Film İnceleme - Napoleon

“Fransa, Ordu… Josephine”

Bazı adamlar tarihin o sisli ve karanlık heyulasının ötesinde bir gelecek görür ve yurtlarını o ideale doğru taşımaya adarlar ömürlerini. Napoleon nice zaferler kazandı ama onun komutasındaki savaşlarda 3 milyon kişi de öldü. Ülkesini kalkındırdı, eğitime ve sosyal hakların gelişmesine büyük katkılar sağladı, diğer diktatörler gibi soykırım yapmadı veya kendi halkına zulmetmedi. Peki bu iki ucun ortasındaki adam gerçekte kimdi? Tarihi epiklerin ustası Ridley Scott’ın yeni filmi bu sorunun cevapları peşinde koşuyor.

Her şeyden önce bu filme iki buçuk saat yetmemiş. Napoleon’un hayatı o kadar dolu ki olaylar arasında hızla geçmeden anlatmaları mümkün değil. Tam da bu yüzden filmin temposuna yetişmek biraz zor ve bazı mühim sahneleri daha sindiremeden bir yenisi devreye giriyor bu da izleyeni biraz yoruyor haliyle. İkinci önemli nokta ne kadar harika oynanmış olursa olsun Napoleon’a bir Maximus veya Balian gibi bağ kurmamız zor. Çünkü özünde hırslı, bencil ve fena halde kompleksli bir adam. Film zaten onun hayatının “best of” anları gibi aktığından ne Josephine’le arasındaki bağı tam algılayabiliyoruz ne de filme bolca serpiştirilen güvensizlikleriyle empati kurabiliyoruz.

Böyle anlattığımda sanki film kötüymüş gibi gelebilir ama alakası yok, film güzel. Hatta çok güzel. Lakin esas filmin fragmanı olmasının acısını çekiyor biraz. Bu bir Apple+ yapımı ve filmin sinema ömrü dolduğunda o platforma 4 saat 10 dakika süren devasa bir yönetmenin kurgusu versiyonu da gelecek. Ve tıpkı Kingdom of Heaven’da olduğu gibi o versiyon da filmin puanını net şekilde yükseltecektir. Dolayısıyla o geldiğinde tekrar konuşalım derim zira anlatacak yeni çok şey olacak kesinlikle.

Josephine’i oynayan Vanessa Kirby her filminde çıtayı yükselten müthiş bir oyuncu, onun Napoleon üstünde kurduğu tahakküm Napoleon’un Fransa ve dünyanın geri kalanı üstünde kurduğundan daha güçlü, film en azından bunu veriyor. Devasa savaş sahneleri özellikle savaş stratejileri ve Napoleon’un askeri dehasını çok net şekilde sunarken görsel bir ziyafet de sunuyor. Bu noktada filmi birebir tarihin bir izdüşümü gibi görmek yanlış olur. Zira tarihin kendisi de anlatanların bakışıdır bir noktada ve Scott’un bu mirasa kendi yorumunu getirmesi de filmi bir belgesel olmaktan çıkartan en büyük unsur, hatta tam da bu yüzden yapımın beklenmedik derecede yüksek komedi dozunu özellikle sevdim.

Toparlayacak olursam bu haliyle dikişleri biraz atmış, yan karakterlerine yeterince zaman ayıramamış, renkleri hafif soluk bir biyografi var elimizde. Salt sinemasal zevk anlamında üst düzey bir iş ama draması ve diyalogları biraz kuru şimdilik. Yönetmenin versiyonu elbette ısırıldığında içinden sıcak çikolatanın aktığı has bir Fransız kruvasanı gibi kalacak bunun yanında, lâkin o ana yemek gelene kadar önümüze gelen bu ordövr tabağında da gayet leziz ve tadı sinemada çıkacak güzellikler mevcut tatmasını bilene…   

Editörün Notu: Tarihçilerin anlatmadığı bir Napoleon’u dinlemek her zaman zihin açıcıdır. Scott’ın penceresindense muazzam savaş sahneleri, bolca Josephine ve güvensizlikle yoğrulmuş bir lider selamlıyor bizi.

Filmin Notu: 3,5

Yönetmen: Ridley Scott

Oyuncular: Joaquin Phoenix, Venessa Kirby, Tahar Rahim, Ben Miles

IMDB Notu: 6,9

YORUMLAR
Parolamı Unuttum