İnceleme - LEGO Marvel Super Heroes

 Bu yazı daha önce Oyungezer Dergisi'nde yayınlanmıştır.

Yalnız adam olmanın artılarından birisi de, sana oyun oynarken kimsenin "Oynama, bırak artık" gibi cümleler sarf etmemesi. Oturup planını yaptığın takdirde oyunlar senindir arkadaş, koştur atını. Ama iş cicili bicili, co-op özellikli oyunlara geldi mi bir hüzün kaplar içini. Ne zaman şirinlik olsa "bak, ne tatlıydı değil mi?" diye boşluğa konuşmak sağlığa iyi gelmiyor sevgili okur. Neyse ki ofisteki cici insanlar ara ara kaptılar diğer kolu da, bu duygusallığa son verebildik. Elimizde LEGO oyunu var nihayetinde, oturup tek kişi incelemek olmaz.

Ağustos ayında yazmış olduğum ilk bakış yazısının üstüne ne ekleyebilirim diye düşünürken, sıkıntı çekmeyeceğimi hissettirdi oyun bana. Çünkü o yazıda öngörüp söylediğim üç maddeye hâlâ katılıyorum. Bu oyun co-op sevenlere, Marvel'e tapanlara, LEGO oyunlarını yiyip bitiren insanlara tam bir ilaç. Ama oyun, bundan çok daha fazlası, üstelik sadece karakter sayısından bahsetmiyorum.

FİGÜR İÇİNDE KALDIM, İMDAT!

LEGO Marvel Super Heroes (LMSH diyelim) Silver Surfer'ın Dünya'ya gelmesi ve sörf tahtasının parçalanarak kozmik tuğlalara bölünmesiyle başlıyor. Fantastic Four'un ikonik düşmanı Dr. Doom bu tuğlaları toplayıp yeni silahına güç sağlamanın peşindedir. Silahın adını yazmıyorum, eğlencesi kaçmasın. Zaten oyuna dair videoları izlediyseniz, buraya kadar olanları biliyorsunuzdur.

Ama bu kadar yüzeysel gibi görünen hikâye aslında katman katman açılıyor, bir LEGO oyunundan beklemediğim derinlikler içeriyor. Dr. Doom silahın namlusunu nereye döndüreceğine dair ilginç laflar ediyor, onun yanında bu kötücül planı ilerletenler size sürpriz yapıyor ve bir de bakıyorsunuz, LMSH aslında oldukça düzgün ve Avengers'a eklemlenen bir hikâyeye dönüşmüş. Yani bu dalda işini beklenmedik derecede ciddiye alıyor. Bir Neil Gaiman derinliği beklemeyin tabii ama... ama Tim Burton olur.

Bu ciddiyet sizi korkutmasın. Figürler yine olması gerektiği gibi. Yalnız TT Games'in tecrübesinin artmasından mıdır, yoksa daha büyük bütçeyle çalışmanın bir sonucu mudur bilinmez, herkes çok bir konuşkan. Herkes derken, 180 civarında figürden bahsediyorum. "Civarı", çünkü konuşmayan ama derdini üstümüze doğru şevkle koşarak da gayet güzel anlatan düşmanlarımız da var.

LMSH bize Iron Man, Hulk, Thor, Magneto, Venom, Punisher, Deadpool, Mr. Fantastic, Sue Strom, Magneto, Wolverine ve daha onlarca karakteri sunuyor. Üstelik öyle böyle değil, yığınla sunuyor. Hikâye modunda, diğer oyunlardaki gibi sadece bir kısmını deneyebiliyorsunuz. Ama bütün önemli faktörleri hallediyor oyun. Farklı güçleri, farklı algıları (örümcek hisleri gibi) öğreniyor, serbest oynadığınız bölümlerde doğru tahminlerle doğru figürleri seçiyorsunuz.

