Logitech G, G815 ve G915 Mekanik Oyun Klavyelerini Tanıttı

Oyun deneyimine yeni bir boyut getiren klavyeler

Oyun teknolojileri ve ekipmanlarının öncü markası Logitech G, iki yeni yüksek performanslı mekanik oyun klavyeleri olan kablosuz Logitech G915 LIGHTSPEED ile Logitech G815 LIGHTSYNC RGB modellerini tanıttı. Logitech G’nin yeni yüksek performanslı, düşük profilli GL switch’lerine sahip olan bu yeni modeller, en gelişmiş ve yenilikçi klavyeler olarak tasarlandı ve üretildi.

Logitech G915 LIGHTSPEED Kablosuz Mekanik Oyun Klavyesi

Bu birinci sınıf klavye, Logitech G’nin profesyonel seviyede 1 ms raporlama hızı ve 135 güne kadar kesintisiz kablosuz oyun deneyimi sunmak adına (günde 8 saat oyun oynandığı senaryoda), ödüllü LIGHTSPEED kablosuz teknolojisine sahip bulunuyor. G915 LIGHTSPEED ayrıca, özel makro dizilerini ve uygulama içi komutları kullanıcıların parmaklarının ucuna getiren beş adet dahili programlanabilir G tuşu içeriyor.


Logitech G oyun endüstrisinde ilk defa yeni nesil LIGHTSYNC RGB aydınlatmasını LIGHTSPEED kablosuz klavyede sunuyor. Bu klavyede LIGHTSYNC sayesinde, Logitech G HUB Gelişmiş Oyun Yazılımı ile en sürükleyici RGB oyun deneyimini yaşayabilmek için yaklaşık 16,8 milyon renk arasından kişiselleştirme yapılabiliyor. Oyuncular RGB colorwave özelliği etkinken, tek bir şarjla 12 günden fazla sürede oyun oynayabiliyor. (günde 8 saat oyun oynandığı senaryoda)

Logitech G815 LIGHTSYNC RGB Mekanik Oyun Klavyesi

Ultra ince, kablolu G815 LIGHTSYNC, 5 özel programlanabilir G tuşu, 3 adede kadar atanmış profil, Logitech G HUB üzerinden özelleştirilebilir Logitech G LIGHTSYNC RGB teknolojisiyle G915 LIGHTSPEED'in aynı mükemmel tarzını ve dizaynını sunuyor. Ek olarak, USB 2.0 girişi bağlantı noktasını %100 güç için kendi girişine bağlayan bir USB kablosu da bulunuyor.

Hem G915 LIGHTSPEED hem de G815 LIGHTSYNC mekanik oyun klavyelerinde, standart mekanik switch’lere göre %25 daha hızlı tepkime (standart switch’lerde 2.0 mm tepkimeye kıyasla) için bunların yarısı yüksekliğinde, yüksek performanslı, düşük profilli GL mekanik switch’ler bulunuyor ve daha rahat yazma deneyimi sunuyor. Oyun tercihlerine göre tasarlanmış GL Linear, GL Tactile veya GL Clicky modellerinde mevcut olan switch’ler, GL Tactile modelinde, direkt geri bildirim tercih eden oyuncular için fark edilebilir bir tepkime sağlarken, GL Linear modelinde yumuşak bir tuş vuruşu, GL Clicky modelinde ise dokunsal bir geri bildirimle sıkça talep edilen sesli yazma deneyimini sunuyor.

Tüm bu teknoloji ve yenilikler, Logitech G’nin bugüne kadarki en gelişmiş ve endüstrinin en ince mekanik klavyelerinin ikisine özel olarak tasarlandı.

YORUMLAR

FX, Yeni Bir Daredevil Dizisi İçin Çalışmalara Başlıyor

Korku yok Matt, korku yok!

FX, Yeni Bir Daredevil Dizisi İçin Çalışmalara Başlıyor

MCU'nun 4. Aşamasında Göreceğimiz The Eternals Kimdir? Nedir?

Evvel zaman içinde...

MCU'nun 4. Aşamasında Göreceğimiz The Eternals Kimdir? Nedir?

Marvel Sinematik Evreni'nin dördüncü aşamasına giriş yapıyoruz. Spider-Man: Far From Home'un ardından üçüncü aşamaya son noktayı koyduk, zaten Avengers: Endgame ile birlikte Infinity Saga'nın sonuna gelmiştik. Artık önümüzde yeni filmler ve yeni karakterler var. Ayrıca Disney/Fox anlaşmasının da tamamlanmasının ardından X-Men ve Fantastik Dörtlü de evrene bir şekilde dahil olacak, o yüzden MCU'nun yeni bir yol haritası çizmesi gerekiyor. 

