Oyuncular olarak teknolojik olarak doyurucu ama içerik ve yaratıcı konseptler açısından fena halde kısır bir dönem geçirdiğimizi düşünüyorum. Bunun nedenleri ile ilgili saatlerce kafa yormaya, düşünüp taşınmaya gerek yok. Oyun firmalarının yönetici koltuğunda oturan kodaman yöneticiler, maalesef oyuncu değiller, başarılı satıcılar. Çılgınlar gibi satan Call of Duty veya Assassin’s Creed gibi her sene çıkan oyunların, gerçekte oyuncuları nasıl bunalttığını anlamıyorlar. Biz oyuncular bu durumdan çok çektik ve hâlâ da çekiyoruz. Her ne kadar bu durum piyasadaki bağımsız (ve kısmen daha özgür) yapımcıların da şansının açılmasına yardımcı olsa da, itiraf etmeliyim ki o büyük bütçeli oyunların yeri her zaman ayrı. Ama Call of Duty 15 yerine bu nesle ait yeni cevherlergörmek isteyen bizler, bu konudaki umudumuzu büyük ölçüde kalbimize gömmüş durumdaydık. Ta ki Activision’dan kopan bir küçük ışık hüzmesi Electronic Arts’a doğru kayarken, yüreklerimize umut ve bolca metal katana kadar.

Açık alanlar pilotlar için iyi yerler sayılmazlar. Gözünüz binalarda oslun.
Respawn Entertaintment, Call of Duty markasını ortaya çıkaran iki ana ismin, Jason West ve Vince Zampella'nın kurduğu küçük bir firma. Her ne kadar kendileri Activision'la yolları ayrıp Respawn'ı kurma gerekçelerini "tamamen yaratıcı bir tutku" olarak tanımlasa da işin içinde bolca alışveriş ve fatura olduğu aşikar. Uçan kuşun ne kadar büyük olduğunu bu sayfalara baktığınızda daha iyi anlıyorsunuzdur, lakin EA bu iki yaratıcı beyni ve beraberinde gelen yeteneklerin değerini o zamandan bilmişe benzemiyor. Bunca adamı kanatlarının altına alıp onlara yeni bir dünya savaşı oyunu yaptırmaması da büyük kötü firma EA’in yaptığı az sayıda iyi işten biridir gözümde. Titanfall’a geçmeden önce arkasındaki öyküyü bilmenizin önemli olduğunu düşündüm. Zira bu oyun, temel mekaniklerini CoD serisinden almasına rağmen izin verilse koca serinin ne kadar farklı bir oyun olabileceğini gözler önüne seriyor.
Aksiyon oyunları ve özellikle FPS’lerin birbirini tekrar eden döngüyü kırdıkları o an, yapımcıların sunum bazında sadece oyunun kendisiyle özel anlar yaratabildiklerini keşfetmeleriyle başladı. Battlefield Bad Company’de bir helikopterin oyuncunun önündeki binaya düşüp onu parçalaması, Call of Duty’de düşen bir sandığın içinden çıkan saldırı helikopterinin bütün maçın gidişatını değiştirmesi gibi küçük detaylardan bahsediyorum. Bunların uzun uzadıya kurgulanmış, kodlarla desteklenmiş ayarlı sahneler olmaları gerekmiyor. Sadece yapımın buna imkan vermesi yeterli. Titanfall’un amacı da bu. Oyuncuya dinamik oynanış ve iyi aksiyon vermenin ötesinde. Oyun esnasında nefesini kesip “Evet, bu az önce gerçekten oldu!” duygusunu verebilmek. Bunu yaparken, Mirror’s Edge misali hızla eden pilotlar ve elbette ki efendileri tarafından ölüm yağdırmayı bekleyen devasa robot dış iskelet titanları kullanmak, itiraf etmeliyim ki oldukça yaratıcı bir çözüm.