Burada figürlere dair iki özellik var. İlki, Spider-Man'in gelmesiyle bir Avengers takımında kendisini görebiliyorsunuz. Ama ilk fırsatta Mary-Jane'i ve sınavlarını bahane edip kaçıyor. Tam bir LEGO Örümcek tavrı yani. Bir diğeri de Bigfig'ler. Hulk, The Thing, Abomination gibi figürler diğerlerine göre daha iri. Bu figürler oyundaki bazı engelleri geçmek için tek yol ama bunun yanında inşa becerisinden yoksunlar. Tabii Bruce Banner gibi normal haline dönebilen figürler bunu aradan çıkarabiliyor, bunu da unutmayın.

ÇOK SESLİ KORO MİSALİ

Oyunun karakterlerinin konuşkanlığından bahsettim ama bu seslerin nasıl tınladığından bahsetmedim. Her ne kadar espriler ilk başta ucuz gelse de kendinizi atmosfere bıraktığınızda her şey daha eğlenceli oluyor. Tony Stark'ın iç çamaşırıyla kalıvermesi size "pöf" değil "hihih" dedirtiyor. Hulk'ın etraf yıkılınca 1950'lerden kalma süpürge ile etrafta koşturması hoşunuza gidiyor.

Ama seslendirme kadrosu biraz sıkışık. Mystique, Black Widow ve Sue Storm'un ufak tefek oynamalar dışında aynı gırtlaktan konuştuğunu fark edince kendinizi kandırılmış hissedebilirsiniz, ama bence LEGO mantığı içinde bakınca gayet tutarlı. Her şeyini söküp takabildiğimiz figürler bunlar, seslerini de birinden söküp diğerine takıyor olabiliriz neticede. Olamaz mıyız? Neyse.

Bunun yanında görsel olarak LMSH insanı deli gibi tatmin ediyor. Krom boyalı karakterler, binalar, LEGO parçalarının dünyayla bütünleşmesi inanılmaz.

Hafızam yanıltıyor mu beni diye videoları tekrar izledim ve bugüne kadar gördüğüm en keyifli LEGO mekaniklerinin açık ara bu oyunda olduğunu iddia ederim. Hele bir araç inşa sahnesi var ki, tırnaklarımı az kalsın avucuma geçiriyordum. Heyecanlanıyorum ben böyle şeylerden, gülmeyin yahu!

Tabii bu görsellik bir de size New York'u verince, daha da bir tat alıyorsunuz oyundan. LEGO City Undercover Wii U'ya özel çıktığı için oynayamayıp üzülenlerdenseniz, New York sizi bir nebze teskin edecektir. Thor ile arabaya atlayıp pizza servisi yapmanın keyfi paha biçilemez çünkü. Üstelik arabaya atladığınızda inen kişi "Olsun, zaten yürüyüşe ihtiyacım vardı" diyor, ne düşüneceğinizi şaşırıyorsunuz. Şehir, açık dünya olsa da tam bir LEGO ortamı yani. Üstelik baştan aşağıya gizlerle dolu, tepede Helicarrier sizi bekliyor, yükleme ekranı yok ve uçan karakterlerle limitiniz gökyüzü (az da bir limit değil).

Bu gizlerin yanında ek görevler, yarışlar ve toplanacak tonla malzeme olduğu düşünülürse, oyun özellikle açık şehir kısmıyla zamanınızı hunharca yiyecektir. Gerçi görsel olarak LEGO parçalarıyla bezeli set alanlara göre daha sade, daha yüzeysel hazırlanmış şehir. Ama sırıtmıyor çünkü hayal kırıklığı yaratacak birbasitlik yok görsellerde. Her bina LEGO'lardan inşa edilmiş olsaydı, zaten estetik olarak rahatsız edici olurdu.

