J.R.R. Tolkien'ın eserlerinin bir hayranı ve Orta Dünya fanatiği olarak uzun zamandır aklımda böyle bir liste oluşturmak vardı sevgili Oyungezerler ve ama o gün hiç bugün olmamıştı... Ta ki bugüne dek.
Listeyi tek başıma hazırladığım için Oyungezer'den çok kendi yorumum ortaya çıktı ve tabii ki kötüsüyle iyisiyle kişisel zevklerim de önemli rol oynadı. Listenin sonlarına doğru kötü diye nitelendirdiğim oyunlar bir başkası için kaliteli ve çok keyifli olabilirler tabii ki. Eh haliyle çok beğendiğim ve iyi saydığım oyunları da beğenmeyenleriniz illa ki çıkacaktır. Yorumlar bölümünde siz de kendi sıralamanızı yaparsanız çok güzel bir tartışma ortamı da oluşturabiliriz. Listede eksik oyunlar da var tabii, ancak bazılarını hakkını vererek oynamadığım için bazılarını ise hiç oynamadığım için dahil edemedim. Bu noktada affınıza sığınıyorum sevgili Oyungezerler.
Gelelim Orta Dünya'da geçen güzide oyunlarımıza ve başlayalım listemize.
1. Battle for Middle Earth
İki oyun + bir oyun kadar uzun süren ek paketlik serinin ilk oyunu bende çok ayrı bir yere sahip. Orta Dünya atmosferini bence şu ana kadar en iyi yansıtan ve eksiklerine rağmen kusursuza en yakın macerayı sunan oyun da ilk BFME'ydi. Senaryo modunun sunduğu özgürlük, canlı harita, dönemi için sunduğu devasa ordular ve üniteleriyle harika bir oyundu. Üstelik çok oyunculu modu da muhteşemdi ve serinin devam oyununun aksine pek çok oyun hatasına dayalı bir oynanışı yoktu. Rohirrim'i toplayıp ork piyadelerinin üzerinden akarak geçmek ve Galadrim Elfleri'yle Orklar'ı önce oklamak, ardından da kılıca geçip karşılamak inanılmaz tecrübelerdi. Bu oyunun bir harika yanı da alternatif bir seçenek olarak kötü tarafı da oynamamıza imkan sunmasıydı. Yakın Entler'i çöksün Minas Tirith!
2. The Lord of the Rings: Return of the King
Bu oyunu ilk başta tamamen Sam ile oynamak zorunda kalmıştım, zira oynadığım internet kafedeki sürüm tahmin edebileceğiniz üzere korsandı. Korsan yamasının bir hatası sebebiyle tüm oyunu Sam ile oynamak zorunda kalıyordunuz ve eminim pek çok oyuncu da bunu hatırlayacaktır. Bununla birlikte oyunu tekrar bitirdiğimde artık sıkıntısız, kazasız ve belasız şekilde istediğim kahramanlarla oynayabilmiştim. Serinin son filminden esinlenilerek yapılmış oyun hem keyifliydi hem de oldukça gaz vericiydi. Direkt son filmden başlamasaydı muhtemelen devam oyunları da gelirdi.
3. Battle for Middle Earth II + Rise of the Witch-King Ek Paketi
İlk oyun film üçlemesinden esinlenmişti ve Yüzük Kardeşliği'nin maceralarını konu alıyordu. Aslında sadece Yüzük Kardeşliği de değil tabii, Eomer ve Faramir aracılığıyla Gondor ve Rohan'ı da ustaca hikayeye dahil etmişlerdi. BFME II'de ise Orta Dünya'nın kuzey taraflarında yaşanan savaşları oynuyorduk. Cüceler ve Elfler'in neden Minas Tirith'e gelemediğini gösteriyordu diyebiliriz hatta. Sauron'un Dol Guldur'daki güçleriyle savaşıyorduk. Tabii ilk oyunda olduğu gibi ikinci oyunda da kötülerin tarafını oynama imkanımız vardı ve burada Sauron'u kontrol etme şansı bulduk, Rivendell'i yok etti. BFME II'nin çok oyunculu modu da çıktığı dönemde oldukça popüler olsa da çok fazla oyun hatası içerdiği ve stratejik olarak BFME 1'in gerisinde kaldığı için listemde geride tutuyorum. BFME 1'e oranla çok daha fazla ünite ve sistem içerse de birimleri iç içe tutma, D + S kombosuyla çift hasar verme hatası oynanışın önüne geçiyordu.
Rise of the Witch-King paketi ise Angmar'ı ve Gondor'un kardeş krallığı Kuzey'deki Arnor'un çöküşü üzerineydi. Kötü tarafı ve Witch-King'i oynuyorduk. Arnor'u bölüp geriye kalan üç krallığı da yok ettikten sonra (ki bu gerçekten de uzun süren harika bir senaryoydu) bu sefer Elrond, Glorfindel ve Earnur ile Witch-King'in güçlerini silip süpürüyor ve Angmar'ı yok ediyorduk. Çok oyunculu versiyonunda da daha önceki oyunlarda görmediğimiz bir sürü yeni asker tipi vardı.