İki titan kapışırken genellikle pilotlara çok dikkat edemiyorlar. Bu durumu anti tank silahınızla avantajınıza kullanın
Titanfall, tahmin edebileceğiniz üzere gelecekte uzayın uzak köşelerinde geçiyor. Hatta üşenmeyip buraya Frontier yani, cephe ismini de vermişler. Firmalar burayı ve bölgede bulunan gezegenlerin kaynaklarını sömürme yarışındalar. Buradaki doğal hayat, yerel kommünler ve elbette ki yeşil parklar o kadar da önemli değil onlar için. Interstellar Manucfacturing Corporation veya nam-ı diğer Hammond Robotics işte tam bu kafada bir firma. İnsanların güç bela taşındıkları bölgere girip, oralara gerek silahlı piyadeleri, gerekse de döneminde öncülüğünü yaptığı robotik güçleriyle bölgeyi tamamen ele geçirme çabası veriyorlar. Bölgede yaşayan halk da mecburen silahlanarak bu güce karşı savaşmaya başlıyor. Burada yaşayan halk elbette sizin benim gibi, ekmeğinde gücünde tipler değiller. Uzayın sınırlarını zorlayan, türlü çabayla başa çıkan bir nesilden bahsediyoruz. Silahları, cesaretleri ve taktikleri yetmediğinde onlar da Hammond Robotics’in kaynaklarını kullanıyorlar. Hammond Robotics’e ait iki önemli kaynak var; Robot askerler Spectre’ler ve insanların binip kullanabildikleri dış iskeletler olan Titan’lar. Spectre’lerle baş etmek, pilotlar sayesinde zor da olsa mümkün ancak tek bir Titan bile doğru kullanıldığında savaşın kaderini değiştrebiliyor.

Titanların fırlatma özelliği sayesinde kendinizi metrelerce havada bulabiliyorsunuz.
Bu robotlar montaj!
Oyunun iki ana elementi var; Hızlı ve dinamik Pilotlar ve Titanlar. Her ne kadar oyuna Pilot olarka başlayıp, titanları sonradan alsak da bu iki taraftan birinin daha etkili olduğu anlamına gelmiyor. Pilotlar özellikle dar alanlarda ve hızlı hareket etmelerine imkan verecek noktalarda etkili olurlarken, devasa Titan’lar pek siper olanağı olmayan açık arazilerde etkililer. Özellikle şehir içlerinde ve kapalı alanlarda pilot olmak aklınızı başınızdan alacak. Hıza duvarda yürüyerek bir binanın penceresinden içeri dalmak, dayalı döşeli evin hiçbir detayına dikkat etmeden diğer camdan çıkıp kendinizi bir titanın üzerinde bulmak gibi o özel anlar Titanfall’da bolca var. Büyün oyun Pilotların oynaması için devasa bir oyun alanı olmak üzere yaratılmış. Yürünecek duvarlar, tutunacak kenarlar, pencereler köşeler derken, eğer haritayı biraz biliyor ve ne yaptığınızın farkındaysanız bütün alanı ayağınız bir kere yere değmeden geçebilirsiniz. Bunun iki önemli artısı var, ilki benzer FPS oyunlarında olduğu sizin bir köşede geri kalan bütün oyuncuların haritanın diğer tarafında olması gibi durumlar fazla olmuyor. Olsa bile onların olduğu yere gitmek bile başlı başına bir eğlence. İkincisi de başarım hissi, Titanfall’da çok kötü olsanız, önüne gelen oyuncu ağzınızı burnunuzu kırsa bile en azından bu atlamaları yaparak veya yapay zekaya ait birimleri haklayarak bir şeyler başardığınız duygusuna kapılıyorsunuz.