DÜNYAYI KURTARMAK İKİ KİŞİLİK

Her LEGO oyununda olduğu gibi LMSH da size istediğiniz an dahil olup çıkabileceğiniz bir co-op imkânı sunuyor. Ekranın dinamik olarak bölümlenip tekrar birleştiği kamerasıyla gözleri ara ara yorsa da, işini iyi yapıyor. Yalnız arkadaşınıza sürekli "dur, kıpırdama, kamera sabit kalsın, hayır onu kaldırma, soldakini aç, ya ne dedim sana, HIAAAA!!!" dediğinizden zevk bazen eziyete dönüşebiliyor. Ama güzel bir bölüm sonu herkesin neşesini yerine getiriyor.

Bu noktada oyunun getirdiği büyük bir yenilik yok, yeniliğe ihtiyaç da yok. Zaten LEGO oyunları içimizdeki o eğlenmeye aç, sağı solu kırmaya hevesli parçamıza hitap ediyordu, bunu da aynı kalitede yerine getiriyor. Ama serbest şehirde birbirini avlamaya çalışan karakterler bu atmosfere yeni bir katman ekliyor işte. Thor, Iron-Man ve Hulk'ın değişmeli birbirini yumruklamasını izlerken az gülmedim.

KOŞUN, DÜNYALARI TÜKETEN GELİYOR

LEGO Marvel Super Heroes, açık ara en iyi LEGO oyunudur arkadaşlar. Bu kadar basit. Yazının başında bahsettiğim o üç maddeden birisi bile sizi çekiyorsa, bu oyuna kesinlikle şans vermelisiniz. Senaryo kısmı çabuk bitiyor gibi gelse de topu topu oyunun %20'sini oluşturuyor. Bu da sizin (ve yanınızdaki kişinin) bu oyunla uzunca bir süre eğlenebileceği anlamına geliyor. Alternatifleri bol bir oyun olsa da kimi karakterlerin özel oluşu, oynanacak bolca görev, doyurucu bir hikâye, kocaman bir şehir, espritüel karakterler, daha ne olsun ki!

Yahu Iron-Man bir savaşta düşmana inşa ettiği ütü ile saldırıyor (iron – ütü - İngilizce üçgeni de bonusu), Thor balkabağı yapıp atıyor! Daha ne diyeyim ben sana ey okur? Hâlâ "napsam ya, alsam mı, daha Assassin's Creed bitmedi" mi diyorsun? Bak, kime diyorum!

KÜNYE

LEGO Marvel Super Heroes (PS3)

Tür: Aksiyon

Yapım: TT Games

Dağıtım: Aral, PSN, Steam

Kutulu Fiyatı: 100TL (PC) 180TL (PS3, X360)

Dijital İndirme: 119 TL (PSN), 30$ (Steam)

Yaş Sınırı: 7

Dahası İçin://marvelsuperheroes.lego.com/

NOTU:

9/10

Ekstralar

STAN YARDIM İSTİYOR

Evet, her bölümde kendisi bir yerlerde mahsur kalmış oluyor. Çoğunlukla elinizdeki karakterlerle çözemeyeceğiniz bu sorunsalı sakın atlamayın. Size fazladan tuğla kazandırmakla kalmıyor, cameo'ların kralı olduğunu da farklı cümlelerle anlatıyor. Ayrıca New York'ta da kendisini yine sıkıntılı şekilde bulabilirsiniz. Yardım edin garibana (Marvel binasının kapısında).

HELLICARRIER VE DEADPOOL

Aslında LEGO oyunlarına alışkınsanız, hiçbir ipucuna ihtiyacınız yok gibi görünüyor. Çünkü mekanikler aynı, karakter seçimleri aynı. Ama Hellicarrier'ın kontrol odasına, oradan da kişiselleştirmelerin yapılacağı yere girmeyi unutmayın. Baştan sonra orayı pas geçerek oynayanlar var çünkü. Hatta orada Deadpool'un Odası (Deadpool's Room) konsolu var ki, kendisini oradan açıyorsunuz. Öncesinde tüm kırmızı tuğlaları toplamanız gerekiyor ve bu makinedeki tüm geliştirmeleri almanız lazım. Bu da benden bir kıyak bilgi olsun size.