Oyunları bizim için unutulmaz kılan yönettiğimiz ana karakterler midir, yoksa onlara aşılması imkansız zorluklar çıkartan düşmanları mı?
Kahramanların hayatını alt üst ederken biz oyuncularda her türden duyguyu coşturan, bazen can düşmanlığından "empati" kurduğumuz bir insana dönüştüren yakınlaşmalar yaşadığımız öyle düşmanlar var ki oyun dünyasında, bunların derinliğini bir sinema filmindeki kötü karakterlerden beklememiz hayalcilik olur.
Hatta bu düşmanlara bazen ana karakterlerden daha çok bağlanır, amaçlarını normal görebilmek için yollar ararız. PacMan'deki hayaletlerin aslında eskiden ölmüş ve o labirentten çıkamayan PacMan'ler olduklarını bile kurgulayanlarımız oldu. Mass Effect'te Illusive Man'i, Warcraft 3'te Arthas'ı, hatta Diablo'yu bile yaptıkları nedeniyle affedebilecek kadar anladık (şey, belki Diablo'yu değil) Ancak şu bir gerçek ki, oyunlardaki unutulmaz düşmanların hepsi bizi, hem kahramanlarımızı, hem de oyuncular olarak bizi, geliştirecek şeyler kattı hayatımıza.
Gelin şimdi, oyun dünyamızın unutulmaz düşmanlarına bir bakalım. Belki sizin hayatınızı etkilemiş, bizim unuttuğumuz bir "kötü" vardır, kimbilir?

















