Değerli kardeşim Volkan;
Hal hatır sorarak, klasik “sağlığın yerindedir, umarım sorunsuz bir askerlik yaşıyorsundur” temennilerimle başlıyorum asker mektubuma. Hemen belirteyim. Alışılagelmiş bir asker mektubu olmayacak yazdığım, muhtemelen hâki üniformanı yeni çıkarmışken, çarşı izninde okuyacaksın bu satırları.
Şimdi biraz kendimden bahsedeyim: Seferberlik emri büyük yerden (Sinan’dan) geldi, ben de bu yaştan sonra kamuflaj üniformasıydı, tüfekti, gece görüş gözlüğüydü derken tam teçhizat düştüm ARMA 3 yollarına. “Askerî Harekât” diye çevirebileceğimiz ARMed Assault sanal askerlik görevinin 3. Dönemi, birtakım teknik eksiklerine rağmen eylül ayında başlamıştı, ekim ayı ortası eksiklerin çoğunun giderilmiş olduğu bir dönemde başvurdum sanal vazifeme. Başlangıçta endişeli ve biraz gergin olduğumu saklamayacağım. Ne de olsa Operation Flashpoint: Dragon River’da sadece beş ya da altı harekâta katılmıştım. Battlefield, Call of Duty gibi haritalarda geçen yüzlerce saatlik deneyimin ise askerlikten sayılmadığını tahmin edebiliyordum.
Tüfek olmayaydı, Bozcaada’da yürüyüş fotoğrafı derdim…
SON TEKNOLOJİ KONTROL TEÇHİZATI
Tüfeğin tetiğine, nişangâhına, şarjörüne el yordamıyla alıştıktan hemen sonra, bir dakika eğitim almadan cephede "müfreze el bombacısı" olarak buluverdim kendimi. Teğmenin telsizinden gelen talimatlar, silah arkadaşlarımın tam bir disiplin ve uyum içinde seyrek ağaçlı vadiye yayılışlarının ardından rakiple ilk sıcak temas kuruldu. Teğmenin hedef gösterdiği ilk rakibim üç yüz metre kadar uzakta çalılara doğru koşuyordu.Bir kayalığın arkasına uzanarak nişan aldım. Tetiği çektim, boşa giden mermilerin toprakta toz bulutları oluşturarak sektiklerini gördüm. Karşı taraftan sıkılan mermiler çatırtı ve vızıltılarla kulağımın yakınından geçiyordu. Farkında olmadan üst dudağım şaşkınlıktan yukarı kalktı, dudaklarımın kenarı ise çatışma atmosferinin gerçekçi havasını beğenerek gülümseme durumuna geldi. İlk denememde ateşlediğim hiçbir kurşun isabetli olmamıştı ama müfrezeden gelen telsiz konuşmaları, hedefimizde olan köy girişinin rakiplerden temizlendiğini bildiriyordu. Bu arada ilk eğitim görevimin tam ortasında olduğumu yeni yeni anlıyordum.
O esnada nereden geldiğini anlayamadığımız bir havan topu saldırısı başladı. Ölümcül bir gürültü, toz duman ve alevler arasından yardımına koştuğumuz müfrezenin konuşmalarını duyduk: Köye hâkim tepelerden hareketlerimizi gözetleyip konumumuzu topçulara bildiren rakip gözcüler vardı. Ve bil bakalım az sonra uydu aracılığı ile yerleri tespit edilecek bu gözcüleri saf dışı bırakma görevi kime verilecekti? Bu gariban kardeşin Noyan, nefes nefese kalarak tepeyi tırmandı, yanda sonsuza uzayıp giden harika bir deniz manzarası vardı, ki bilirsin ne çok severim uzaklara bakıp dalmayı, ona bile bir saniye bakmadan hedefime, doğuya yöneldim; gene tıknefes bir halde iki yüz elli metre boyunca koştum. Bu mesafeyi almam neredeyse bir dakika sürdü, tam siper uzanmam ve rakiplere nişan alarak elleri dürbünlü gözcüleri yere sermem ise sadece on saniye. İlk görevim, hafif şaşkınlık ve hayranlık karışımı duygular arasında tamamlanmıştı.
Oyungezer dostum Volki Tolki, “sanal askerden gerçek askere” mektubumu “hayırlı tezkereler” dileklerimle bitirirken sana, “Piksel Ustası”na ve “Street Fighter Şampiyonu”na tek tek selam ederim.
Asker modellerinin farkına dikkat.
