerisinde soruyor, ama biz insanlara ve felsefi anlamda. İlk oyunda beni kendine en çok çeken şey de zaten bu felsefi ve dini sorgulamalardı. Var oluşun bize ne kattığı, Elohim'in öğütlerini dinleyip dinlememenin ne gibi artısı/eksisi olacağını falan düşünmek bulmacaları çözmek kadar keyifliydi. İkinci oyun da aynı böyle başlayınca bi gülümsetti. Ama çok kısa bir süre sonra hikaye farklı bir tarafa döndü. Çünkü artık simülasyon sınavını geçmeye çalışan biri yerine, sınavı zaten geçmiş 1000'inci kişi olarak topluluğa katılırken buluyoruz kendimizi.

Bininci kişi olmamız sebebiyle bize 1K demeye başlıyorlar ve topluluk, Kurucu'nun belirlediği Gaye'yi tamamlamanın şerefiyle, Yeni Kudüs adını verdikleri şehrin tepesinde bir kutlama yapıyor. Çünkü Gaye'nin hedeflerinden biri toplam 1000 insan sayısına ulaşmaktı.

Buradan da anlıyoruz ki oyun artık sosyolojik konuları da ele almaya başlamış. Bir komünün parçasıyız ve başkanından müze sorumlusuna herkesin bir görevi var. Ve ana hikaye bu topluluğun dış dünyaya olan merakı üzerinden ilerliyor. Bu tarafta oyun dediğim gibi sosyolojik ve hatta politik kısımları ele alıyor. Ancak oyunun Sosyal Medya kısmı (Topluluk olunca sosyal medya da kaçınılmaz oluyor pek tabii) ve oyun içerisinde bulacağınız kayıtlar daha çok ahlak ve varlık felsefesi üzerine düşünmelerden oluşuyor. Ve o kadar iyiler ki oyunun yazarlarının elini sıkasım geldi. Gerçek hayattan felsefecilerden alıntı yapıp olayın iki tarafıyla hatta bazen üç tarafıyla değerlendirilmesi, ve nihayetinde bize de bunların sorulması falan şahane. Gerçekten büyük bir okuma yapılmış bu taraf için.

İlk oyundaki dini sorgulamalarının azaldığını belirtmeliyim ama. Yine tabii Yunan mitolojisinden, semavi dinlerden belli bölümler var. Şehrin adına Yeni Kudüs denmesi, Kurucu'yu ilahlaştıran insanların var olması gibi örnekler verilebilir.

Daha bulmacalara geçmeden beynimin çalıştığını görmek (Görmek? Soyut bir şey nasıl görülebilir Mert?) beni zaten memnun etmişken oyun bir de 100'den fazla bulmacayı üstüme saldı. Üstelik bunlar sadece zorunlu olanlar. Toplam 12 farklı bölgedeki zorunlu bulmacaları çözerken başlarda ilk oyuna çok benzer ilerlediğini hissetmiştim ama her bölgeye geçişte gelen yeni bir cihaz/ekipman işleri bambaşka bir boyuta çevirdi. Evet, her bölgede yeni bir mekanik tanıtılıyor. Ve evet, gerçekten de başka bir boyut daha ekleyen bir mekanik de var oyunda, mübalağa yapmıyorum :)

Bu çeşitlilik bulmacaları sürekli yeni tutuyor. Yeri geliyor kendimizi klonluyoruz, yeri geliyor ışınlanıyoruz, yeri geliyor belirli bir bölgeye yer çekimi etkisi veriyoruz. Bir süre sonra o kadar farklı mekanik eklenmişti ki bulmacaların çok fazla zorlaşacağından da korktum, yalan yok. Ama neyse ki öyle olmuyor, sadece bölge içerisinde belirli bir zorlaşma eğrisi var. Yeni bölgeyle beraber yine aynı seviyede ilerliyor. Ve bu harika bir zorluk! Birkaç tanesi dışında uzun uzun ekrana bakmama gerek kalmadan, sinir bozucu çözümlere sahip olmayan bulmacaları çözmek çok keyifli. 

Belki buraya küçük bir eksi ekleyebilirim, ki bunun göreceli olduğunu düşünüyorum (Zaten doğru diye bir şey var mı Mert?). Bulmacaların çözümleri bir süre sonra aynıymış gibi hissettirmeye başlıyor. Mesela üç cihaz olsa kolayca çözülebilecek bulmaca içerisinde iki cihaz var, siz bu iki cihazı bir şekilde üç cihazın yaptığı şekilde kullanmanız lazım. En çok karşılaştığım çözüm yöntemi bu oldu. 

Bulmacalar, yukarıda dediğim 12 bölgede yer alan tek içerik değil. Bölgeler artık geniş ve içerisinde laboratuvar, anıt, tarihi kalıntılar, terminaller ve kayıp bulmacalar gibi çeşitli şeyler içeriyor. Bunların çoğu Skyrim benzeri mini haritada soru işaretiyle gösteriliyor, bu yüzden çoğunu bulması kolay. Ama çözmesi o kadar da değil. Özellikle anıtların yer aldığı bulmacalar koca haritayı kapsıyor ve her birinin çözümü farklı. Ha bunları çözerseniz yıldız kazanıyorsunuz ve bunu çözemediğiniz bir bulmacayı "çözmüş gibi kabul et" şeklinde kullanabiliyorsunuz. YouTube'tan çat diye cevabını bulabileceğiniz bir şey için neden böyle bir zahmete girmek istersiniz bilemiyorum açıkçası (Sen anlayamadın diye herkesçe yanlış mı kabul etmeliyiz Mert?). 

12 bölge harici bir de MegaYapı adlı bir yere gidiyorsunuz, ki ne söylesem spoiler olacak. Ama tüm bölgeler özelinde hiç beklemediğim bir şeyle karşılaştım, modern sanat! Evet, bulmacaların dışarıdan görünüşleri, her bölgenin kendine ait biyomları falan o kadar beklemediğim bir yerden vurdu ki Talos Principle 2, bu kadar çok ekran görüntüsü almak  hem beni hem de YİM'i mutlu etti (etmiş olsa gerek yani). 

Nihayetinde The Talos Principle 2'den fazlasıyla memnun ayrıldım. Bulmaca oyunu yapmak zaten başlı başlı zorlu bir iş iken bunu 20+ saatlik bir içeriğe, sürekli yeni mekanik ekleyerek yapmak gerçekten büyük bir gayretin göstergesi. Croteam'in aklında başka bir fikir kaldı mı bilmiyorum ama bence siz boş verin Serious Sam'i falan.