Dördüncü aşamada karşımıza çıkacak filmler aşağı yukarı belli oluyor. Black Widow, Black Panther 2, Thor 4, Doctor Strange 2 gibi filmlerle eskiden tanıdığımız karakterlerin yeni filmlerini göreceğiz. Ancak The Eternals gibi bazı filmler de bizlere yeni karakterler tanıtacak ve evrenin geçmişine yolculuk yapma şansı tanıyacak. Peki bu Eternals kimdir, nedir, neye denir? Filmle ilgili bu kadar bilinmezlik varken The Eternals'ın çizgi roman geçmişini inceledik. 


Ustalara Saygı Kuşağı

The Eternals ilk olarak 1976 yılında yayınlanmaya başladığında kapağında "Tanrılar dünyada yürürse!" yazıyordu. 1976 senesinde ilk çıktığı zaman bir çizgi roman efsanesi Jack Kirby tarafından yazılıp, çizilen The Eternals zaman içerisinde bir diğer büyük usta Neil Gaiman tarafından da yazıldı. The Eternals'ın 2007 yılında yazmaya başladığı seride John Romita Jr. da çalışmıştı. Marvel Evreni'nin mihenk taşlarından birisini oluşturan Eternals, bildiğimiz evrenin de temellerinin atılmasını anlatıyordu. 

1970'lerde Jack Kirby ve Marvel arasında soğuk rüzgarlar esiyordu ve Kirby bu dönemde DC Comics ile çalışmaya başlamıştı, Kirby'nin Marvel'a geri dönüşü The Eternals ile olunca seriyle ilgili beklentiler ve ilgi de oldukça yükselmişti. Yani 1970'lerin sonlarına doğru Marvel'ın en ilgi çeken hikayelerinden birisi The Eternals olmuştu. 

Kadim Güçler Konseyi

The Eternals'ın hikayesi oldukça eskiye dayanıyor. Evrenin var olmasının ardından, ölümsüz, devasa ve kadim tanrılar evren üzerinde çeşitli yerlerde yaşıyordu. Bunların genel adları Celestial idi. Celestiallar gezegenler üzerinde deneyler yapmaya başladılar. Bu deneyler sonrasında ortaya canlılar çıktı, deneysel gezegenler çıktı. Dünya da bunlardan birisiydi, dünyanın yaklaşık 5 milyon yıl önceki tarih öncesi döneminde insan hayatının başlamasına kadar olan süreçte bu şekilde ortaya çıktı. 

Dünya üzerinde üç farklı tür vardı. İnsanlar, Eternaller ve Deviantlar. Bunların üçü de zaman içerisinde Celestiallerin de yardımıyla birlikte evrim geçirdi. İnsanların ne olduğunu zaten biliyoruz, fakat Eternaller ve Deviantlar daha özeldi. Eternaller ölümsüz olmayan ama çok uzun yaşam sürelerine sahip olan, yaşlanmayan ve muhteşem varlıklardı. Deviantlar ise yine çok uzun yaşıyorlardı ancak oldukça zalimdiler ve canavara benziyorlardı. Eternallar ve Deviantların varlığı insanlık tarihinde çok sayıda mitin ortaya çıkmasına neden oldu. Çok sayıda kadim hikayenin başrolünde bu iki ırk yer alıyordu. 

Konu Thanos'a Nasıl Geldi?!

Kirby'nin ortaya çıkardığı Eternaller/İnsanlar/Deviantlar üçgeni bir süre sonra Marvel Evreni'nin tüm insanlık tarihinin temeli haline gelmeye başladı. Fakat bu üçgenin geçmişte yaşadığı olayların etkileri günümüze geldiğinde minimize edilmeye çalışıldı. Çünkü zaten halihazırda bir evren devam ediyordu. Fakat o dönemde tohumları atılmış bir karakter modern dönemi de etkileyecekti, Thanos'un ortaya çıkışındaki ilk adım The Eternals döneminde başlamıştı. 

