Bu yazı daha önce Oyungezer dergisinde yayınlanmıştır.
Yaşı (birazcık) geçkin bizim gibi Oyungezerler için ne varsa geçmişte var. Ama bu o kadar sık dile getirilen bir konu ki yeni nesil okurlarımızın kazmayı küreği kapıp "bıktık sizden de nostaljinizden de" diye bizi şu sayfalardan süpürmesinden korkuyorum. E ama ne yapalım! Eski oyunları yeniden yapıp duran biz miyiz?! Allah Allah ya… Neyse, eski oyunlar çok güzeldi, şimdikiler ne ki… Siz bilmezsiniz; bizler bütün bu nostalji geyikleri arasında kendi "en iyi en eski en vazgeçilmez oyunlar" listelerimizi de yaparız ve Age of Mythology benim listemin en kıymetlilerindendir.
EYCOF
Strateji oyunlarına oldum olası meraklı bir oyuncu olarak, çıktığının haftasında Age of Empires 2 ile tanışmam kaçınılmazdı. Ne kadar oynadım (ve arkadaşlarla beraber oynadık), hesabını çıkaramam. Gerçek anlamda en iyi oyunu bulduğumuzu düşünüyorduk. Bundan daha iyisi, daha çok ilgimi çekeni yapılamaz diye düşünürken (İleri Görüş Yeteneği = 0) bilgisayar başında Age of Mythology (AoM) oynadığım ilk günü unutamıyorum. Karşıma çok sevdiğim AoE2'nin mitoloji öğeleri içeren versiyonu çıkmıştı. "Öğe" derken göstermelik bir şeyden bahsetmiyorum. İskandinav, Mısır ve en önemlisi Yunan mitolojisi temeline oturtulmuştu oyun. Muhteşem oyun içi dengesi bir yana, mitolojiyi ustaca oyun mekaniklerine yedirmekle kalmamış, çok da güzel bir hikâye yazılmıştı. Kısacası “co-co-combo” yapmışlardı.

Sanki bir şey eksik gibi galiba...
Atlantisli Arkantos ile uzun soluklu bir macera yaşamıştım. Kendimi önce Truva Savaşı içinde bulmuştum, Agamennon’un yanında. Bir baktım Mısır’a düşmüş yolum, Osiris ile çay içiyoruz. Sonra kuzeye çıkmışız, Thor’un ayak işlerini yapıyoruz. Arkasından büyük kapışma. Hiç unutmuyorum, ana hikâyenin son düşmanıyla karşılaştığımda devasa orduma rağmen Arkantos ile bire bir dövüştürmüştüm. Kendi içinde tutarlı onca hikâye, çok da ustaca birbirine bağlanmış durumdaydı. Tanrılar, kahramanlar, savaşçılar, yaratıklar ve sonrasında Titanlar... The Titans ve The Golden Gift de oyunun kalitesine yakışan, tamamlayıcı eklentiler olmuştu.
EXTENDED EDITION
Fazla geçmiş zamanlı cümle kurduğumun farkındayım ancak eklentileri de barındıran AoM Extended Edition hikâyesi, mekanikleri ve genel olarak oyun mantığı için de yeni bir şey söylemem mümkün değil. Çünkü oyunda hikâye, karakterler, tanrılar, binalar ve genel mekanikle ilgili hiçbir değişiklik yok. Zamanında oynadığımız oyun ne ise, onun görsel olarak biraz iyileştirilmiş hali var karşımızda. Açıkçası mekaniklere dokunulmaması zaten olmasını umduğum bir şeydi. Tıkır tıkır çalışan bir sistemi kurcalayıp da bozmaya gerek yok diye düşünüyorum. Yine de hikâyeye hoş bir eklenti ya da kısa da olsa yeni bir hikâye fena olmazdı sanki. Sanıyorum ki "Zaten yeterince uzun hikâyemiz var" diyerek işin kolayına kaçmayı tercih etmişler.

