İnceleme: Final Fantasy XIV: A Realm Reborn

Özür

Not: Bu yazı daha önce Oyungezer dergisinin Ekim 2013 sayısında yayınlanmıştır.

Her şey Final Fantasy X-2 ile başladı. Efsanevi oyun Final Fantasy X’un hatırasına ihanet eden tamamen ticari bir oyundu. Sonra XII geldi. Oyun olarak belki iyi sayılırdı ama bir Final Fantasy olarak berbattı. XIII hakkında kötü bir şey söylemek istemiyorum, güzeldi, ama eskilerini de aratmıyor değildi. Ve sonra Final Fantasy XIV geldi. Square Enix’in, dünyanın en güzel oyunlarını yapan bir firmadan dünya not ortalaması 50 olan bir Final Fantasy ana oyununu piyasaya sürebilen bir firmaya dönüşebildiğini açıkça görmüş olduk. Ama görünen o ki Square’de birileri “Dibe vurduysak ne olmuş? Elbet çıkarız!” diye masaya yumruğunu vurmuş.

A Realm Reborn, yerden yere vurulan FF14’ün 3 yıl daha üzerinde çalışılıp özür babında yeniden piyasaya sürülmüş hali. Ve endgame’e henüz geçmemiş halimle erken konuşmak istemesem de, şu ana kadar gördüğüm kadarıyla: Bu sefer olmuş.

ff14-inceleme-big2

Eorzea'dan manzaralar

 

YILLARDIR TANIŞIYORMUŞUZ GİBİ

FF14 klasik yapıda bir DVO. Öncelikle fazlasıyla detaylı karakter yaratma ekranında dış görünüşümüzü ve sınıfımızı belirliyoruz. Oyunda 5 ırk ve 7 sınıf var. Bu 7 sınıfın 5’i savaşçı, 3’ü büyücü. FF14 dünyasında bütün ırklar gayet kaynaşık bir şekilde yaşadığından 3 büyük şehrin hangisinde başlayacağınızı sınıfınızın locasının nerede olduğu belirliyor.

Bir “hoş geldin, beş gittin” faslının ardından oyun boyunca sürekli karşınıza çıkacak “şu hayvandan 4 tane öldürüver”, “şu mektubu yan bölgedeki arkadaşa götürüver” tarzı DVO’lara az çok aşina olan herkesin iyi bildiği klasik görevlere işe başlıyoruz.

Oyunun savaş mekanikleri de gayet bilindik tarzda. Seviye atladıkça yeni özellikler kazanıyor, bunları hotbar’ımıza ekliyor, kısayollar aracılığıyla savaş sırasında hangileri gerekiyorsa sırasıyla kullanıyoruz.

Dediğim gibi FF14 klasik DVO yapısında bir oyun. Türü baştan tanımlamasını beklemeyin. Ama bekleyebileceğiniz bir şey varsa o da güzel ve içerik bakımından zengin bir dünya.

FF14’ün geçtiği Eorzea gerçekten de göz okşayıcı, insanı içine çeken bir dünya. Gece yağmur yağarken ormanlarda dolaşmak, yıldızlar eşliğinde çöllerde avlanmak, limanlardan güneşin batışını izlemek hep iyi hissettiren şeyler. Şehirler deseniz zaten birbirinden çekici.

İçerik zenginliği konusuna gelecek olursak. Öncelikle çok çok uzun bir ana görev serisi var. Oyunun dünyanın en derin senaryosuna sahip olduğunu ya da eski FF'lerin kalitesinde olduğunu katiyen söyleyemem. Zaten “zavallı aşağılık ırklar kendi kendilerini yönetmeye çalışıyor ama aslında bizim üstün irademize ihtiyaçları var muhahah” tipi kötü adamlardan oyun dünyası olarak kökten kurtulmak zorundayız artık bence. Ama hani o kadar da kötü değil genel olarak. Kendisini umursatacak dereceye 20. seviyelerdeyken gelebiliyor ama kaptırınca da akıyor gidiyor.

ff14-inceleme-big3

Seni gördüm, daha bir hoş geldim


Loncaların kendilerine ait bayağı özenilmiş görev serilerinin yanı sıra seviyenize uygun olarak sağdan soldan aldığınız klasik görevler de bol keseden oyunda bulunuyor. Bu klasik tipteki görevler dışında “levequest” ve “FATE” adı verilen iki görev yapısı daha var.