270 KİLOMETREKARELİK BALIKÇI ADASINI YENEMEDİK
“Nereden ateş ediyorlar yahu?”, “Of, hedef çok uzakta…”, “Araç tamir etmek puan kazandırmıyor muydu?” iç düşünceleri ve saf sorular eşliğinde oynadığım bir oyun oldu ARMA 3. Telsizden biri çıkıp “Er Noyo, ARMA 3’ü sadece iki sıfat kullanarak tanımla, tamam” dese; düğmeye basıp “devasa, zor, tamam” der ve bu muhabbette bir mantık aramak yerine işime bakardım herhalde.
Yavaş yavaş, az ama öz bir şekilde tüketmeye karar verdiğim içerikten bahsedeyim biraz: Araç kullanma, telsiz komutları, topçu desteği, dalgıçlık, gece görüşü gibi temel mekanikleri gösteren alıştırma – eğitim karışımı görevler var. 270 ve 20 kilometrekareden oluşan iki adada (Limni ve Bozbaba adalarından esinlenilmiş) Akdeniz ve Ege havasını beraber soluyoruz. Beraber demişken, çok oyunculu modda co-op harekâtlarda uzun, eğlenceli saatler geçirdiğimi söyleyeyim. Tabii eğlence dediğim CoD tarzı “Böyle kafadan alırım adamı işte!” eğlencesinden epeyce farklı. “Nereye saldırıyoruz? Rakipler nerede? Bana özel görev var mı? Ada da adaymış ha!” gibi ünlem ve soru işaretleri kaplayacak benliğinizi. Ayrıca “zor oyun ama ben mümkün olduğunca sık oynayacak ve giderek bu oyunda ustalaşacağım” gazını oyun verebiliyor, yeter ki gerekli sabır, zaman ve enerjiye sahip olun. Yani aslında bu oyunun bir parçası olabilmek için en temel şart "ben FPS'mi taktiksel severim" diyebilmek. Helikopterle hedefin yakınına ulaşmanın ortalama bir buçuk dakika sürdüğü bir oyundan söz ediyorum. Ve sadece kontrolleri rahat edeceğiniz şekilde ayarlamanın, menünün en alt kısmında yer alan “Askerin El kitabı”nı okumanın en az bir saatinizi alacağını da ilâve edeyim.
Çok oyunculu haritada kim nerede, ne yapıyor…
Oyun hakkında diğer notlarım için “Teknik Destek Birliği” kutucuğuna hedefinizi işaretleyerek cephede geri saflara çekiliyorum yoldaşlar. Çekilmeden önceki son sözlerim; eğer refleksten ziyade takım oyunu, verilen görevin peşinden dakikalarca koşma; telsiz komutları eşliğinde karmaşık ama öğrendikçe basitleşen, göze kulağa hoş gelen askerî simülasyon havasında bir taktiksel FPS arıyorsanız ayrıca harita editöründen senaryo, görev yazmayı seviyorsanız doğru mıntıkadasınız demektir. Telsizde kalın; havan topu mevzilerine taarruz emri her an gelebilir…
KUTU 1
TEKNİK DESTEK BİRLİĞİ
Oyunun bilgisayarlarımıza optimizasyonu hakkında çelişkili görüşler dolaşıyor etrafta. Donanım sayfalarımız yenilendiği için, "2GB 760 GTX ekran kartı, 8GB RAM, AMD FX-8320 - 8 çekirdek işlemci, Win7" şeklinde bir sistemde "Yüksek" grafik ayarlarında 30fps'in altına hiç düşmeden oynadığımı belirtmem gerektiğini düşündüm. Yapımcı - dağıtımcı firma giriş seviyesi sistemlerde de, düşük ayarlara getirildiğinde oyunun sorunsuz çalışacağı konusunda iddialı. Ülkemizde kutulu satılmayan ARMA 3'ün download boyutu ise 8GB kadar. Tek kişilik senaryo modunun ilk bölümü 31 Ekim'de, bu satırları okuduğunuzda yeni eklenmiş olacak. Oyuncu yapımı senaryo - mod - görevlerde ise doyurucu bir içerik var, ARMA serisinin esas özelliği de mod konusundaki gücü ve zenginliği zaten. Çok oyunculu modda lag sıkıntısını fazla yaşamadan sunucular bulabildiğimi de ekleyeyim.
KÜNYE
ARMA 3 (PC)
Tür: Taktiksel FPS/Simülasyon
Yapım: Bohemia Interactive
Dağıtım: Bohemia Interactive
Kutulu Fiyatı: -
Dijital İndirme: 60$ (Steam)
Yaş Sınırı: 18 +
Dahası İçin: armedassault.wikia.com
KARNE
NOTU: 8
Ne kadar oynanır: 1 ay
SON KARAR: Sabırlı, ciddi ve yaratıcı oyuncuların taktiksel FPS, mod açlığını dindirme potansiyeline sahip bir oyun.
Bulunduğu Platformlar: PC