Kilitlenen silahlar daha iyi vursa da, Titan üzerine kitlenen silahtan haberdar olup kaçabiliyor.
Yapay zeka demişken, Titanfall’da bütün modlar altışar kişilik iki takımın karşılaşmasıyla oynanıyor lakin, ortada gerçek bir çatışma olduğu hissini yapay zeka veriyor. Oyunda askerler ve robot asker olarak tanımlayacağım Spectre’lerle beraber toplam 48 birim aynı çatışıyor. Yapay Zeka’ya ait birimlerin, açıkcası diğer oyunlardan alıştığımız kalitede oyuncuyu zorlayacak veya çok şanslı değillerse öldürebilecek “zekası” yok. Yine de konu mankeni olarak güzel iş görüyorlar. Titanfall’da öyle her istediğinizde gökten Titan indiremiyorsunuz. Belirli bir süre beklemeli, alakalı görevleri yapmalı veya düşman öldürmelisiniz ki sonunda Titanınız yörüngeden işaretlenen noktaya gönderilsin. Düşman pilotları öldürmek, verilen görevleri yerine getirmek ve yapay zekayı haklamak son model bir Titan’a sahip olmanın en kolay yolları. Yapay zeka da bu noktada işe yarıyor. Güzel hedefler, konuşmalarıyla oyuna renk katıyorlar ama hepsi bu aşağı yukarı. Oyun boyunca çok iyi dövüştüğü söylenen ve korkulan Spectre robotlarının bile 3-4 tanesinin karşısında uzunca bir süre beklemediğiniz sürece kolay kolay sizi alma ihtimalleri yok. Sağda solda dikilip ölmek, haricinde oynadıkça keşfedeceğiniz üzere denk gelebileceğiniz bolca güzel sahnede aktör görevi görüyor bu arkadaşlar. İki askerin tek bir tüfek için kapıştığını, bir spectre’nin yakaladığı askerin boyunun kırması, sağda solda oldukça gerçekçi bir şekilde tasarlanmış çatışma sahneleri gibi oyunu daha canlı ve yaşıyor kılan bolca küçük detay yaratıyor bu figüranlar.

Bozulması garanti titanlara yumruk atarak içindeki pilotları kaçmalarına imkan vermeden söküp çıkaraiblirsiniz.
İllegal yollardan titan indirmenin yolları
Yeterince görev yaptınız, asker öldürdünüz ve titan’nınızı indirmeye hazırsınız. Burada öyle internetten indirmekten, sıfırlamaktan falan bahsetmiyorum. Bas bayağı yaklaşık 100 tonluk bir metal kütleyi uzaydan çağırıp indirme gibi bir durum söz konusu. İlk başta kontrolsüz olarak yanan oksijenin sesini duyuyorsunuz, bir alev topu giriyor ekrana, robotu koruyan kapsüller açılıyor ve o devasa titan emrinize amade olarak yere çakılıyor. Sırf bu iniş mekaniğini bile yaratıcı olarak kullanabilirseniz çok can yakmanız mümkün. Örneğin bir pilot olarak düşman titan’ın üstüne atlayıp hemen o noktaya titan çağırırsanız oldukça komik olayları yakalamak mümkün. En basitinden siz Titan’ın üstüne robotun anakartına, ramine ateş ederken, pilot mecburen araçtan inmek zorunda kalıyor. Siz de bunu fark eder etmez topuklarsanız, gökyüzünden gelen titanınız hem pilota hem de titanına son darbeyi indiriyor. Titan diyorduk, hevesiniz kursağınızda kalmasın; Bu canavarlardan birinin içine girdiğiniz anda kendinizi bir başka savaş alanında buluyorsunuz. Az önce içinden geçip, koştuğunuz pencereler, duvarlar, köşeler hepsi artık sizin için birer tehdit durumunda. Anti-titan silahlarıyla pilotlar hemen hemen her yerden çıkabiliyorlar. Pilotlar yetmezmiş gibi bir de diğer titanlar var. Pilotları haklamak zor değil. Robotların taşıdığı devasa silahlarla bir iki isabetli atış işlerini görüyor. Titan savaşlarıyla bambaşka bir seviyede gerçekleşiyor. Temelde, titanların zırhları, sağlıkları ve sağlık puanları bittiklerinde patlamadan evvel dayanabildikleri belirli bir süre var. Bu süre de hasar alınca azalıyor elbette. İki taraf da kendi canını görebildiğinden kimin kazanıp kaybedeceği hemen hemen anında belli oluyor. Bu durumda işler bir kedi fare kovalamasına dönüşüyor. Canı hızlı azalan taraf sınırlı “dash “ hareketiyle sağa sola kaçarak vur-kaç taktiklerine kaymaya çalışırken, bol canlı titan işi hızlıca bitirmeyi amaçlıyor olacak. Tabii burada diğer pilotlar, spectre roketleri ve mayınlar derken bilinmeyen ve öngörülmesi zor bolca element işin içine giriyor. Titanların özellikleri de cabası. Titanların tamamı silahlarına ek olarak, bir tür roket saldırısı ve titan özelliğine sahip olarak oyun başlıyor. Bunlar kurşun ve roketleri tutup geri yansıtabilen Vortex sahası, içinde bulunan her şeye çarpıp hasar veren elektro duman veya saldırıları doğrudan bloke eden bir enerji duvarı yaratma becerisi. Bu özellikleri seçtikten sonra işin içine bu kez de Titan’ın boyunu seçmek geliyor ki, zırhı ve hızı değişen toplamda üç model var. Hepsinin kendine has avantajları olsa da yetenek seviyeniz artınca hareket kabiliyeti yüksek titanlara yöneleceğinizi tahmin ediyorum. Dilerseniz Titan’ınızı yapay zekanın güvenilmez kollarına da emanet edebilirsiniz lakin uzun yaşayacağını düşünme gafletine düşmeyin sakın.
Titanfall ile ilgili söylenecek çok söz var özünde. Oyundaki aslında o kadar da önemli olmayan başarılarımı, havalı hareketlerimi Titan’ımın bütün uyarılarına rağmen dövdüğüm iki Titan’ı size uzun uzadıya anlatmak isterdim. Açıkçası bunlara gerek yok, zira oyunun kendisi, zaten bunları oyuncuya sunmak için yaratılmış. Bırakın o çatışmalar, dövüşleri, ucu ucuna kazanılan maçları, sadece düz oynanan oyunlar bile oyuncuya o başarım ve katılım hissini veriyor. Eğer ki Titanfall, Infinity Ward ekibinin Call of Duty’leriyle karşılaştırılırsa ortaya çıkacak en büyük fark da bu olacaktır. Maçlar esnasında neredeyse hiçbir zaman aksiyon gelsin, adam çıksın diye bekleme derdiniz olmuyor. Siz, ne yaparsanız yapın aksiyon bir şekilde sizi buluyor bu oyunda.

