Medya Ve Şiddet Arasında Bağ Olmadığını Kanıtlayan Araştırma Yayınlandı

Gönül rahatlığıyla oynayabiliriz.

Uzun vadede gerçekleştirilen ve ABD’de yürütülen bir araştırma, medyanın çeşitleri ile şiddet arasında bir bağ olmadığını ortaya koydu.

ABD’deki Journal of Communication’da yayınlanan ve psikolog Christopher Ferguson tarafından yürütülmüş olan "Does Media Violence Predict Societal Violence? It Depends on What You Look at and When" adlı araştırma, sadece şiddet içeren medya türevleri ve gerçek hayattaki şiddet olayları arasındaki bağın olmadığını ortaya koymakla kalmıyor, ayrıca bugüne kadar gerçekleştirilen araştırmaların metodolojisini de sorguluyormuş.

Indipendent’ın haberine göre bu zamana kadar laboratuvar içine sıkışmış olan araştırmalar, Ferguson ve ekibine anlamsız gelmiş. Çünkü bu zamana kadar medyanın deneklerde şiddete dair etkisi dolaylı yollardan yakalanmaya çalışılmış. Üstelik medya türevleri hep ufak, bağlamdan kopuk parçalardan oluşuyormuş. Herhangi bir karşılık alındığında, alınan karşılık da yine bağlamdan kopuk, anlık ve araştırmacıların amacına hizmet edecek yanlı birer ürün oluyormuş.

Ferguson ve ekibi de 1920 ila 2005 yılları arasında medya çeşitlerinde bulunan şiddetle gerçek dünyada yaşanan şiddet olaylarını karşılaştırarak yola çıkmışlar. Ama bu iki kavram arasında birbirilerini destekleyen hiçbir bağ bulamamışlar. Hatta 20. yüzyılın ikinci döneminde sinemada şiddet artarken gerçek dünyadaki şiddet olayları ciddi anlamda azalma göstermiş.

İkinci araştırma ise video oyunları üstüne yapılmış ve 1996 ila 2011 yılları arasında ESRB’nin şiddet içerikli olarak kabul edilen isimleri seçilmiş. Yine bu veriler aynı aralıktaki ve gençlerin gerçekleştirdiği şiddet oyunlarıyla karşılaştırılmış. Sonuç ise ilk araştırma ile aynı. Medyada artan yoğun bir şiddet varken gençlerin uyguladıkları şiddet fark edilir derecede azalmış.

Ferguson’un basın açıklaması ise ilginç. Yaptığı araştırmanın, insanların gerçekten var olan problemlere odaklanmasına yardımcı olacağını ve değerli kaynakları pratik değeri az olan kendi düşüncelerini haklı çıkarmak için harcamakta vazgeçireceğine inanıyor, daha doğrusu bunu diliyor. Tabii bu zamana kadar yapılan, yanlış problemin göze sokulmasını da “toplumu fakirlikten, eğitim problemlerinden, fırsat eşitsizliğinden ve zihinsel sağlıktan dikkati çekme” olarak nitelendiriyor.

Saygılar, Christopher Ferguson.

YORUMLAR
Parolamı Unuttum