5 yıl önce, bilgisayar başında geçen toplam 72 saatim boyunca neler yaptığımı hatırlıyorum: Üs geliştirirken öncelik verilmesi gereken yerler, sınırlı kapasiteli ekibimize alacağım askerlerde kimlere öncelik vereceğim, uzaylı istilası sırasında öncelik verilmesi daha az zararlı olan görevi seçmek, görev sırasında hedef ve kullanılan yeteneklerde verilecek öncelikler… Anlayacağınız XCOM Enemy Unknown oynarken verilmesi daha faydalı öncelikleri seçmekle geçiyordu oyun süremizin bir kısmı.
%92 İsabet Olasılığında Iska Geçmek
XCOM Enemy Unknown maceram boyunca en çok aklımda kalan durumlardan birini aldım arabaşlığa. XCOM serisini bilmeyenler için ilk iki oyunun temel özelliklerini biraz anlatarak başlayayım, sonra bakalım Chimera Squad’da neler değişmiş, çıkarılmış veya eklenmiş:
Yakın gelecekte geçen bir öyküye sahibiz öncelikle. Filmlerden bildiğimiz uzaylı istilası gerçekleşmiş, insanlık zor durumdadır, kurtuluş için gizli bir üsse sahip, gizli ve bilim teknolojide ileri bir örgütün yöneticisi olarak bizim kararlarımız insanlık – uzaylı yaratıklar mücadelesinde tüm gidişatı etkiler. Olanak buldukça aldığımız acemi gönüllülerden, ajan ve askerler yaratırız. Çatışmalar aksiyon puanı ve kare kare ilerlemeye dayalı ve vuruş isabeti olasılıklarına bağlı, sıra tabanlı olarak gerçekleşir.
Sağlık puanları tükenen askerleri özel tıbbi gereçlerle kurtaramazsak törenle ve hüzünle elveda deriz. Üs inşası önemlidir, araştırma – geliştirme – izleme – istihbarat gibi konularda faydalı olacak oda ve salonları hazırlamak da sıra iledir. Dünya haritası üzerinde aynı gün iki – üç farklı görev gelir ve görevi tamamladığımız bölgedeki düşman tehdidi azalırken, yapmadığımız bölgelerde ise tehdit artar. Tehlike düzeyi belli bir sınıra ulaşırsa da oyunu kaybederiz. Uzaylı düşman tehdidini azaltma, askerlerimizi seviye atlatıp teçhizatlarını geliştirme, üssümüzdeki mekânların geliştirmeleri gibi konularla geçer sıra tabanlı çatışmalar haricindeki zamanımız. Çatışmalar da ise çoğu kez karşı tarafı hemen görmeyiz “savaş sisi” denilen, göremediğimiz karanlık yerler açılana kadar.
Ve tabii ki, asker ajanımız ateş etmeye hazırken, “isabet olasılığı %92” yazıyorsa “Iska!” uyarı yazısını hüsranla görmeye de alışığızdır XCOM oyuncusu olarak. Bölümler ilerledikçe daha zorlu görevler ve yenilmesi daha zor düşmanların, türlü türlü, oynayana saç baş yolduran yeteneklere sahip yaratıkların karşımıza çıktığını da tahmin edebilirsiniz.
City 31 Valisine Suikast
XCOM Enemy Unknown ve XCOM 2’nin tam bir “yan hikâyesi” (spinoff) diye tanımlayabileceğimiz Chimera Squad’da ise işler biraz farklı, kısacası daha sade ve basit şekilde ilerliyor. “Basit” daha kolay değil, daha az karmaşık anlamında diyelim. Pek dallanıp budaklanmadan, düz ilerleyen senaryo, dünya üzerinde değil, City 31 adlı bir kurgu şehirde geçiyor öncelikle. “Tehdit” tehlikesi yerine “huzursuzluk” (unrest) kavramı gelmiş harita üzerine, yani dokuz mahalleden birinde unrest 5 seviyesinde kalırsa, şehir anarşisine artı bir ekleniyor ve toplam 19 şehir anarşisinde oyunu kaybediyorsunuz.
