Dizi İnceleme - Devil May Cry

Şeytanın yanında fanlar da ağlayabilir tabii ki

Bundan birkaç sene önce, muhtemelen dergideki en azılı DMC fanı olarak DMC5 için bir Oyunezer yazmış, CAPCOM’un bir marka ve evren olarak Devil May Cry’ın geleceğini planlamamasından, dünyasına bir çekidüzen vererek ilerisi için bir potansiyel oluşturmamasından ne kadar rahatsız olduğumu belirtmiştim. Devil May Cry “evreni” kuralları açık ve net bir şekilde belirlenmiş bir evren değil. En başta tıpkı Star Wars’un Skywalker’lar etrafında dönmekten kurtulamaması gibi Sparda soyundan gelenler ve cehennem ahalisi etrafında, fazlasıyla da pervasızca dönmekten kurtulamıyor. Serinin yaratıcılarının mitolojide veya edebiyatta gördükleri ve havalı olduğunu düşündükleri bir şeyi oyunlara rastgele ekleme huyu da bu işin tuzu biberi. Antik Sümer şeytanı Pazuzu’yu oyuna koyup ismini Beowulf(bir Anglosakson destanı) koymak, V’ye şekil olsun diye William Blake şiirleri okutmak gibi şeyler yapmayı pek seviyorlar.

Konuyu bağlayacak olursak tam da bu bağlamda Devil May Cry animasyonu, oyunlardan daha iyi diyebiliriz. Zira CAPCOM’un aksine Adi Shankar’ın ileriye dönük dertleri olduğu belli, dizinin senaryosu oyunların 25 senedir asla göremediği bir plan program ile ilerliyor. Ancak bu, benim gibi serinin her oyun anı yaşayışından rahatsız olan fanlara istediğini vereceği anlamına gelmiyor maalesef. Shankar’ın adaptasyon yaratma yöntemi de orijinal eserdeki hemen hiçbir şeyi sallamamak, tematik olarak bile ona yakın kalmaya kasmamak. Sorsanız animasyon dizisi üçüncü oyundaki “kötü adam Sparda’nın kılıcını alıp, oğullarına bıraktığı madalyonlar ile birleştirerek Cehennem’e giden boyut kapısını açmak ve iblisleri dünyaya davet etmek istemektedir” temelini en genel haliyle alıyor. Ancak konu bambaşka yerlere gidiyor ve Shankar durduğu yerde duramayıp bana kalırsa DMC tadını bir noktadan sonra fena bozan politik bir alt metin enjekte ediyor. Politik alt metinden kastım da sosyal adalet/politik doğruculuk değil bu arada, dümdüz siyasetten bahsediyorum.

Shankar serinin asla net olmadığı bir noktayı netleştirmiş ve Devil May Cry’ı bizim dünyamıza, günümüze çekmiş. E bu olunca da hikâyenin içine, ortalıkta iblisler dolaşırken elbette eli armut toplayamayacak olan devlet girmiş. Her yerde bir şekilde karşımıza çıkan kontrol manyağı Amerikan devletini bir Devil May Cry uyarlamasında bu kadar etkin ve konunun gideceği yerleri belirler şekilde görmek bu diziyle alakalı açık ara en sevmediğim şey oldu. İlk dört bölümde daha açık fikirliydim, olay örgüsü sürükleyiciydi, Dante en ön planda olmasa bile sahne ışıklarını sık sık ele geçiriyordu. Shankar’ın yaptığı değişikliklerin de hiçbiri bana keyfimi kaçıracak oranda batmıyordu. Lakin beşinci bölümün ortalarından itibaren bana soldan soldan gelmeye başladılar. Adi Shankar abim, anlıyorum bak ABD’ye Hindistan’dan göçmen gelmiş bir insan olarak dünya siyasetinin son dönem etrafında dönmeye başladığı mülteci karşıtlığından rahatsızsın tamam da BUNUN DEVIL MAY CRY’DA İŞİ NE? Sürpriz bozmadan diyeceklerim bu kadar.

