Post-Apokaliptik Bir Nükleer Makale
Devamını okuTrover Saves The Universe – İnceleme
Trover bile evreni kurtarıyor, ya siz ne yapıyorsunuz :)
Rick & Morty’nin yaratıcılarından Justin Roiland’ın ‘İnat da bir murattır’ diyerek ısrarla denemeye devam ettiği ‘tarzını yansıtacak bir oyun’ geliştirme çabalarından (şimdilik) sonuncusu Trover Saves the Universe, ekranlarımıza teşrif etti; bize de bu absürt maceraya dahil olmak düştü. Bakalım bu sefer nasıl olmuş…
Evrenin sonu gelmiş diyorlar...
Oyunumuz, hikâyenin kötüsü Glorkon’un gelip karakterimizin iki köpeğini alması ve göz yuvalarına yerleştirmesi ile başlıyor (bu nasıl bir başlangıç yahu?) Bu hamle onu inanılmaz güçlü kılıyor ve evrenin yıkımı için geri sayımı da başlatmış oluyor aynı zamanda. Bir sonraki sahnede karakterimizi ekran karşısında otururken ve TV izlerken görüyoruz. Kapı çalınıp Trover arz-ı endam ettiğinde maceramız da tam anlamıyla başlamış oluyor. Trover ile o gezegen senin bu gezegen benim dolanıp evrenin yok oluşuna engel olmaya çalışıyoruz. Nasıl, kulağa hoş geliyor mu? Çok saçma bir hikâye mi diyorsunuz yoksa? Ve aynı zamanda saçma bir şekilde de eğlenceli olabilen bir macera :)
Chairorpean adlı bir ırka (ki bu ırk koltuğundan kalkamayan ve etrafla etkileşimini sadece elindeki kontrolcü ile yapabilen bir uzaylı(!) ırkı oluyor, nerden tanıdık geliyor acaba?) mensup olan karakterimiz hem köpeklerini hem de evreni kurtarabilecek mi? Peki Trover bu epik (?) maceranın kahramanı olmaya hazır mı? Soruları bir kenara bırakıp maceraya atılıyoruz. Yolumuz farklı gezegenlerden, farklı mekanlardan geçiyor. Amacımız belli Glorkon’u bulup köpeklerimizi geri almak. Bunun için elimizdeki yegâne silah Trover ve yetenekleri.
Biz oturduğumuz koltuktan elimizdeki kontrolcü ile komutlar verip dururken Trover sağa sola koşuyor, platformları tırmanıyor, yeri geliyor kılıcı ile düşmanları kesip biçiyor, yeri geliyor karşımıza çıkan bulmacaları çözmekte bize yardımcı oluyor. Evrenin yükü Trover’ın omuzlarında yani:) Yaptığı en önemli şeylerden birisi de bizim portallar veya ışınlanma noktaları arasında hareket etmemize yardımcı olması. Malum bizim kaba etimiz oturduğumuz koltuğa yapışmış durumda, kralı gelse kaldıramaz. İşte bu yüzden belirli ışınlanma noktalarına gelip bizim oraya geçmemizi sağlıyor Trover.
Oyunda ilerledikçe hem biz koltuğu yukarılara kaldırmayı, böylece bulunduğumuz bölgeye kuşbakışı göz atmayı öğreniyoruz hem de göz yuvalarındaki ufacık tefecik, içi dolu turşucuk bebe uzaylıları değiştirip Trover’ın yeteneklerini geliştiriyoruz. Etrafta toplanabilir nesneler var ve bunları toplayarak geliştirmelerin yolunu açabileceğimiz gibi, bazı durumlarda NPC’lerin verdikleri görevleri yerine getiriyor ve Trover’ın yeteneklerine bir yenisini ekleyebiliyoruz.
Karakterler renkli, espriler hoş. Haliyle keyifli birkaç saat yaşatmaya aday bir oyun var karşımızda.
Olduğu kadar, olmadığı Trover…
Bu oyunun bütün olayı esprili hikâye anlatımında desem çok mu haksızlık etmiş olurum acaba? Ama bundan fazlasını da vadetmiyor açıkçası. Bulmacalar öyle beyin yakacak, sizi sizden alacak cinsten değil. Hikâye akışının arasına etkileşim olsun diye serpiştirilmiş bu ufak tefek bulmacalar fazla vaktinizi tüketmiyor, öyle “ne kadar da güzel düşünülmüş” de dedirtmiyor. Ama bulmacaları çözerken Trover veya etrafınızdaki diğer karakterlerin yaptıkları yorumlar eğlenceli. Sırf bu yorumları dinlemek için bulmacayı çözmeyi bırakabilir, onların alttan alta nasıl da laf soktuklarını, dalga geçtiklerini takip edebilirsiniz:)
PS VR sahibi olanlar için bir artı, geri kalanlar için ise eksi olarak değerlendirilebilecek bir noktayı daha belirteyim bitirmeden önce. Belli ki bu oyun başta VR oyunu olarak tasarlanmış, oyunun esas keyfinin VR ile çıkacağı açık. Belki de platform ögelerinin ve bulmacalarının basitliğinin kaynağı da bu durumdur, ne dersiniz? Ayrıca PC’de oynarken bazı toplanabilir nesneleri görememek, görsek de alamamak gibi bir durum da söz konusu anladığım kadarıyla. Dolayısıyla, PC oyuncuları için oynanış açısından çok şey vadetmiyor, bütün olayı esprilerinden ibaret bir oyun haline geliveriyor zaman zaman. Yine de oynayın, oynatın, eğlenin, eğlendirin. Gülmek güzel bir eylem sonuçta :)
Başlıklar
Buram buram Rick&Morty kokan, eğlenceli bir macera. Hafızalarınıza kazınacak bir oyun değil, ama yüzünüzde bir tebessüm bırakabilir.
- Absürt, saçma, eğlenceli hikayesi :)
- Rick&Morty tarzı esprileri
- Aslında VR için yapıldığını hissettiriyor
- Bulmacalar pek de uğraşılacak, ilgi çekebilecek bulmacalar değil
Bu oyunun oynanışını açıkçası pek umursamıyorum. Sadece Rick & Morty havası ve esprileri için oynayacağım, pek de pişman olacağımı düşünmüyorum :)