Yıl bitiyor, Steam Next Fest etkinlikleri bitmiyor :) İşin şakası bir yana, yine yüzlerce demoyla güzel bir Next Fest bizleri bekliyor sevgili Oyungezerler. Biz de geleneği devam ettirelim, demo önerileri listelerimizle bir kez daha karşınıza çıkalım dedik. Yine bu listelerimizde de elimizden geldiğince farklı türlerden oyunlara yer vermeye çalışıyoruz. Bu sefer de önümüzdeki dönemde dikkat çekecek oyunlardan tutturduklarımız olacak mı bakalım. Sizler de hoşunuza giden, dikkatinizi çeken demoları bizlerle paylaşırsanız memnun oluruz tabii.
Bu giriş faslından sonra, buyurun listelerimizden ilkine geçelim.
The Stone of Madness
Listemizdeki ilk demo önerisi Blasphemous serisiyle adından söz ettirmeyi başaran The Game Kitchen’dan geliyor. Stüdyo, yeni oyunları The Stone of Madness’ta hem oyun türü hem görsel tasarım tarzında ciddi bir değişikliğe gitmiş durumda. Demoda gördüğümüz kadarıyla bu işin altından da başarıyla kalkmaları kuvvetle muhtemel.
Geçtiğimiz ay çıkan Sumerian Six, taktik strateji türünü sevip Mimimi’nin kepenkleri indirmesinden dolayı üzülenlerin yüzünü güldürmeyi başarmıştı. The Stone of Madness da benzer bir performansa imza atabilir gibi görünüyor. Karakterlerin farklı özelliklerini uygun şekilde kullanmanız gerekiyor benzer tarzdaki oyunlarda olduğu gibi. Ayrışabileceği noktaysa “akıl sağlığı / delilik” kısmı. Görsel tasarımlar ve ara sahneler de bence gayet hoş, bu yönden herhangi bir eleştiri yapılacağını düşünmüyorum şahsen.
Öte yandan demoda bir miktar rahatsız olduğum hususlar da oldu. Belki daha gerçekçi kılmak veya daha zorlu bir tecrübe yaşatmak için böyle bir tercihte bulunulmuş olabilir. Fakat mekanlarla ya da nesnelerle etkileşim süresi bana biraz fazla uzun gibi geldi. Çalılar arasına saklanmak, dolaplara girip çıkmak istediğinizde veya bir nesneyi almaya, bir notu okumaya çalıştığınızda karakterinizin bu eylemi gerçekleştirmesi biraz uzun sürüyor. Bu da nöbetçilerin tepenizde bitivermesine ve göreve yeniden başlamanıza neden oluyor. Bu kısmı biraz elden geçirseler daha iyi olabilir belki.
Genel itibarıyla baktığımızda potansiyel sahibi, yüzümüzü güldürme ihtimali yüksek bir oyun izlenimi veriyor The Stone of Madness. Kendisiyle 28 Ocak 2025’te buluşacağız.
The Rise of the Golden Idol
Listede yer verilecek oyunları düşünürken bir an bile tereddüt etmeden eklediğim, hatta ilk yazdığım oyunlardan oldu The Rise of the Golden Idol. Aranızda The Case of the Golden Idol’ü oynamış olanlar zaten bu oyunu da takip listelerine çoktan eklemişlerdir. Color Gray Games’in önceki oyunda sergilediği performans bu oyun için de önemli bir referans noktası teşkil ediyor. Dedektiflik oyunları listesi yapılacak olursa ilk ekleneceklerden birisi The Case of the Golden Idol olur bence. Şimdi onun yanında bir oyun daha ekleyeceklermiş gibi görünüyor. Demo da bu konuda gayet olumlu işaretler veriyor. Kendisiyle buluşmamıza da 1 aydan az bir süre kaldı, çıkış tarihi 12 Kasım. Eğer takip listelerinizde yer almıyorsa, muhakkak ekleyin, bence pişman etmeyecektir.
Miniatures
Miniatures, bir yandan basit bir oyun izlenimi verirken bir yandan da arka planda farklı farklı mesajlar çıkarılabilecek bir hikâye anlatmayı başarıyor. Bulmacalar keyifli. Görsel tarzı hoş. Hikayesi gerçeküstü. Denenecek demolar listenize ekleyin derim. Bu arada bu oyunun çıkışına da 1 aydan az bir zaman var, 14 Kasım’da geliyor.
Blood Bar Tycoon
Hangimizin hayalinde bir vampir barı işletmek yoktur ki zaten :) İşte Blood Bar Tycoon da bizlere tam olarak böyle bir fırsat sunuyor. Bir yandan ne olup bittiğinden habersiz insanların içkilerini yudumladığı, bir yandan da vampirlerin sonsuz açlıklarını dindirdiği bir bar kuruyor, sonrasında da Crimson City’nin en popüler barı haline getirmeye çalışıyorsunuz. Tycoon oyunlarını sevenler için hoş bir alternatif olabilir. Çıkış tarihi 4 Şubat 2025.
New Arc Line
Steampunk teması ilgimi çeken temalardandır. RYO’ları da çok seviyorum. Haliyle New Arc Line da duyurulur duyurulmaz takip listemde yerini almıştı. Hazır fırsatı bulmuşken de denemeden edemezdim. Bana Arcanum’u anımsattı-ki bu gayet doğal. Burada da büyü ile teknolojinin karşı karşıya geldiği bir dünya bizleri bekliyor.
Karakterimiz, ailesine de musallat olan hastalığa derman bulmak umuduyla yol aldığı New Arc’ın aslında vadedilenden çok farklı bir yer olduğunu, o ütopyanın üzerindeki tozu silkelediğinizde altından gayet karanlık bir şehrin çıktığını görüyor çok da vakit geçmeden. Bundan sonrasıysa size kalmış, kahraman olmayı seçebilir veya yolunuza bir suçlu olarak devam etmeyi tercih edebilirsiniz.