4. Middle-earth: Shadow of Mordor
Kolcu Talion'ın trajik hikayesi ve Güç Yüzükleri'ni yapan Feanor'un torunu Celebrimbor'un Sauron'a karşı açtığı savaşı konu alan oyun alternatif bir Yüzüklerin Efendisi evreninde geçiyor diyebiliriz. Bu sebeple filmlerde veya kitaplarda okuduğunuz "canon" hikaye ile karşılaştırmayın derim. Oyunun açık dünyası biraz zayıf kalsa da harika Nemesis sistemi ve dövüş mekanikleri, Talion'ın üzücü hikayesi, Celebrimbor'un geçmişi derken kendinizi kısa sürede oyuna kaptırıyorsunuz. Yan karakterler de yine oldukça başarılılar tabii. Talion ve Celebrimbor'un Sauron'a karşı verdikleri bu amansız savaşın sonunda yeni bir Güç Yüzüğü ortaya çıkıyor ve hikaye bu noktadan itibaren Shadow of War'a bağlanacak.
5. LEGO The Lord of the Rings
Karşımızda kendisini çok da ciddiye almayan ancak müthiş keyifli bir Yüzüklerin Efendisi oyunu var bu sefer. Hem Lego hem de Orta Dünya aşığıysanız ve serinin biraz daha parodi tadında bir oyununu oynamak isterseniz kaçırmayın derim. Peter Jackson'ın film üçlemesine de açık ara en sadık oyun sanırım Lego The Lord of the Rings olmalı. Neredeyse senaryoyu birebir aynı oynuyorduk.
6. The Lord of the Rings Online
Ne yazık ki tam bir ne umduk ne bulduk oyunuydu LOTRO. Yapımcılar fantastik şeyler vaat etmiş, bizleri o zamanlar hayalini kurmanın bile zor olduğu şeyleri gerçekleştireceklerine inandırmışlardı. Nitekim öyle olmadı. LOTRO eğlenceli bir oyundu ve özellikle eş-dost ile oynandığında keyfi bir başkaydı. Bununla birlikte içerik eksikliği, sınırlı harita, zayıf güncellemeler, bir o kadar zayıf oyun mekanikleri derken çağının kısa sürede gerisinde kaldı. Beklentileri de karşılayamadı. Oynamak isterseniz sunucuları hala açık, ancak Orta Dünya açlığını giderme konusunda zayıf bir tercih ne yazık ki.
7. The Lord of the Rings Volume 1 ve 2
90'lı yılların ortalarında oynadığım ve beni Orta Dünya ile tanıştıran bu oyunu aslında daha yukarılara koymak isterdim, ancak listedeki diğer oyunların daha derin yapımlar olduğunu düşünürsek onlara haksızlık olurdu sanırım. Üstelik nostaljik duygular bastırdığı için haksız bir karar vermiş de olabilirim dedim kendi kendime. Bu seride de sadece iki oyun vardı. 90'lı yılların başında çıkan bu iki oyun aslında sağlam RYO'lardı. Ancak o dönemin küçük oyun pazarı ve Yüzüklerin Efendisi'nin günümüzdeki kadar popüler olmayışı serinin son oyununu görmemize engel oldu.
8. War in Middle Earth
Amiga'da oynadığım bu ihtiyar Yüzüklerin Efendisi oyunu da unutlmazlar arasında ancak bu sefer o kadar da pozitif hisler beslediğimi söyleyemeyeceğim. Oyunun konsepti aslında güzeldi. İyiler Sauron'un ordularını yenmek veya yüzüğü yok ederek savaşı kazanıyordu. Kötüler ise iyilerin güçlerini yenerek veya Tek Yüzük'ü ele geçirip Mordor'a geri götürerek zafere ulaşıyordu. Ancak dümdüz bir oynanışı vardı (oyun 1988'de çıkmıştı ancak Amiga'da ne oyunlar oynadık yahu) ve atmosferi zayıftı.Hiçbir zaman bana masal olarak anlatılan Yüzüklerin Efendisi hikayeleriyle bağdaştırabildiğim bir oyun olmamıştı.
9. The Lord of the Rings: Conquest
Bu oyun namına konuşulabilecek en güzel şey herhalde sanat çalışmalarıydı diyebiliriz. Çok oyunculu bir oyun olan LOTR: Conquest de LOTRO gibi büyük şeyler vaat edip çok azını verebilmişti. Oyunun bazı fundamental mekanikleri iyi düşünülmüştü ve ana fikir de başarılı olabilecek bir Orta Dünya oyunu gibi geliyordu kulağa. Ancak Pandemic ve dağıtıcı EA işbirliği bu sefer pek de güzel bir işe imza atamamıştı. Olmadı, olduramadılar.
10. The Lord of the Rings: War in the North
Geldik Yüzüklerin Efendisi denince akla gelen en kötü oyuna. Pek çok oyuncuya ve mecraya göre neredeyse her açıdan sınıfta kalan bir co-op oyunuydu War in the North. Aslında adında Yüzüklerin Efendisi geçmeseydi çok daha iyi anabilirdik bu oyunu, zira kendine has bir tarzı ve keyifli bir oynanışı vardı. Ancak Yüzüklerin Efendisi adını kullanıp ortaya oldukça alakasız bir son ürün çıkarmıştı Warner Bros. Bu oyun çok daha fazlası olabilecekken az ile yetindiği için de listenin son sıralarında tabii.