Aşamadığım bu noktanın yanında bir de beklentimin altında kalan aksiyon sahneleri var elbette. Dizinin aksiyonu kesinlikle kötü değil, hatta aslında iyi. Kullandıkları animasyon tekniği zaten güzel ve bununla izlemesi gayet keyifli sahneler ortaya çıkarmışlar. Ancak Devil May Cry’ı Devil May Cry yapan o spesifik aroma mevzubahis sahnelerden eksik. İzlediyseniz “ne diyorsun abi, Dante’nin karşı gelmediği fizik kuralı, girmediği abartılı aksiyon kalmadı!” serzenişinde bulunabilirsiniz ancak bahsettiğim şey bunlar değil. DMC’nin olayı, kasıtlı olarak bir ergenin havalı bulacağı şekilde kurgulanmış bir aksiyona sahip olmasıdır, o kadar ki saçmalığıyla insanı güldürür. Üçüncü oyundaki kuleden aşağı koşma sahnesi buna bir örnektir mesela; Dante Temen-ni-Gru’nun dış cephesinden aşağı depara kalkar. Kılıcı önden gitsin diye fırlatır, kılıcın sapına ateş eder hızlandırır, sonra da kendi daha da hızlı koşup kılıcı yakalar falan. Burada mesela yanında dört beş başka insan ile uçaktan düşüyor, havada sağa sola zigzag çizip paraşütleri yakalıyor, yetmeyince Devil Trigger açıp uçarak milleti kurtarıyor. Benim bildiğim Dante mesela atıyorum, uçağın parçalarında sörf yapa yapa rehineleri kurtarır, karşılarında bale yapar sonra hepsini suyun üzerine bir yaprak kadar hafifçe indirirdi. Demek istediğim animasyonun aksiyonu da tok, abartılı, hatta oyunlardan farklı olarak bir de kanlı(kafalar kollar havalarda uçuşuyor) ama nispeten düz, Dante’nin alametifarikası olan dövüş stilleri de ortalarda yok; tek bir sahnede olsun Royalguard kullansaydı da gazımızı alsaydı.  

Benim bildiğim Dante demişken dizide ne akla hizmetse oyunlarda Nero rolünde olan Johnny Yong Bosch’a seslendirttikleri kırmızı beyaz(as bayrakları as as as!) esas oğlanımız, olanca gücüne rağmen Lady’nin gölgesinde kalmış. Lady Dante’yi dizi boyunca üç kere mi dört kere mi ne bayıltıp paket ediyor, utanmasa Boss’ları da kendi kesecek(ki bunun olmasına ramak kalıyor) ve bir de tüm bunları Kalina Ann’i doğru dürüst kullanmayan haliyle yapıyor. Lady’yi severim sevmesine de enseden şırıngayla Dante bayıltması bana biraz göz devirtti.  

Diziye oyunlardan farklı olacağını bilerek, açık fikirli bir şekilde girmiş, ikinci yarıya kadar da gayet beğenerek izlemiş biriyim. Bu satırları da diziyi bitirmiş, üzerine temiz bir uyku çekmiş, sonra biraz internette insanların ne düşündüğüne bakıp farklı görüşler almaya çalışmış biri olarak, ağırdan alarak yazıyorum. Lakin şu bahsettiklerimi, özellikle de bir DMC uyarlamasında “devlet mültecilere karşı” temasıyla karşılaşma kısmını aşamıyorum açıkçası. Sırf bu durum yüzünden DMC animasyonuna kötü diyemem, sürükleyici bir akışı, tok ve yeterli aksiyonuyla kendi başına ele alındığında gayet kaliteli bir dizi ama DMC’yi DMC yapan şeyleri seviyorsanız tatlar kaçabilir.  

Editörün Notu: Oyunları bilmiyor ve umursamıyorsanız, izleyin eğlenin. Oyunları seviyorsanız da Castlevania seven birileri ile grup terapisi öneriyorum.

3.5 / 5

 

YORUMLAR

Nintendo, ABD'de Switch 2 Ön Satışlarını Erteledi

Ek vergilerin yaratacağı darbe büyük olabilir

Nintendo, ABD'de Switch 2 Ön Satışlarını Erteledi
Parolamı Unuttum