Levequest’leri bir bölgenin levequest sorumlusundan (adları Levemete) alıyorsunuz. Bunların diğer görevlerden farkı istediğiniz zaman tekrar tekrar yapabilmeniz ve seçtiğiniz zorluk ile görev yapma hızınıza göre ekstra ödül almanız. FATE (Full Active Time Event) ise oyuna dinamizm katan yapıların başında geliyor. Bunlar o sırada meydana gelen ve her oyuncunun katılabildiği aktif görevler. Haritayı açıp baktığınızda mor bir çember şeklinde görülen FATE’lere katılmak için o bölgeye gitmeniz yeterli. Seviyeniz çok düşükse ödülünüz az oluyor, çok yüksekse seviyeniz senkronize ediliyor ve öyle katılıyorsunuz. Kısacası herhangi bir katılım sınırlaması yok. Ödülünüz de katkı derecenize göre belirleniyor. “Bilmemne yaratıkları sapıttı, şehre saldırıyorlar” ya da “bu adamın acilen şuraya gitmesi lazım, yolda onu koruyun” şeklindeki FATE’lere genelde oyuncular üşüştüğünden en fazla 5-10 dakikada bitiyorlar ama bulunduğunuz bölgede her zaman bir ya da birden fazla FATE bulunuyor. Bir şekilde boş kalmayı başarabilmişseniz FATE’ler ekstra tecrübe puanı için her zaman iyi seçenekler.

ff14-inceleme-big4

Başımızın belası İmparatorluk'la oyunun biraz ilerlerinde tanışıyoruz

 

Bunlar dışında elbette 4 kişilik zindanlarımız var (20’ye yakın). Şimdiye kadar girdiklerimin hepsi de çok güzel tasarlanmış, bambaşka atmosferlere sahip yerlerdi. Zindanlardaki boss’ları alt etmek için normal savaşın dışında değişik atraksiyonlara girmeniz de gerekebiliyor (destek gelmemesi için kapıları kapalı tutma, ek birimlerin zindanın kolonlarını kırmasını engelleme gibi). Tabii benim gibi DPS oynuyorsanız bir zindana girebilmek için yarım saatten fazla sıra beklemeyi göze almalısınız.

Tabii bu içerik zenginliğini başka bir seviyeye çıkaran sınıf sisteminden bahsetmemek olmaz. Hemen 10. seviyeden itibaren istediğiniz sınıfa ait loncaya kayıt yaptırıp onun görevlerini yapmaya ve o sınıfta seviye atlamaya başlayabilirsiniz. Sınıflar arasında geçiş için de tek yapmanız gereken silahınızı değiştirmek. 30. seviye büyücünüz asasını bırakıp eline baltayı aldığı zaman 1. seviye maradurer oluveriyor. İşin güzel yanı geliştirdiğiniz sınıflara ait bazı yetenekleri diğer sınıflarınızı oynarken de kullanabiliyorsunuz. Büyük bir esneklik söz konusu yani. Bir de 30. seviyeden sonra doğru iki sınıfı birleştirerek oluşturabileceğiniz 9 adet özel sınıf açılıyor ki bunların sunduğu oyun tecrübesi diğerlerinden bayağı bir değişik (örneğin paladin olmak için lvl 30 gladiator ve lvl 15 conjurer olmanız gerek).

