Oyundan beyaz perdeye
Devamını okuSevgili Oyungezer okuru,
Ben artık hiçbir film fragmanını izlemiyorum. Çünkü, yetti artık. Film şirketlerinin ilgi çekmek amacıyla fragmanlarına çekinmeden spoiler koyup filmlerinin tadını kaçırmalarından gına geldi. Kimin, neyin gazına geliyorlar bilmiyorum ama kendilerini frenlemeseler filmin tamamını gösterecekler ya da şahsen geçmiş en büyük hayal kırıklığını yaratan filmlerden biri olan Ronin 47’deki gibi önemli, ilginç sahneleri fragmana koyup filme bir şey bırakmayacaklar. En kötüsü, bu sürpriz bozma trendi oyun sektörüne de sıçradı. Bu yüzden bu yazıyı yazmam gerekti.
Bir oyun sizin ilginizi çektiyse o oyuna dair daha çok şey görmek istersiniz. Ta ki “Tamam yeterince tatmin oldum artık oyunun çıkmasını bekleyeceğim.” diyene kadar. Arkane Studios sevip saydığım oyun firmalarından biri benim için. Arx Fatalis’ten, Dishonored 2’ye her yeni oyunla kendilerini geliştirip büyük yol kat ettiler. Prey’in konusu ve uzayda geçen Bioshock izlenimi de beni cezbetmişti. Orijinal Prey ile alakasız bir konu ve enteresan mekaniklere sahipti. Lakin yakın zamanda beni en çok rahatsız eden oyun da Prey oldu.
Sorun şu ki, Prey’e dair çok fazla içerik yayınlandığını düşünüyorum. Bunun sorumlusu yayıncı Bethesda mı yoksa Arkane mi emin değilim. Prey’in bir sosyal medya hesabını takip edin, aşağıdaki gibi içeriklerle karşılaşacaksınız:
* Dolanıp keşfedeceğiniz mekanlar işte buralar tarihçelerini de altına yazdık.
* Karşınıza çıkacak karakterler bunlar, gelin özgeçmişlerine göz atalım.
* Öldüreceğiniz düşmanlar bunlar.
* Ve onları öldürmek için kullanacağınız silahlar da şunlar.
Hanımlar, beyler… Siz ne yapıyorsunuz? Grafikleri ekran görüntülerinden gördük, mekaniklerini de oynanış videolarından kaptık. İçeriğini neden ayrıca yayınlıyorsunuz? Oyunun ilk 10 dakikasını göstermelerini anlarım da komple ilk 1 saati paylaşmak nedir? Bu oyun normal zorlukta oynandığında kaç saat sürüyor ki bunu yapıyorsunuz? Oldu olacak oyunun sonunu da gösterin bari, biz oynayarak ortasını tamamlarız!
İnsanlar bu dünyanın en zeki ve en çenesi düşük canlıları. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olurlar. Bilgi sahibi olurlar ve sen bilgi edinmekle kasma diye atıp tutar, kafanı bulandırırlar. Film izlerler ve (nedense) sonunu anlatırlar. Dizideki bir karakter ölür “Ölmedin kalbimizdesin” diye yasını tutarlar. Google’da, YouTube’da hikaye ağırlıklı bir oyunun adını aratmaya korkar oldum, oynamadan sonunu öğreneceğim diye. Tüm bunlar olmuyormuş gibi üstüne oyun firmalarının kendi elleriyle çıkmamış oyunlarına dair spoiler ikram etmeleri beni iyice sinirlendiriyor.
Firmaların niyetini anlamış değilim desem yalan olur. Yapmaya çalıştıkları, oyunlarını gösterip oyuncuları heyecanlandırarak daha ilgi çekmek. İşin içine para girince müdürler de pazarlamada elemanlarını sıkıştırıyor olmalı. Bir oyunun başarılı olmasında iyi bir tanıtım elbette önemli. Ancak bunu yaparken oyunculardaki o merak duygusunu öldürmemeliler. Doğru olan ağıza bir parmak bal çalmaları, kavanozu diktirmeleri değil.
Bazı oyun firmalarını eleştirirdim “Abi adamlar ne kadar ketum. Oyunlarına dair hiçbir şey anlatmıyor, zar zor video yayınlıyorlar” diye. Meğer en iyisini onlar yapıyormuş. Sözlerimi geri alıyorum.