Celestialların deneyleri sonucunda ortaya çıkan ve Saturn'ün uydusu olan Titan gezegeninde doğan Thanos, iki eski Eternal olan A'lars ve Sui-San'ın oğluydu. Kardeşi Eros ile birlikte Thanos'un damarlarında da Deviant kanı akıyordu. Thanos'un bu derece vahşete düşkün olmasının temellerinde de Deviantlık akıyordu. MCU'da yaratılan Thanos algısının aksine çizgi romanlarda Thanos'un yaptığı eylemlerdeki asıl motivasyon kaynağı Mistress Death'e olan aşkıydı. Aslen bir Eternal olan Thanos'un varlığı bakalım filmde işlenecek mi?

Kim Bunlar?

Aslında Celestialların deneyleri sonucu ortaya çıkan ilk Eternal Irkında 9 adet Eternal bulunuyor daha sonra bu ırk büyüyerek gelişiyor ve ortaya beş jenerasyonluk bir Eternal ırkı ortaya çıkıyor. Bunları
sıralamak gerekirse;

İlk Jenerasyon (Titanos'un çöküşünden önce doğanlar): Arlok, Astron, Daina, Chronos/Chronus, Master Elo, Oceanus, Shastra, Thyrio, Uranos

İkinci Jenerasyon (Chronus'un deneyleri sırasında hayatta olanlar):  Mentor (A'lars), Amaa, Cybele, Forgotten One/Gilgamesh, Helios, Perse, Rakar, Tulayn, Valkin, Virako, Zuras

Üçüncü Jenerasyon (Chronus'un deneylerinden sonra doğanlar):  Aginar, Ajak, Arex, Atlo, Domo, Ikaris, Interloper, Mara, Phastos, Sigmar, Thanos, Thena, Veron, Zarin.

Dördüncü Jenerasyon: Argos, Ceyote, Chi Demon, Delphan Kardeşler, Druig, Khoryphos, Makkari, Psykos, Sersi, Kingo Sunen, El Vampiro.

Beşinci Jenerasyon: Aurelle, Sprite, Titanis

Marvel Sinematik Evreni'nin Eternals'ın hangi dönemini konu alacağı veya hangi karakterleri kullanacağı henüz tam olarak netleşmiş değil. Angelina Jolie'nin filmde Thena karakterini canlandıracağını biliyoruz. Ikaris de filmde büyük olasılıkla olacaktır. Çok fazla Eternal olduğu için MCU'nun belli bir filtreleme uygulayacağı bariz. Olası karakterlerin geçmişine de şöyle bir bakalım.

Kimleri Görürüz? Nasıl Görürüz?

Celestiallar ve Eternaller bildiğimiz Marvel evreni mitolojisinde kilit rol oynuyor. Özellikle Marvel'ın Yunan mitolojisi tarafındaki karakterlerinin çok büyük bir çoğunluğunun temeli bu dönemde atılmış. Yani Marvel Tanrılar ile kozmik evreni Jack Kirby'nin usta işi senaryoları sayesinde gayet başarılı bir şekilde bağlamış.

Ikaris: Üçüncü jenerasyon bir Eternal olan Ikaris, günümüzde Sibirya olan fakat önceden Polaria olarak bilinen bir Eternal şehrinde dünyaya geldi. Ikaris'in babası Virako aşırı gelişmiş bir solucan tarafından öldürülmüştü. Binlerce yıl boyunca Ikaris kendisini geliştirdi ve hayatını Celestialları bulmaya adadı. Jack Kirby'nin orijinal çizgi roman serisinde ana karakterlerden birisi olan Ikaris, Eternaller arasında insanlığın en büyük dostu rolündeydi, muhtemelen filmde de ana karakter kendisi olacaktır. 

Sersi: Sersi işin özünde biraz MCU'da ki Loki karakterini andırıyor. Kendisi bir büyücü ve şekil değiştirme yeteneğine sahip. Bu sayede tarihte ve mitolojide çok çeşitli karakterler olarak karşımıza çıkabiliyor. Örneğin tanrıça Circe, Odyessus'un eşi Penelope gibi karakterler özünde Sersi karakteriydi. The Eternals filminde önemli bir rol oynamasını beklediğimiz  Sersi, muhtemelen Ikaris ile birlikte filmin kilit karakteri olacak. 

