Heroes of The Storm İnceleme

Blizzard yapıyor arkadaş

MOBA türünün tarihini az çok bilirsiniz. Starcraft'ta hayat bulan, Warcraft 3 ile popülerleşen bir mod ile başladı her şey. O günden sonra bir çok MOBA oyunu yapıldı. Bunların içerisinde dünyanın en çok oynanan oyunlarından League of Legends ve DOTA 2 gibi yapımlar da yer aldı. Fakat şu an her şey başladığı noktaya, Blizzard'ın kollarına geri dönmüş durumda.

Heroes of The Storm bildiğimiz, klasik MOBA türünden biraz daha farklı. Bir kere her şeyden önce oynadığımız karakterlerin doğdukları günden beri başlarına ne geldiyse biliyoruz. Çoğu karakterler geçen gün seçimlerde oy verenlerden daha yaşlı! Diğer MOBA oyunlarında karakterler ile bağ kurmakta zorlanırım. Geçmişleri, oyunun geçtiği dünya ilgimi çeker ama ne yazık ki çok fazla detay ve bilgi olmaz. Blizzard daha bu noktadan bir sıfır önde başlıyor mücadeleye.

Dedim ya diğer MOBA türlerinden farklı diye, bu fark sadece karakterlerin kaç beden zırh giydiğini bilmemiz ile bitmiyor. Oyunun mekanikleri çok değişik. Eşya satın alma yok. Bireysel seviye (level) hiç yok! Zaa diye adam peşinde koşmanın da pek bir getirisi de yok. Heroes of The Storm takım oyununa, haritadaki görevlere odaklanan bir oyun. Peki eşyasız nasıl karar veriyoruz nasıl oynayacağımıza? Seviye atladığımızda yetenekler açılıyor ve bu yeteneklere göre takımda üstleneceğimiz rolü seçiyoruz. Bir saniye hani seviye yoktu dediğinizi duyar gibiyim. Bireysel seviyemiz yok evet, ama takım seviyemiz var! Takımızdaki herkes ile aynı seviyedeyiz. Bu olay göründüğünden daha derin aslında.

Ne kadar kötü oynarsam oynayayım takımdaki oyunculardan geri kalmıyorum. Hatta seviye atladıkça oyun içerisindeki duruma göre daha işe yarayabileceğim yeteneklere yöneliyorum. Bu benim açımdan çok büyük bir artı. Mesela League of Legends'ta kendi koridorumu ezerek kazanmama, eşya ve seviye olarak fark atmama rağmen kaç kere yenildim Baron Nashor bilir! Zaten oyun bireyselden öte takım içerisindeki anlaşmalar ve koordine olabilme üzerine kurulu. En etkisiz oyucunun bile maçı döndürebilecek bir hareket yapmasına olanak sağlıyor bu sistem. 

Oyunu arkadaşlarımla oynadığımda aldığım tadı ne çoğu zaman tek başıma oynadığımda alamıyorum. Bu her oyun için geçerli olabilecek bir şey tabii ki fakat Heroes of The Storm takım oyunu üzerine olduğu için daha ön plana çıkıyor. İngilizcesi kötü kişilerle iletişim kurmak zor. Ya da tam tersi iyi İngilizce konuşamıyorsanız problem yaşayabilirisiniz. Bir iki maçta taktiği açıklamaya çalışırken helak oldum. Fakat insanlar oyuna alıştıkça ve ne yapması gerektiğini öğrendikçe bu engel azalacaktır.

Oyundaki haritaların çeşitliliği ve her seferinde farklı global görevler olması oyunu taze kılıyor. Kimi oyunda sandıklardan çıkan altınların peşinde koşuyoruz kimi oyunda çiçek böcek topluyoruz. PVE elementlerinin çeşitliliği oyuna bambaşka bir hava katmış durumda. Klasik MOBA oyunlarında arka arkaya 4-5 maç yaptığımda sıkılırım. Şu ana kadar Heroes of The Storm'da bu çok nadir oldu. Dediğim gibi harita farklılığı oyuna lezzet katıyor. Lakin kötü yanları da var. Sevmediğimiz ya da kötü olduğumuz bir harita geldiğinde şevk kırıcı olabiliyor. Fakat söz konusu Blizzard olduğunda her zaman umutla önümüze bakabiliyoruz. Mesela ilerleyen günlerde çıkacak olan Diablo temalı harita geceleri rüyama giriyor. Oyunun harita konusundaki artılarından biri de bu. Warcraft, Starcraft ve Diablo gibi üç muhteşem evrene sahip Blizzard. Yarın Dalaran haritası yapar, ertesi gün Korhal. Böylece oyun MOBA türünün en büyük dezavantajı olan kendini tekrar etme kabusundan da kurtulmuş olur.

Dediğim gibi Blizzard'ın sahip olduğu üç efsanevi evrenden karakterler var bu oyunda. Herhalde anlamışsınızdır ne kadar büyük Blizzard hayranı olduğumu yazıyı okurken. Bu hayranlık oyunun hoşuma gitmeyen yönlerini görmezden gelmeme sebep olmuyor ne yazık ki.

Oyunun bana göre en büyük eksisi karakter ve kostümlerin aşırı pahalı oluşu. Günlük görevler ve maçlardan gelen altınlarla hiç para harcamadan karakter açabilirsiniz. Fakat o kadar zamanınız yoksa doğal olarak para harcamak zorundasınız. Mesela son çıkan karakter Johanna 15.000 altın. O kadar altınınız yoksa 9.99 Euro vermek zorundasınız. Euro'nun ülkemizdeki karşılığı malum. Bir karaktere o kadar para vermek herkesin yapabileceği bir şey değil. Oyunun kendi kusurundan çok Blizzard'ın senelerdir Türk oyuncularının isyanına kulak vermemesi ile alakalı bir durum. Umarım haykırışlarımız bir gün ulaşır kendilerine de para konusunda yerelleştirmeye giderler. İşin güzel tarafı alacağımız kahramanı ya da kostümü önceden deneyebiliyoruz. Bu sayede daha dikkatli para harcıyoruz.

Kostüm demişken, başıma bir şey gelmeyecekse oyundaki çoğu kostümü beğenmiyorum. Bazıları inanılmaz başarılı fakat bazıları da sadece farklı renk kombinasyonu gibi duruyor. Özellikle gerçek para ile açılabildiğini düşününce daha fantastik şeyler bekliyor insan. Yine de öyle kostümler var ki cüzdanımı ekrana fırlatıyorum gaza gelip!

Uzun lafın kısası, Heroes of The Storm herkese gözüm kapalı tavsiye edebileceğim bir oyun. Daha önce hiç Blizzard oyunu ya da MOBA oynamamış olanlar çekinmeden indirmeli. Çok farklı deneyimler, bolca güzel vakit geçireceğinizi garanti ederim!

YORUMLAR
Parolamı Unuttum