Titan’a binmek kadar havalı bir oyun hareketi görmedim ben.
Titanfall, bu sene bolca yaşadığım o düzgün kaliteli FPS açlığını fazlasıyla gidermeyi başardı. Dahası ileride muhtemelen daha çok göreceğimiz, yapay zekanın diğer oyuncularla harmoni içinde çalıştığı, oyunda bir figüran değil büyük bir senfoninin bir parçası olduğu ilk oyun olarak dikkat çekiyor. Titanfall’u iyi bir oyun olarak görmeme rağmen, henüz başarılı bir oyun olup olmadığını söylemek için erken. Titanfall Activision’ın son dönemde iyice birbirinin kopyası olan Call of Duty serisine etki edebilirse veya Titanfall 2 çıktığında halen özgün olmayı başarırsa takdirimi kazanacak daha önce değil. Bunları şimdi söylüyorum çünkü iyi bir FPS oyuncusuysanız bu yazının sonuna gelmeden, oyunu almak üzere yola çıkmış olmanız gerekiyordu. Son 5 yıl içinde çıkan en sağlam FPS oyununu kaçırmak size hiç yakışıyor mu?
KUTU 1
Titanlar ve Türleri
Titanfall’da farklı özellik ve yeteneklere sahip üç tip titan var. En iyi titan gibi bir kavram olmadığı gibi, kasaların performansları bulunduğunuz haritalara göre bile değişiyor. Açık alanlarda Ogre ve ağır zırhı iyi iş görürken, Stryder doğru donanımla dar alanları düşmanlarına daha da dar edebiliyor.
Ogre
Hafiften gorili andıran bu devasa robot, titanların en ağır zırhlısı ve korumalısı olarak da dikkat çekiyor. Sadece bir kere dash hareketiyle sağa sola kayabilen bu titan, ağır yapısını dayanıklılığı ve kontrol gücü sayesinde telafi ediyor. Arkasına saklanacak bir duvarınız veya dönecek köşeleriniz yoksa Ogre’ler baş başa kalmak istemeyeceğiniz düşmanların başında geliyor.
Ogre’nin şarjlı özelliği kalkanının hızlı dolmasına imkan veriyor.