Chronos: Marvel Evreni içerisinde var olmuş en yüce varlıklardan birisi olan Chronos, normal bir insanın hatta normal bir Eternal'ın bile sahip olabileceğinden çok daha fazla bir algıya ve zeka seviyesine sahip. Kendisi gibi bir Eternal olan Thanos'un eldiveni takmış halinden bile daha güçlü olduğu iddia edilen Chronos'un evrende güç dengi olarak kıyaslayabileceğimiz çok fazla isim yok. Zeus, Odin, Galactus gibi isimlere denk olan Chronos ayrıca telekinetik yeteneklere de sahipti. MCU, Marvel Evreni içerisinde bu kadar büyük güce sahip olan bir karakteri kullanır mı kestirmek güç, ancak filmde olması halinde filme büyük bir renk katacağı kesin. 

Forgotten One/Gilgamesh: İkinci jenerasyon bir Eternal olan Gılgamış, milattan önce 3000 yılında günümüzde Irak'ın olduğu yerde bulunan Sümerler devletinde Kral Uruk olarak biliniyordu. Tarih boyunca Herkül, Aşil, Hz. Davut gibi isimlerle de arkadaşlık yapmış olan Forgotten One, her zaman dünyanın önemli koruyucularından birisi olarak karşımıza çıktı. MCU'nun farklı etnik kökenlere olan yaklaşımını düşününce Gılgamış'ı filmde kullanması büyük bir olasılık olarak gözüküyor. Bakalım Unutulmuş Olan'ı da Marvel Sinematik Evreni İçerisinde görebilecek miyiz? 

Thena: Üçüncü jenerasyondan bir Eternal olan Thena, Zuras'ın kızı olarak dünyaya geldi. Tıpkı çoğu diğer Eternal gibi Thena da tarih boyunca farklı karakterlerle karıştırıldı, adından da anlaşılabileceği üzere Zeus'un kızı Athena ile sıkça karıştırıldı. Hatta Marvel Evreni içerisinde ilginç bir hikaye yaşandı, Atina şehri Eternal olan Thena için yapıldı, tanrıça olan Athena için değil. Kozmik enerjiyi manupile etme yeteneğine sahip olan Thena, Vietnam savaşında da yer aldı. Filmde muhtemelen dünyanın savunucularından birisi olarak göreceğimiz Thena'yı oynayacak aktris ise benim için büyük bir merak konusu. 

Bu saydığım karakterler dışında Yunan mitolojisiyle haşır neşir olmuş Ajax gibi Eternal kahramanları da filmde karşımıza çıkabilir. Filmin oyuncu kadrosu ve senaryosuyla ilgili daha net bilgiler gelmeden film hakkında net konuşmak imkansız gibi gözüküyor. 

Boş Odanız Var Mı?

The Eternals filmiyle birlikte Marvel Sinematik Evreni'nin çok uzak geçmişine yakından bakacağız. Burada yaşananlar, tarihin değişmesi gibi olaylar sayesinde Fantastik Dörtlü ve X-Men'e yeni bir ortam hazırlanabilir. Yani olası bir Mutant ırkının varlığının temelleri Eternals'a dayandırılıp işin kozmik tarafında Fantastik Dörtlü'nün ortaya çıkması da yine bu kadim dönemde hazırlanmış olarak bizlere sunulabilir. Çizgi romanlarda da Eternals ortaya çıktığı zaman halihazırda devam eden bir evren vardı, MCU'da da durum aynı şekilde. Yani tıpkı çizgi romanlarda olduğu gibi sinematik evrende de Eternals'da yaşananlar bildiğimiz dünyayı çok fazla değiştirmez ama bazı olayları anlamlandırmamıza yardım edebilir. 

Ancak ben The Eternals filmi duyurulduğundan beri X-Men ve Fantastik Dörtlü'nün evrene girişi için bir kapı olarak düşündüm. Tarihin akışını en baştan değiştirebilecek bir film çekince ortaya mutant ırkını çıkarmak daha kolay bir hale geliyor, tabii günümüze geldiğimizde bunca sene bu ırk neredeydi diye sorular muhakkak olacaktır, bunun içinde bir başka Eternal olan Thanos'un evrenin yarısını ortadan kaldırması ve sonradan bu durumun düzeltilmesi kullanılabilir. Yani geri dönen %50lik kısımdan mutantlar ortaya çıkmış olabilir. Gerçi MCU içerisinde Thanos hiçbir zaman bir Eternal olarak gösterilmedi daha çok kendisini "The Mad Titan" şeklinde bir Titan olarak gördük ama eğer Eternal filmi geliyorsa konu bir yerde mutlaka Thanos'a uğrayacaktır diye düşünüyorum.

Parolamı Unuttum