Arkantos’tan kaçamazsınız.
Gelelim yeniliklere. Bunlardan ilki ve aslında oyunun çıkış nedeni, elden geçirilmiş grafikler. Işık yansımaları ve gölgeler başta olmak üzere genel olarak oyunun ön yüzünde gelişmeler var. Bunun dışında oyuna görsel katkısı dışında herhangi bir etkisini görmediğim gece/gündüz döngüsü eklenmiş durumda. Günümüz teknolojisinin geldiği yer düşünüldüğünde sadece oyun içine değil, oyunun yeniden satışına etkisi de tartışmalı bir eklenti. Asıl oğlan Age of Empires 2’nin başına gelen şey sütkardeşine de olmuş. Günümüzün güzel grafiklere sahip strateji oyunlarını gördükten sonra, üzerinden yıllar geçmiş bir oyunu tekrar piyasaya sürmek için bundan birazcık daha fazlası gerekirdi. Tabii biz ne desek boş, demek ki AoE remake'inde uygulanan strateji sonuç vermiş ki AoM’de de aynı yol izlenmiş. Hadi biraz daha açık konuşalım, büyük olasılıkla remake için yatırılan zaman ve paranın karşılığını almanın en risksiz yolu buydu. Buna bağlı olarak, oyuna HD versiyonundaki yenilikler açısından not verseydim anca 4 alırdı. Neyse ki tüm paket bundan ibaret değil…
HIZ DERKEN?
Extended Edition'ın benden "geçer" not almasını sağlayan ilk nokta çevrimiçi oyun deneyimi ile ilgili geliştirmeler oldu. Lig, sıralama, belirli zamanlarda olan etkinlik ve hızlı oyun seçenekleri ile online tarafı gönlümü kazandı. Gerçi bu noktada da hâlâ geliştirilmesi gereken şeyler var ama birkaç yama hazırlanarak bunun üstesinden gelinebilir. En basitinden “Hızlı Oyun”a tıkladığımızda über hız beklemesek de üzerinden fazla zaman geçmeden oyuna başlayabilmeyi isteriz. Şahsen ilk denememde, heyecanla Hızlı Oyun'a tıkladıktan sonra baktım ki oyun başlamıyor, gittim kendime bir içecek koydum geldim. Tam o sırada eşleşmede sıkıntı çıktı ve iptal oldu. Tekrar tıkladım ve bu sefer gittim meyve hazırladım. Tam bilgisayar başına oturduğum sırada 2v2 bir oyun başladı. Benzer puanlardaki rakiplerle oynadığım için iyi bir oyun bekliyordum. Ancak ya ben hamlamışım ya da rakiplerim çok iyiydi; çünkü çok kısa bir süre içerisinde önce takım arkadaşımı, arkasından beni yok ettiler. Öyle minik bir sataşma değil, bildiğin koca bir ordu ile karşıma gelmişlerdi ve benim korkusuz köylülerim sayıca az olmalarına rağmen ellerinden geleni yaptılar. Ellerinden pek bir şey gelmediği için de kısa sürede ilk yenilgimi tattım.

Hangi tanrıyı seçeceğinizi biliyorsunuz!
Arkasından birkaç çevrimiçi oyun daha oynayayım dedim ve bir galibiyet alabildim. Onda da rakibim oyun başlar başlamaz çıktığı için bana bir puan katkısı olmadı. Önemli olan puan değil, zevk almak tabii ki ancak çok hızlı yenilince insan zevk de alamıyor. Kaldı ki oyun sırasında yaşanan gecikmeler de hem yenilgiye davetiye çıkarıyor, hem de oynama şevkini kırıyor insanın. O gecikmeler olmasa hepsini kazanırdım zaten! İşte tam bu noktada tek kişilik hikâye modunun AoM ile uzun zamandır bir araya gelmemiş kişiler için başlangıç noktası olduğunu belirtmeliyim. Böylelikle alışma evresini çok daha hızlı atlatıyorsunuz. Eğer ki hiç yolunuz AoM’ye düşmemişse daha da iyi! Aslında daha da iyi falan değil, bu zamana kadar nasıl oynamazsınız, çok ayıp. Zeus’un şimşekleri üstünüze düşsün! Neyse efendim, eğer ki bir şekilde ilk defa AoM başına oturuyorsanız da bütün tanrılar ve milletler (zaten çok yok) oynayacağınız için hikâye modu size oyunun tamamını öğretecektir.
Yapımcıların fazla yenilik yapmaktan kaçınmalarının bir bahanesi olan SteamWorks desteği AoM için de geçerli. Bu tabii ki içerik ve yenilik bakımından her an bir gelişme olasılığı demek ve en azından bu şekilde durum toparlanmış oluyor.
Sonuç olarak biz bu oyunu alalım mı? İşte bu biraz da sizin oyundan beklentilerinize göre değişir. Önceden çıkmış olan AoM’ye hâlâ arada bir göz atıyorsanız çok da aceleci davranmayabilirsiniz. Ancak benim gibi “Ya aslında tekrardan bir maceraya atılsam mı Arkantos’la?” sorusu aklınızın bir köşesinde dolanıp duruyorsa kesinlikle almalısınız. Hafif de olsa elden geçirilmiş grafiklerle beraber yıllar önce aldığınız zevki tekrar alacağınıza eminim. Peki şimdiye kadar hiç bu oyuna bulaşmadım, ne yapsam ki diye düşünüyorsanız… “Ayıp!” demiş miydim?
Hemen şu araya sıkıştırıvereyim; yakın zamanda başlayacak indirimleri beklemeniz de bütçe açısından sıkıntıda olan Oyungezerler için güzel bir tavsiye olabilir.
NOT
6+
Künye
Age of Mythology: Extended Edition(PC)
Tür: Strateji
Yapım: SkyBox Labs Ensemble Studios
Dağıtım: Microsoft StudiosKutulu Fiyatı: -
Dijital İndirme: 30$ (Steam)
Yaş Sınırı: 12+
Ne İyi?
-Hikâye modu
- Oyun mekaniği
- Mitoloji üzerine kurulu olması
- SteamWorks desteği
Ne Kötü?
-Artıların neredeyse hepsi eski oyunda da vardı
-Çevrimiçi oyunlarda bağlantı problemleri
-Yenilenen grafikler de olmamış
