Atlas
Atlas oyundaki standart titanınız durumunda. İki kere dash yapabiliyor ve zırh olarak da çok fena sayılmaz. Atlas dengeli olsa da oyuncuya diğerlerinden farklı olarak kullanabileceği bir avantaj veya taktik sunamıyor genel olarak.
Atlas’ın şarjlı özelliği Damage Core, titan’ın hasarını arttırıyor.

Stryder
Uzaktan zayıf ve çelimsiz bir insanı andıran Stryder, üç kere dash yapabilmesi ve titanlar arasında en hızlısı olması dolayısıyla, oldukça dikkat çekici bir yapıya sahip. Stryder ile kaçan pilotları kovalamak, atılan füze ve roketlerden kaçmak son derece kolay. Asıl sorun hemen inen zırhı yüzünden titanı savaş alanında tutabilmekte yatıyor. Bu yüzden savaş alanın da mümkün olduğunca vur-kaç taktikleriyle uğraşmak gerekiyor.
Stryder’ın şarjlı özelliği bir süreliğine sınırsız olarak dash yapmanıza imkan veriyor.

KUTU 2
Nerede Tek kişilik Senaryo?
Titanfall’da tek kişilik senaryo yok, ama bu senaryo olmadığı anlamına gelmiyor. Titanfall’un campaign modu çoklu maçları, giriş sekansları fazladan diyaloglar ve tutarlı ve mantıklı bir harita kurgusuyla sunuyor. Milita ‘nıun çabalarını veya Hammond Robotics’in nasıl işlediğini görmek istiyorsanız oldukça güzel detaylara kulak kabartmak mümkün.
Bir de kılıcın o kadar da keskin ve parlak olmayan diğer yanı var. Senaryo sizin başarı veya mağlubiyetinize bakmaksızın aynı şekilde aynı çizgide ilerliyor. Zamanında çok tutmayan çok oyunculu FPS’lerden Brink de benzer bir konsept denemişti. Onda eğer başarısız olursanız bütün hikâye ve harita sırası değişiyordu. Buradaysa “ Bütün işi berbat ettin asker! Yine de istediğimizi alır gibi olduk” diyerek bütün konsepti bozan bir yapı söz konusu. Hızlıca bitirp, farklı Titan modellerini açtıktan sonra senaryo moduna bir daha döneceğinizi zannetmiyorum. Oysa zaman ayırıp dinlerseniz, sunabileceği ilginç sayılabilecek bir öyküsü var Titanfall’un.
KUTU 3
Bir Titan yaktı beni
Titan ve Pilot özelliklerine ek olarak bir de enteresan bulduğum yanık kartı mekaniği var oyunda. Yanık kartları oyunda çeşitli galibiyet ve görevlerin ardından veriliyor ve tamamen rastgele olarak alınıyor. Bir maç içinde sadece üç yanık kartı seçebiliyorsunuz ve kullandığınız kartlar siz ölene kadar geçerli oluyor.
Titan çağırmak için gereken süreyi azaltmaktan, sınırsız el bombalarına, Spectre kılığına girmekten kalıcı görünmezliğe kadar pek çok güzel kart var oyunda. Yine de çok azı oyunun gidişatını değiştirecek güce sahip olacak.
KÜNYE
Titanfall (PC)
Tür: Platform
Yapım: Respawn
Dağıtım:EA
Kutulu Fiyatı: 150TL
Dijital İndirme: 108 TL (Playstore)
Yaş Sınırı: 16
Dahası İçin: titanfall.com
Artılar
Hızlı Dinamik FPS
Boş durmak mümkün değil
Aksiyona doyuruyor
Serbest koşma muhteşem çalışıyor.
Eksiler
Silah çeşitliliği az
Sunucuları ülkemize uzak, lag oluyor
NOTU: 8+
SON KARAR: Son dönemde çıkan en eğlenceli en hızlı FPS’ye bakıyorsunuz. Muhtemelen yıllar sonra kendisini bir efsane olarak anacağız.
















