FIFA 14 - İlk Bakış

Yeni bir yıl, yeni bir nesil, yeni bir FIFA.

İnsanoğlu top görmeye dursun, hemen peşinden koşmaya, atlayıp zıplamaya ve onunla çeşitli şebeklikler yapmaya başlar. Türkiye’de, Amerika’da, Japonya’da, Afrika’da… dünyanın her yerinde böyledir bu. Kızlar genellikle voleyboldan hoşlanır, bacaksızlar da yakar top tarzı şeylerden. Erkeklerin vazgeçilmez sevdasıysa futboldur elbette. Yeşil çimlerin üzerinde cambazlıklar yapmak, karşımızdakine şık bir çalım atmak ve topu ağlarla buluşturan kişi olmak çoğumuzun en çok keyif aldığı şeylerin başında gelir.

Futbol sevdamız öyle büyüktür ki sadece yeşil sahalarda kalmayıp mahalle aralarına, arka bahçelere, hatta bilgisayarlarımıza kadar taşınmıştır. Kara kutulu atarilerde bile birkaç futbol oyunu vardır. Amiga’da fırtınalar estiren Sensible Soccer çoğumuzun hayatında kolaylıkla unutulmayacak bir iz bırakmıştır. Menajerlik oyunlarının karşısında harcadığımız sayısız saat, gün ve haftadan bahsetmeye gerek bile yok…

1993’ten beri her yıl çeşitli platformlarda boy gösteren FIFA serisi ilk kez 1996 yılında üçüncü boyuta geçiş yapmış, asıl patlamasını ise iki sene sonra, FIFA 98 – Road to World Cup ile yapmıştı. İçerdiği yeni özellikler, gelişmiş grafik kalitesi, oynanış dinamikleri, spiker yorumları (Andy Gray and John Motson!), lisanslı müzikleri ve sunduğu eğlenceyle bizi adeta koltuklarımıza çivileyivermişti bu oyun.

Gerisini biliyorsunuz; uzun süre rakipsizlik sonucu arka arkaya gelen şampiyonluklar, mini minnacık değişiklikler yaparak sahaya sürülen birbirinin kopyası oyunlar, PES karşısında alınan üst üste hezimetler, ardından yavaş yavaş yeniden zirveye çıkış. Ama her şey bitmiş değil, işte karşımızda yeni bir yıl ve yeni bir “en iyi futbol oyunu olma” savaşı var. Yeni nesile geçişin arifesindeyken her futbol sevdalısının aklındaki soru ise şu: FIFA bu senede mi zirveye oynayacak, yoksa tahtını yine PES’e mi kaptıracak? Gelin hep birlikte bakalım.


DAHA GERÇEKÇİ BİR FIFA

Her yıl yenisi çıkan bir oyun yapmanın en zor yanı seriye sürekli bir yenilik getirme zorunluluğu olsa gerek. Yenilik yapacağım derken oyunun eğlencesini azaltırsanız başınız dertte demektir, sadece küçük makyajlarla yetinmeye çalıştığınız zaman da sonuçları pek iyi olmuyor elbette. Bunun en güzel örneklerinden biri FIFA serisidir kuşkusuz. 2006-2011 yılları arasında yalpalayan yapım, son yıllarda olduğu gibi tahtı kaptırmamak için işi yine sıkı tutuyor. Bunu da yeni oyun motoru IGNITE’ın seriye kattığı özelliklerle yapmaya çalışıyor.

IGNITE’ın getirdiği en büyük yeniliklerden biri “Hassas Hareket” sistemi. Oyunu başlattığımız ilk andan itibaren hissedeceğimizi iddia ettikleri bu yenilik sayesinde oyuncularımız artık hareket ediyormuş gibi yapmayacak, gerçekten hareket edecekler.

Vücutlarının duruş şekline, ağırlıklarını verdikleri tarafa, hangi ayaklarının önde oluşuna göre attıkları her adım, yaptıkları her hareket gerçeğine uygun bir şekilde gerçekleşecek. Bu da doğal olarak top kontrolünden tutun da pozisyon almaya, koşmaya, çalım atmaya, yön değiştirmeye hatta şut atmaya kadar her şeye etki edecek.

