E3’teki gülünç fragmanından sonra adını uzun süre duymak istemeyeceğimiz bir oyun haline gelmişti Final Fantasy Origin ve üstüne yaşanan Trial versiyonun bozuk bir dosyayla gelmesi ve 1 gün boyunca oynanamaması da işin üstüne tüy dikti. Biz ah Square, vah Team Ninja derken sonunda sorun çözüldü ve demoyu oynayabildik nihayet. Ve hiç beklemediğim şeyler oldu oynadığım süre boyunca.
Oyun Nioh, DMC ve Sekiro arası bir hack n slash mantığında ilerliyor. İlk Final Fantasy'de tanıtılan meslek sistemi hayli iyi şekilde yedirilmiş. Kılıç ustası olarak başlıyorsunuz ve yetenek ağacının sonunda Savaşçı mesleğini açmak ya da buradan devam etmek size kalmış. Zamanla bulduğunuz silahlara göre Büyücü ve Mızrak ustası da olabiliyoruz ve hepsinin de oynanışı birbirinden hayli farklı. Mızrakla orta mesafeden gelen düşmanları şişlerken büyücüyle uzakta yaşanan KAOSU fırsata çevirip ortama güçlü saldırılar yağdırmak olası.
Klasik saldırımıza komboları ekledikçe yeni ve güçlü atakların yolu açılıyor, yani oyun biraz ofansif oynamayı da destekliyor aslında. Ama rakiplerin de eli hiç armut toplamıyor ve boşa giden bir hamle hemen cezalandırılıyor. Oyunda iki tip parry hareketimiz var ve ayrıca staminamız çerçevesinde silahımızla da blok almak mümkün. İlk parry silahla yapılan klasik sektirme hareketi ikincisiyse yine aynı zamanlama esasına dayanan ama bize ruh puanları da kazandıran Soul shield parry’si. Bunu becerirseniz rakibin posture barı da azalıyor ve hızlıca atak yapabilir duruma geliyorsunuz ayrıca yine bu teknikle rakibin attığı menzilli saldırıları tutup ona geri fırlatmak da mümkün.
Meslekler arasında tek tuşla geçiş yapabilmek harika ve hepsi için ayrı buildler yapmak da zaman kazandırıcı. Nioh’larda olduğu gibi bolca eşya düşüyor ve soul crusher bitirici hareketiyle hakladığınız rakiplerden ekstra sağlık ve eşya da düşebiliyor.
Oyun tam bir Soulslike sayılmaz ama zorluk olarak oraya yakın diyebilirim ve başta da belirttiğim gibi oynanış gayet hızlı, kalabalık durumlarda ortalık biraz fazla KAOSA bağlasa da her daim adamımızın kontrolünün gayet sıkı şekilde bizde olduğu hissi mevcut. Hatta bolca parry yaparak zayıflattığınız rakipleri tek hamlede almak için büyü kullanımını daha sona saklamak da mantıklı bir çözüm.
Grafikler trailer’daki kadar kötü değil ama bir jenerasyon geriden geliyor, özellikle ışıklandırma, modelleme ve doku kaplamaları adına çok daha fazlası yapılabilir. Onun haricinde genel efekt ve animasyon kalitesi iyi, yer yer frame droplar gördüysem de bunun henüz bir Alpha olduğunu hatırlayıp pek de dert etmedim açıkçası. Gotik mekanlar eski Devil May Cry’ları hatırlatıyor ama çok etkileyici sayılmazlar, sanat tasarımı alanında biraz daha çalışmak oyunun kalkındırabilir görüşündeyim. Düşman tasarımları şimdilik biraz yavan ama demoda 5 çeşidin dışında rakip olmadığını da söyleyeyim, Final Fantasy evrenine aşina biri olarak çok daha fazlasının potansiyeli olduğunu biliyoruz sonuçta. Müzikler de güzel olsalar da şimdilik biraz fazla tekrar ediyorlar.
Özetle oyun beni bir hayli şaşırttı arkadaşlar, görselliği biraz geliştirseler bu oynanış çeşitliliği uzun müddet götürür ve daha fazla mesleğin de ileride açılması, limit breakler ve hatta summonların eklenmesiyle beraber çıkışta en az 80 saat gömerim ben buna. Lâkin bu denli yana yakıla arandığımız KAOSU alt etmemize daha çok var gibi. Team Ninja sıkı çalışırsa bu oyun önümüzdeki yılın hitlerinden birisi olabilir rahatlıkla.