Oyun dünyasına şahane yapımlar kazandıran birinin psikolojik sorunları olamaz mı? Ya da bizi perde arkasında eğlendiren kişinin aslında o kadar da eğlenceli biri olmadığını keşfetmek hayatımızda ne değiştirir? Ya da bir başka deyişle bayram değil seyran değil neden Phil Fish’i haber yaptık?
Phil Fish’i bilmeyenler için tanımlamakta fayda var. Kendisi Ubisoft’ın eski çalışanı, ünlü belgesel Indie Game the Movie’nin yapımcılarından biri ve en önemlisi FEZ’in yaratıcısı. Sanatsal kariyeriyle mühendisliği birleştirmesi sonucu interneti ele geçirmesi, kendisine hem ün hem de “kara ün” kazandırdı diyebiliriz. Kısa zamanda sadece evinde bilgisayar oyunu üreten bir adamdan /b/ ve 9gag’de geyiği yapılan birine dönüşmesi de kendisinin bu orantısız ünü iyi idare edememesiyle doğru orantılı. Çünkü kendisi alıngan ve Fez gibi dev bir yapımı kendi egolarının verdiği kararlar sonucu piyasada maymun etmiş biri. Twitter’dan kendisine küfreden “herhangi” bir profile, aynı şekilde küfürlü cevap verebilecek kadar da bilinirliği sindirememiş garip bir adam. Onu tanımlamak zor anlayacağınız.
Peki bu durumu neden haber yaptık?
Çünkü biri bu konuyu ciddiye alarak neden Phil Fish’in nefret edilmeye devam ettikçe daha da ünlü biri olduğunu merak etmiş, peşine düşmüş. Olaya bilimsel yaklaşmış, bir Youtube videosuyla taçlandırmış.
Nefret edilen insanların daha da ünlü olmasına biz ülkece alışığız, ama elin Kanadalısına farklı geliyor işte... Konu ilginizi çektiyse, buyurun malum videoya;
Berkan Cesur, Fez’e de atom fiziğine de lanet ettiği diyarlardan bildirdi.
