Üs kurma olayı kaldırılmış, ajanlarımızın özel odası, eğitim, ürün geliştirme ve özel görevler gibi kısımlar hazır olarak geliyor ve ana menüdeki renkli çubuklara tıklayarak bu kısımlara girip hızlıca tercihler yapıyorsunuz. Gene birkaç farklı kaynağa ihtiyacınız var: Elerium adlı bir hammadde, istihbarat ve nakit para. Başlangıçta istihbarat (intel) önemli, çünkü mahallelerde unrest düzeyini kısmen düşüren güvenlik ekiplerini (field team) istihbarat karşılığında alıyorsunuz, geliştirmeleri de gene intel karşılığında.
Ajanlarımız ise özgeçmişleri, özellikleri hatta esprili diyalogları ile hazır olarak geliyor, 5 seviyede bir açılan yetenekleri de belirli, iki – üç seviyede bir iki yetenek arasından birini tercih ediyorsunuz sadece. Önceki oyunlardaki gibi kalıcı ölüm yok, bayıldıklarında kanamayı durduramazsanız, görev başarısız oluyor sadece. Ölmeden baygın vaziyette safdışı kalırlarsa, görev arası varsa, android robot girebiliyor yerine, yedek oyuncu gibi.
Çatışmalarda ise birkaç farklılık var: Açılışı ani baskın (breach) ile yapıyorsunuz, büyücü, necromancer, ronin gibi sorun yaratan rakipleri baştan yok etmek veya hasar vermek avantaj sağlıyor tabii. Görevler ilerledikçe zorlaşıyor, köklerine kibrit ve elerium suyu ekmemiz gereken üç rakip örgütün de farklı özellikte fedaileri ve mini boss’ları var, değişik taktikler kullanmayı gerektiriyor. Sacred Coil adlı örgüt bol bol android, mech gibi robot kullanıyor örneğin, zırhları güçlü olduğu için, zırh delici mermi (armor piercing rounds) kullanmak gerekiyor örneğin. İnsansı rakipler üzerinde Verge ve Shelter gibi ajanların zihin kontrol (psi) yetenekleri faydalı olabiliyor.
XCOM Enemy Unknown'u severek oynamış bir sıratabanlı stratejisever olarak, çatışmalar ve genel olarak oynanıştan memnun kaldığımı belirtmeliyim. Ne yaptığınızı bilmiyosanız, zor bir oyun, normal seviyede bile ajanlarımız özellik düşüren yara izleri ile dönebiliyorlar üssümüze. Teknik anlamda başarılı buldum Chimera Squad’ı, orta güçteki donanımımla (AMD Ryzen 5 2600, GTX 1060, 16 Gb RAM, Win 10) iki – üç kez ekran donması dışında bir sorun, FPS düşmesi veya bug vb. olmadan, 25 saatte tamamladım City 31’i gizemli ve kötü örgütlerden kurtarma öyküsünü.
25 saat civarı bir içerik için ücreti biraz fazla gelebilir, farklı ajanlarla tekrar oynamanızı veya sabredip indirim dönemini beklemenizi önerebilirim. Beklemek demişken, “Aa, XCOM 3 çıkmış” diye beklemeyin, öyle bir durum söz konusu değil çünkü, hayal kırıklığına uğrarsınız. Oyunun adını ilk duyduğumda birçok XCOM sever gibi ben de öyle bir yanılgıya düşmüştüm. Terminal, Verge, Patchwork, Blueblood, Axiom gibi ajanlarla tanıştıkça bu nispeten kısa ama genel hatlarıyla başarılı sıra tabanlı yan öyküden keyif aldığımı da ekleyeyim. Keyifsiz bir deneyim olsa 25 saati bulmazdı zaten oyun sürem. City 31’e, oynamadığım ajanlarla ikinci bir şans vermek dışında teşekkür ve veda ederken, içerik ve oynanış kısmı daha derin bir XCOM 3’ü de bekliyorum şimdiden.
Başlıklar
XCOM serisini özleyen sıra tabalı seven kitle için, sade ve güzel bir yan öykü olmuş Chimera Squad
- Bölümler ilerledikçe zenginliği artan oynanış
- Sade ve göze, kulağa hoş gelen tasarım
- Özel yetenekleri ve aralarındaki esprileri ile yavaş yavaş kendini sevdiren karakterler
- Görevler bazen tekrara bağlayabiliyor
- İçerik ve oynanış XCOM 3 beklentisinde olanları kesmeyebilir