Artık yön değiştirmek istediğimizde kontrol ettiğimiz futbolcu, yerinde topaç gibi dönüp hızla o yöne doğru ilerlemeye başlamayacak. Aksine önce kısa bir duraksama yaşayacak, ağırlığını o tarafa verecek ve hangi ayağının önde olduğuna bağlı olarak hareketine devam edecek. Ayrıca sadece belirli açılarda değil, dilediğimiz her yöne koşturabileceğiz oyuncularımızı.

Geçen sene üzerinde çok durulan “ilk temas” sisteminde de iyileştirilmeye gidilmiş. Hatırlarsanız bu özellik oyuncunun yeteneğine, pozisyonuna, hızına ve açısına bağlı olarak topu nasıl kontrol ettiğini belirliyordu. Messi gibi top cambazları topu tek bir dokunuşla önlerine indirirken Vidic tarzı iri defans oyuncuları bunu o kadar da başarılı bir şekilde gerçekleştiremiyordu. Bu sistem oyundaki yerini koruyacak, üzerine de “göreceli depar teması” adı altında yeni bir özellik eklenecek.

Bundan böyle futbolcular depar atarken yeteneklerine bağlı olarak topu ayaklarından fazla açabilecekler. Örneğin Kaka gibi oyuncular koşarken topu ayaklarına daha yakın tutacak, fakat onun kadar kabiliyetli olmayan oyuncular için aynı şey söz konusu olmayacak. Bu da defans oyuncularına topu kapabilmek için daha fazla avantaj sağlayacak. Anlayacağınız artık topuayağımıza alır almaz depar tuşuna asılma günleri sona erdi.


TSUBASA GİBİ KOŞAR, BENJAMIN GİBİ ŞUT ATARIM

Defans oyuncularından söz açılmışken geliştirilmiş yapay zekâdan da bahsetmekte fayda var. FIFA 14’te defans oyuncuları sadece kendilerine en yakın oyuncuya markaj uygulamak yerine topu kapabilme fırsatı gördükleri anda takım arkadaşlarına yardıma koşabilecek ve ikili sıkıştırma yapabilecekler. Bu durum özellikle yenik durumda olan takımlarda daha fazla öne çıkacak.

Bunun dışında durum değerlendirmesi yapıp en tehlikeli rakip oyuncuyu takip edebilecek ve koşu yolunu kapatmayı deneyecekler. Topu kapmaya yönelik hareketlere “İkinci Şans” adı verilen yeni bir eklenti geliyor. Bu özellik sayesinde ilk hamlede topu ıskalarsak çok küçük bir zaman aralığında da olsa ikinci bir hamle yapabilme imkânımız olacak.

Defans oyuncuları eskisi gibi biraz uzakta durmak yerine topu kapmak için rakibin dibine girecek ve fiziksel baskı uygulayacaklar. Bu noktada devreye bir başka yeni özellik olan “topu saklama” giriyor. FIFA 14’te dilediğimiz takdirde topun üzerine basıp oyunu yavaşlatabilecek, takım arkadaşlarımızın ileri koşmasını bekleyebilecek ve ver-kaçlarla pozisyonlara girmeye çalışabileceğiz.

Bu özellik sadece dururken değil, aynı zamanda koşarken de kullanılabilecek. Karşı takımın oyuncuları topu kapmak için üzerimize fiziksel baskı uyguladığında kollarımızla onları kendimizden uzaklaştırabileceğiz. Yani bol bol omuz omuza mücadeleler yaşayacağız demek oluyor bu.

Atak anlamındaki tek eklenti bu değil elbette. Tıpkı defans oyuncuları gibi atak oyuncularının yapay zekâları da geliştirilmiş. Artık top bizdeyken üç farklı koşu yapabilecek ve karşı takımın defansını zorlamayı deneyecekler.

Bunlardan birincisi ofsayt çizgisini sürekli gözlemleyip defansın arkasına sarkmak için yapılan ani deparlar, ikincisi savunma oyuncularını şaşırtmak için yapılan sahte koşular, üçüncüsü ise defansın arasına dalıp arkalarını dönecekleri ve duvar pası yapmanıza imkân sağlayacakları koşular. Son olarak karşı takımın defansına pres yaptığınızı gören takım arkadaşlarınız sizinle birlikte baskı kurmaya başlayacak ve bunu kendi iradeleriyle yapacaklar, yani ekstradan bir tuşa basmanız gerekmeyecek.


