Trackmania serisinin uzun bir mazisi var. 2003 yılından günümüze, çeşitli platformlarda farklı oyunlarla yoluna devam eden seri, son yıllarda işin e-spor yönüne de odaklanmıştı. Zaten buna uygun bir yapısı olduğunu da söylemek mümkün.
Ubisoft, seri için reboot kararı alarak yeni Trackmania’yı duyurunca ister istemez bunun nasıl bir şey olacağını merak ediyor insan. Sonuçta halihazırda süre giden bir oyun var, hem eskiye dönelim hem de güncel kalalım derken nasıl bir yol izlenebilir, bunu kestirmek güç. Ama bu merakımız pek yakında giderilecek; Trackmania, 1 Temmuz’da yeni yüzüyle oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Biz de fırsat bu fırsat, hazır ön inceleme sürümü gelmişken bir ilk bakış atalım, eski tadı veriyor mu bir bakalım dedik.
Yeni sunum, eski tat…
Bugüne kadar hiç duymamış olanlar için Trackmania’yı bağımlılık yapabilecek kadar içine çeken bir yarış oyunu olarak tanımlayabilirim. Kısmen Formula araçlarını andıran kısmen de geleceğin yarış arabaları konseptini taşıyan araçlarla, birbirinden farklı pistlerde, en hızlı süreyi yapmak veya rakiplerinizi geride bırakmak için şansınızı tekrar tekrar denediğiniz, yeri gelip online yeri gelip yerel rekabetçi yarışlara girebildiğiniz, olur da mevcut pistler sizin için artık yetersiz kalmaya başlarsa gönlünüzden geldiği gibi yeni pistler tasarladığınız veya başkalarının tasarladığı pistleri kullanabildiğiniz, uzun lafın kısası başında vaktin nasıl geçtiğini fark etmediğiniz, şirin, keyifli bir oyun Trackmania.
İşte bu yeni versiyonu da bu tecrübeyi tekrar yaşatmak üzere geliyor. Ön inceleme kopyasında “Solo” ve “Yerel” bölümlerindeki yarışlar açıktı, “Canlı” ve “Kulüp” kategorilerine girilemiyordu. Yerel kısmında da “Replay’e Karşı” ve “Yerel Ağ” kısımları kapalıydı. Dolayısıyla, mevcut haliyle hazırdaki pistleri test etmek veya yerel çoklu oyuncu kısmında bir arkadaşınızla yarışmak imkânı sunulmuştu (tabii bir de antrenman kısmı mevcut). Ben de haliyle oyunun bu kısmı için tecrübelerimi aktarabileceğim.
Bu kısımlarda yine eskiden olduğu gibi devam ediyor oyun, yani aynı pistte tekrar tekrar yarışıyor, bitiş çizgisini olabildiğince kısa sürede tamamlamak için şansınızı tekrar tekrar deniyorsunuz. Tekrar denemelerinizde daha önceki en iyi derecenize göre durumunuzu görebiliyor, ona göre daha iyi hamleler yapıp derecenizi geliştirmeye çalışıyorsunuz. Sonunda da yarışı bitirme sürenizle dünya genelindeki derecenizi ne ölçüde yükseltebildiğinizi görüyor, ufaktan bir tatmin hissi yaşıyorsunuz; zaten beklentimiz de bu yönde, öyle değil mi :)
Yarıştığımız pistler 4 ana kategoriden birisinde yer alıyor; RoadTech, RoadDirt, RoadBump ve RoadIce. İsimlerinin çağrıştırdığı üzere kimi toz toprak, kimi buzla kaplı, kimi asfalt kokulu :) Özünde bu pist türleri farklı spor türlerini yansıtmak üzere sunulan alternatifler. Bir kategori Formula, bir diğeri NASCAR yarışlarının pist yapısından esinleniyor, birisi de buz hokeyini esin kaynağı olarak alıyor.
Kendin pişir, kendin ye
Bu oyunun bana göre en zevkli kısımlarından birisi, kendi pistlerimizi tasarladığımız (veya başka oyuncuların tasarladığı pistlerde yarıştığımız) bölümü. Bu yeni oyunda da pistler, yarış etkinlikleri, araçlar için yeni görünümler, kaplamalar tasarlayabileceğiz. Pist dekorasyonları konusunda çeşitlilik ve esneklik sunulmakta. Benzer şekilde, tekrar çekimlerini de düzenleyebilmek veya artistik ekran görüntüleri yakalamak mümkün. Garaj kısmında da aracımızı elden geçirebileceğiz.
Oyunun rekabetçi kısmında sürekli içeriklerin yanında, belirli sürelerle gerçekleştirilen etkinlikler de bulunacak. Her üç ayda bir yeni bir sezon içeriği sunulacak. Ayrıca, kulüpler kurabilecek veya kurulmuş kulüplerden birisine dahil olabileceksiniz. İşin ustaları vardır, ben onlarla nasıl rekabet edeyim ki diye de düşünmeyin. Herkesin seviyesine uygun mücadeleler sunulacağının altı çiziliyor.
Daha fazla uzatıp da oyun çıktıktan sonra söyleyeceklerimizi tüketmeyelim, değil mi :) Toparlarsak, Trackmania kendisinden bekleneni verecek gibi duruyor. Benim gibi uzun süredir oynamamış olanlar için de geri dönüş bahanesi olabilir. Yeni Trackmania ile 1 Temmuz’da buluşuyoruz. Oyunun temel versiyonu (Starter) ücretsiz olarak oynanabilirken, ücretli Standart ve Club versiyonları sezon içerikleri sunacak. Dolayısıyla, siz de en azından ücretsiz versiyonuna göz atıp karar verebilirsiniz.
Güzel bir yazı olmuş. Gelecekte bolca böyle yazılar görmek ümidiyle