Demoda ufak tefek bazı teknik sorunlara denk gelmiş olsam da umutla bekliyorum New Arc Line’ı. Bence potansiyeli var. Bunu ne ölçüde kullanabildiğini görmek için bir miktar daha beklemek durumundayız. Henüz bir çıkış tarihi açıklanmış değil.
Streets of Rogue 2
5 yıl önce çıkan Streets of Rogue, kendi tanımıyla GTA, Deus Ex ve Nuclear Throne’u bir potada eriten bir oyundu. Şimdi de devamı geliyor, ilkine göre daha da gelişmiş bir şekilde tabii. İster tek başınıza ister arkadaşlarınızla oynayabileceğiniz Streets of Rogue 2’de yozlaşmış bir başkanı alaşağı etmek için mücadele ediyorsunuz. Geliştiricisi Matt Dabrowski, bu sefer Rimworld, Valheim, Stardew Valley, Kenshi, Terraria ve Dwarf Fortress gibi oyunlarla da benzerlik kurmuş, onlar gibi özgürlük sunan bir oyun vadediyor. Demoyu oynadığınızda siz de hak vereceksiniz büyük ihtimalle. Gayet eğlenceli bir oyun bence, denemekte fayda var. Bu yıl bitmeden geleceği söyleniyor, fakat henüz net bir çıkış tarihi yok.
Citizen Sleeper 2 Starward Vector
Bir başka devam oyunu. İlk oyunu oynadıysanız sizi nasıl bir şeyin beklediğini biliyorsunuz zaten. Oynamadıysanız da demo sizleri bekliyor :) Bir anlamda Disco Elysium’un uzaya taşınmış versiyonu gibi bir oyun olarak tanımlamak mümkün. Böyle denildiğinde de zaten hemen ilgi çekiyor, öyle değil mi?
Kaçak bir androidi yönetiyorsunuz. Başınıza ödül konulmuş durumda. Dolayısıyla bu kaçış epey zorlu bir hal alıyor sizin için. En başta bir gemi ediniyor, sonra ekibinize yeni isimler katıyor, farklı farklı işler yapıp bir sonraki durağa doğru yol almaya çalışıyorsunuz.
Citizen Sleeper 2 ile önümüzdeki yıl buluşacağız. İlki gibi başarılı bir oyun olabilecek mi bakalım.
Chrono Sword
Listemizde bir de soulslike oyuna yer vermesek olmazdı. Chrono Sword, zaman yolculuğunu odağına alan oyunlardan. Geçmiş ve gelecek arasında seyahat edip dünyayı yıkıma götürenin ne olduğunu bulmaya çalışacaksınız. Geçmişte yaptığınız tercihler geleceği değiştirebildiği gibi tam tersi bir durum da söz konusu olabilecek, gelecekteki paradoksların geçmiş dönüştürebildiğini de göreceksiniz. Piksel grafiklerle, ilgi çekebilecek bir soulslike olma potansiyeline sahip. Bu potansiyeli ne ölçüde kullanabildiğini görmek için bir miktar beklememiz gerekecek. Henüz bir çıkış tarihi yok.
Pip My Dice
Balatro yolu bir açtı pir açtı. Peşi sıra benzer yapıda oyunlar gelip duruyor ve bu beni hiç de rahatsız etmiyor :) Pip My Dice da tam olarak bu grupta ele alabileceğimiz oyunlardan birisi. Adından da anlaşılabileceği gibi bu sefer işimiz zarlarla. Elinizdeki zarları uygun şekilde eşleştirip o turdaki sınırı geçecek kadar puan toplamaya çalışıyorsunuz. Kazandığınız parayla zarlarınızı özelleştirebiliyor ve geliştirebiliyor, yeni zarlar alabiliyor, özel nesneler toplayabiliyorsunuz. Sonrasındaysa daha zorlu mücadeleler sizleri bekliyor.
Balatro’nun Poker, Dungeons & Degenerate Gamblers’ın Blackjack ile yaptığını zarlarla yapmaya çalışan bir oyun sizin anlayacağınız. Tek kişi tarafından geliştiriliyor. Kendisinin ilk projesi. Ama bu sizi yanıltmasın, daha önce örneklerini gördüğümüz gibi güzel sürprizler çıkabiliyor bu durumlarda. Bu açıdan umutluyum.
Önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde geliyor. Takip listemize aldık, merakla bekliyoruz.
Neon Blood
Neon Blood da bir süredir takip listemdeydi, tam bu ay kendisine kavuşuyoruz derken ufacık bir ertelemeyle Kasım ayına attı kendisini. Aradaki boşluğu demosuyla doldurdum ben de :)
Piksel grafiklere sahip bir siberpunk macera oyunu. Kahramanımız Axel McCoin, bir zamanlar polis dedektifiyken şimdi sistem tarafından istenmeyen adam haline gelmiş durumda. Çünkü Viridis’i tehdit eden komployu çözmek gibi bir misyon üstlenmiş kendisi. O da, ona yardımcı olan arkadaşları da artık birer tehdit olarak görülüyor ve etkisiz hale getirilmeye çalışıyorlar. Peşlerindeki güçler tepelerine binmeden bu komployu çözebilecekler mi bakalım. Bu sorunun cevabını 26 Kasım’da alacağız artık.
Böylece ilk listemizin sonuna geldik. Yarın listelerimizden 2.siyle karşınızda olacağız. Sizin de önerileriniz varsa yorumlarınızı bekleriz.