GOL OLUR

Pure Shot” adı verilen yeni bir özellik sayesinde şutlar da artık eskisine oranla daha gerçekçi ve daha düzgün görünecek. Bundan böyle şut tuşuna bastığımız anda kontrolümüzdeki oyuncu topun nerede olduğuna bakmaksızın vuruşunu gerçekleştiremeyecek (örneğin kaleye sırtı dönükse hop! diye dönüp yerinde hafifçe sağa-sola kayarak vuruş açısına geçmeyecek). Tam aksine pozisyonunu ayarlayacak ve topa gerçekçi bir vuruş yapacak.

Sahanın neresinde durduğumuz ve topun ayağımıza hangi açıyla geldiği gibi etmenler de şutlarımızın isabetliliğinde büyük rol oynayacak. Ayrıca dengesizken şut çekme ve topa bekletmeden vurabilme imkânlarımız da olacak.

“Pure Shot özelliği şutları ne daha isabetli ne de daha isabetsiz yapıyor. Aslında yaptığı tek şey daha anlaşılır olmaları. Artık çektiğiniz şutun neden ağlarla buluşmadığını anlayabileceksiniz.” diyor oyunun yapımcılarından Kantcho Doskov. “Bunların hiçbirini oyunu zorlaştırmak için yapmıyoruz, aksine daha eğlenceli hâle getirmeye çalışıyoruz. Futbol gibi hissettirmesini istiyoruz.”

FAKAT…

Buraya kadar anlattığım bütün yenilikler iyi hoş ama hepsi de sadece ve sadece yeni nesil konsollarda görülebilen özellikler olacak, çünkü IGNITE motoru diğer sistemlere çıkan oyunlarda kullanılmayacak. Kısacası oyun Wii U hariç hemen hemen bütün platformlara, hatta Playstation 2’ye bile çıkacak olmasına rağmen yeni motorun nimetlerinden yalnızca Xbox One ve Playstation 4 sahipleri faydalanabilecek. Neden mi?

EA Sports’un başkanına göre sebebi çok basit: “PC’ler yeni nesilin hızına ve gücüne yetişemiyor.” Kendisinin bu anlamlı ve yerinde (!) tespitini daha detaylı okumak isterseniz şuradaki haberimize göz atabilir ve saygılarınızı bizzat iletebilirsiniz.

Bu yüzden yakın zamanda yeni nesile geçiş yapmayacaksanız ve FIFA 14’ü PC, Xbox 360 veya Playstation 3 platformlarından birinde oynamayı planlıyorsanız bu noktaya çok dikkat etmenizi, son kararınızı dergimizde yapılacak detaylı bir incelemeden sonra vermenizi tavsiye ederiz.


KARİYER DE YAPARIM TAKIM DA!

FIFA 13’ün en çok sevilen özellikleri Kariyer Modu ve Ultimate Team seçenekleri FIFA 14’te de yer alacak. Yeni eklenen Global Scout Ağı sayesinde kendi scout ekibimizi kurabilecek ve dünyanın dört bir yanını araştırıp genç yetenekleri keşfetmeye çalışabileceğiz. İstersek scoutlarımıza ne tür bir oyuncu (hızlı, ümit vaat eden, güçlü vb.) aradığımızı belirtebileceğiz. Kariyer Modu pencereleri arasında dolaşmak da eskisine göre daha kolay ve daha kullanıcı dostu olacak. Hele şükür!

Ultimate Team modunun Chemistry özelliğinde de oyuncuların sadakatleri, online tek maçlar, kadro geliştirme seçenekleri gibi pek çok yenilik var. Ayrıca FIFA 14’e Xbox 360 veya Playstation 3’te başladığımız takdirde kazandığımız puanları ve kayıtlı dosyalarımızı ileride  yeni nesil cihazlarımıza aktarma şansımız da olacak. Ultimate Team ile ilgili daha detaylı bilgi için sevgili Volkan’ın hazırladığı habere göz atabilirsiniz.

FIFA cephesinde durumlar böyle. Oyun 24 Eylül’de Kuzey Amerika’da, 27 Eylül’de ise dünyanın geri kalanında PC, PS3 ve Xbox 360 platformları için satışa sunulacak. PS4 ve Xbox One çıkış tarihleriyse henüz açıklanmadı. O zamana dek gözlerimiz PES’te ve yeni oyunları için duyuracakları özelliklerde olacak.

YORUMLAR
Parolamı Unuttum