The Witcher serisini CD Projekt’in gözbebeği, biricik evladı olarak gördük hepimiz. Ama görünen o ki, çok uzun zaman önce, uzak bir galakside başka bir Witcher oyunu daha varmış.
Ardındaki isim de ise Bulletstorm projesinde People Can Fly ekibinin başını çeken Adrian Chmielarz. Okuldan bir arkadaşıyla Metropolis adında bir stüdyo kuran Chmielarz, 1996-97 yıllarında(CD Projekt’in kuruluşundan 6 yıl önce) bir Witcher oyunu üzerinde çalışmaktaymış.
Wiedźmin kısa öykülerinin bir hayranı olan Chmielarz, karakterin yaratıcısı Andrzej Sapkowski ile fuarda tanıştıktan sonra, ona karakterini sanal dünyaya taşıma isteğini anlatan bir mektup göndermiş ve olumlu yanıt almış(mektupların elindeki kopyalarını göstererek iddia ettiği bir diğer şey de kendisinin “The Witcher” kelimesinin ortaya çıkışından sorumlu kişi olduğu). Para ödenmiş, lisans alınmış ve ardından söylenene göre Sapkowski işin kalan kısmıyla pek ilgilenmemiş;
“Açık konuşmak gerekirse o zaman için oyunları hiç umursadığını sanmıyorum. Sanırım şöyle bir şey aklından geçti ‘Ekstra para gelecek. Kimsenin oyunları umursadığı, dolayısıyla zaten karakterimi herhangi bir şekilde yok edemezler. Kabul edeyim’ onun için ekstra kazançtan ibaretti ki bu normal-tamamen normal! Onu suçlamıyorum. Akıllıca bir davranış.”
Oyunun aksiyon macera türünde olması planlanıyormuş. The Witcher evrenini alamet-i farikası olan yetişkinlere yönelik hikaye anlatımı, ahlaki seçim faktörü ve kompleks karakterler gibi şeyler o zamandan planlanmış. “Odaklandığımız şey, o zamanlarda dediğimiz gibi-bu terimi kullanmaktan nefret ediyorum, çünkü kasıntı geliyor-yetişkinlere yönelik olan üç boyutlu bir aksiyon macera oyunu yapmaktı.”
“2014’te kulağa komik yada klişe gelebileceğini biliyorum ama 1997’de, bundan 17 yıl önce bu kadar bariz değildi. Ahlaki seçimler, zor seçimler, karanlık bir hikâye anlatımı gibi şeyler pek yaygın değildi. Ama amaçladıklarımız bunlardı ve bu kaynak materyalin kalitesinden kaynaklanıyordu-bize gerçekten özel bir şeyler yapmak için ilham vermişti.”
“Çizgisel bir hikayeyi takip edecekti ama bunun içinde kendi seçimleriniz-yada ufak dallandırmalarınız-olacaktı. Güçleriniz olacaktı, bunları geliştirebilecektiniz, tecrübe puanı toplayacaktınız. Yani hafif bri RYO elementi vardı. Ama odak aksiyon macera yapmaktı.”
Söylenene göre firma yutabileceğinden büyük bir lokmayı ağzına almış ve bu da tarihin ilk Witcher oyunun çöküşü olmuş. Catharsis, Gorky 17 ve Human Blood adlı 3 oyunla daha uğraşmaya başlamışlar; “Aptalcaydı, gerçekten. Sonuçta orada çalışan hepi topu on beş kişiydik.”
Topware adlı dağıtımcıyla anlaşmaya kadar varan proje, dağıtımcının projeye olan şüphesi ve teknik problemler yüzünden sekteye uğramış; “Dramatik bir durum değildi. Kimse proje için savaş vermedi ve sonunda o da öldü.”
Zaman zaman tekrar ayağa kaldırılmaya çalışılan proje, 1999’da Chmielarz’ın stüdyodan ayrılmasıyla umudunu kaybetmiş sonunda 2002 yılında hakları CD Projekt’e satılmış. 2009’da Metropolis de CD Projekt bünyesine katılmış.
“Başarılarını biraz kıskanmamak için robot olmak lazım. Ama işler bu şekle geldiği için mutluyum.”