Bu arada zanaat olayına da kısaca değinmekte fayda var. Sınıf değiştirir gibi silahınızın yerine olta, tava vs. koyduğunuzda direkt olarak ilgili zanaate geçiş yapmış oluyorsunuz. Savaşmaktan yorulduğunuzda ufka doğru balık tutmak gibisi yok.

Kısacası arkadaşlar oyundan içerik fışkırıyor. Ana görevi ilerletmeye niyetlenip “aman şu yan görevi de yapayım gitmişken”, “aman şurada bir FATE varmış”, “hadi buraya gelmişken bölgedeki hayvanlardan avlayıp listemi doldurayım”, “bu nehirde balık tutmuş muydum?”, “şu zindana da hiç girmemiştim sanki” diye diye onlarca saat geçirebilirsiniz.

ff14-inceleme-big5

Eorzea'dan bir başka güzelleme

 

PEKİ, BU OYUN KİMLER İÇİN?

Yıllardır klasik yapıdaki DVO’sunu oynayıp farklı bir şeyler denemek isteyenler için değil bir kere. FF14 ufak tefek hoş yeniliklere sahip ama dediğim gibi devrimsel olmaktan da son derece uzak. Yapı olarak World of Warcraft neyse, üç aşağı beş yukarı FF14 de öyle.

Ama şu dünyada şimdiye kadar bıkacak kadar DVO oynamamış, kendini adayacağı oyunda çok bir orijinallik aramayan; oyunun yalnızca güzel, içi dolu bir şekilde karşısına çıkmasını ve de arkasında da onu güncel tutacağı konusunda güvenebileceği büyük bir firma olmasını bekleyen bir kitle de var. Bu kitle için seçilebilecek bir numaralı oyun World of Warcraft’sa ikinci sırada da artık Final Fantasy 14 var.

Diyorum ama bunun son sözüm olmadığını ekliyor, kendime kıvırma payı bırakıyorum. Önümüzdeki aya kadar endgame’i de görelim önce de…

ff14-inceleme-big6

Limsa Lominsa halkının konuşmalarını anlamak için odaklanmanız gerekebiliyor


Eorzea Sakinlerine Öneriler

 

  • Ana hikâye görevlerini boşlamayın. Özellikle 20'lerinizin başında Grand Company gövelerine ve bineğinize ulaşabiliyorsunuz ki önemli şeyler bunlar.
  • Ana hikâyeyi az çok takip etmek istiyorsanız oyuna Limsa Lominsa şehrinde başlamayın. Korsan aksanıyla yapılan bir konuşmayı dinleyince az çok anlayabilirdiniz ama oyunda genelde seslendirme yok ve korsan aksanıyla yazılan bir yazıyı anlamaya çalışmak kriz geçirtebiliyor.
  • Bir eşyayı yeterince uzun süre kullanırsanız onunla aranızda %100 spiritbound oluşuyor. İşiniz bittiğinde onları satmayın. Bir süre sonra materia'lara dönüştürebiliyor, soketli eşyalarınıza takabiliyor ya da taktırabiliyorsunuz.
  • Belli sayıda Grand Company Seal kazanabiliyorsunuz. Sınıra gelmeden harcamayı unutmayın.
  • Düşmanların alan etkili saldırıları kendini belli ediyor. Görür görmez işi gücü bırakıp uzaklaşın.
  • Biraz tuzlu da olsa her yere teleport ile gitmenin rahatlığı hiçbir şeyde yok. Cepte birkaç bin gil kesin bulundurun.

 

KÜNYE
 
FINAL FANTASY XIV: A REALM REBORN (PC)
Bulunduğu Platformlar: PC, PS3
Tür: DVO-RYO
Yapım: Square-Enix
Dağıtım: Square-Enix / Aral
Sistem: İdeal
Kutulu Fiyatı: 72 TL
Dijital İndirme: Playstore (48 TL)
Yaş Sınırı: 16
Dahası İçin: finalfantasy.wikia.com/wiki/Final_Fantasy_XIV
 

ff14-inceleme-big7

YORUMLAR
Parolamı Unuttum