Bu yazı daha önce Oyungezer dergisinde yayınlanmıştır.
Sonbahar ortaları, gene ekim ayı, güneşli ve serin bir pazar günü. Evime beş dakika mesafedeki spor kulübünün açık sahasında basketbol oynayarak mutlu olduğum bir sabahı daha geride bırakmışım. Üç sayı çizgisinin sağ tarafından şut atmayı seviyorum en çok. 1990’lı yılların başları, NBA’den maç yayınları 1987’de başlamış, NBA izlemek halen yeni bir eğlence ülkemizde.

Görüldüğü gibi, tv kanalı gibi bir ana menümüz var artık.
NBA KARİYERİMİ ANLATSAM FİLM OLUR
Sonbahar, ekim ayı, pazar öğleden önce. Basketbol oynuyorum, tek bir farkla; artık elimde harçlık biriktirerek aldığım 600 gramlık top yerine bilgisayar oyun kolu var. Yirmi küsur yıl önceki gençliğim ve enerjim azalmış sanki. PS2 dönemleri, NBA 2K09’dan beri konsolda tercih ettiğim NBA 2K serisinin son oyununa ilk kez bilgisayarda başlıyorum. 19 saat oyun süresinin ardından rahatlıkla söyleyebilirim ki NBA 2K15, PC’de iyi olmuş bu yıl, gayet iyi. Eleştirilecek yönleri mutlaka var. Örneğin oyun içi sanal paranın (VC) PC sürümüne gelmesini olumlu karşılarken gerçek para karşılığı VC satılmasını hiç hoş bulmuyorum açıkçası. Olmaması gereken bazı grafik hatalarına sıkça rastladığımı da söyleyebilirim.

4 numaralı formayı isteyen Noyo, Al Horford ile görüşüyor.
40.9GB’lık indirme boyutu yüzünden OGZ ofisine gidip elimde harici diskle dolanırken "Kesinlikle 40GB edecek bir oyun değil” yakınmalarımı kısmen geri alıyorum: 2K13 ve 14’e göre, elle tutulur ve gözle görülür (mecazi ve sözlük anlamlarıyla) bir ana menü var artık. Kapakta ve oyuniçi giriş filminde Kevin Durant’ı görünce biraz tereddüt ettim önce. Çok yönlülük bakımından Michael Jordan ile mukayese dahi edilemeyecek bu “sadece skorer”in kariyerini oynamak tekdüze ve sıkıcı bir deneyim olabilirdi. Neyse ki bu yıl yapımcılar, farklı bir yola gitmiş. Geçen yıl yeni nesil konsollarda gördüğümüz, yarattığımız sanal basketçinin kariyer hikâyesi NBA 2K15 tarafından draft edilmiş. Kariyer bölümünün açılış filminde, TV başında, draftta seçilmediği için Miami’ye yenilmiş Boston taraftarı tepkileri veren sanal basketbolcumuzu “My Career” boyunca, ilgi çekici kısa filmler, diyalog seçimleri eşliğinde izliyoruz. NBA oyuncuları kendi sesleriyle katılmışlar bu filmlere, antrenörümüzü ise efsanevi oyuncu ve coach Doc Rivers seslendirmiş. 40GB’ın nerelere gittiğini yavaş yavaş anlıyorum.

My Team menüsü fena değil ama başlangıçta takım çok karman çorman.
FIFA ve PES sevenlerin kulakları çınlasın; basketbolcu kartları toplayarak oluşturduğumuz “My Team” başlarda biraz zor gelse de gene sürükleyici, vakti sınırlı oyunculara FIFA 15 Ultimate Team mi yoksa NBA 2K15 My Team mi kararsızlıkları yaşatacak düzeyde olmuş.
SUSUZLUK HER ŞEYDİR, KARARSIZLIK STEPS
Oyunun her köşesinden, ara videolardan, üç sayı çizgisinden ve boyalı alandan her an karşımıza çıkabilen Sprite'ın 90’lı yıllardaki sloganına selam çakarak saha içi ve oyun içinde gözüme çarpan yeniliklere geçelim. Son 2 yılın “gizli, görünmez” ana menüsüne göre daha iyi olan menüde ilk girdiğim bölüm olan eğitim filmlerinden, “şut atma”yı seçtiğimde önemli bir değişiklik fark ettim: Artık oyuncumuzun ayaklarının arkasında, duruma göre küçülüp büyüyen bir çizgi var. Bu ortadaki çizginin büyüyüp küçülmesi, Kevin Durant’ın da anlattığı gibi, oyuncunuzun nereden, hangi pozisyonda isabetli şut attığı konusunda ipucu veriyor. X/Kare tuşuna (ya da sağ çubuk) basılı tutup mümkün mertebe ortadaki çizgiye yakın bir noktada bırakmalısınız ki oyuncunuz “mükemmel zamanlama” ile ya da mükemmele yakın bir noktada topu elden çıkararak güzelce şutunu atsın. Rakip savunmacı da biraz / bir an uzakta kaldıysa yüksek olasılıkla “deliksiz” basket olacaktır atışınız. Filmini görür görmez beğendiğim, My Career’de yarattığım şutör oyun kurucu/kısa forvet Noyo ile kısa sürede alıştığım bir özellik oldu bu şut zamanlaması özelliği. My Team’de bronz kartlarla gelen mütevazı oyuncularla şut atma işini ise pek kıvıramadığımı söyleyebilirim. Slider’lar (şut yüzdesi, pas isabeti, faul sıklığı, vd. derece ayarları) sağ olsun, zorluk derecesini kendi düzeyinize göre ayarlayabilseniz de, özellikle başlarda, derme çatma kartlardan oluşan kadro ile bayağı bir zor olmuş My Team. Galibiyet almaktan çoktan vazgeçip sadece puan toplayarak yeni kart paketleri açmayı hedefledim 4 – 5 saatlik oyun sürem boyunca, öyle söyleyeyim. İddialı ve müthiş bir oyuncu değilim tabii ama çoğu NBA 2K severin My Team’e galibiyet serileriyle başlayacaklarını da tahmin etmiyorum doğrusu.

Adam adama alan savunmasını icat etmek üzereyim.
Zaten son 2 – 3 oyuna göre biraz daha zor olmuş sanki yapay zekâya karşı hücum etmek ve savunma yapmak. Adam değişmeli, çok çabuk hareket eden, fizik güce dayalı savunmaya karşı sayı bulmakta zorlanıyor, ABD milli takımı ile yarışırcasına 3 saniye içinde potadan potaya “uçan” hızlı hücumları durdurmakta çaresiz kalıyoruz çoğu zaman. Hele kadromu birkaç gümüş – altın oyuncu ile takviye edeyim, o zaman göreceğiz bakalım karşımda Utah Jazz caz yapabilecek mi…

Doris Burke’e ne cevap versem ki diye düşünürken, gerçi iki seçenek çıkacak sadece.
Geçtiğimiz yıllarda bire bir savunmada çok güçlük çektiğimden dolayı denemediğim, tek oyuncuyu yönettiğimiz çevrimiçi çokoyunculu mod bu yılki oyunda “My Park” adıyla geri dönmüş. Forumlarda ve Metacritic’te bağlantı sorunları ve oyuncu yokluğu gibi şikâyetler dile getirilmiş. Hafta içi akşamları, hafta sonu gündüzleri 3 – 4 kez girip oynadığım My Park sorunsuz, sıkıntısız, eğlenceli ve zevkli bir deneyim oldu benim için. Ortalama gücü 70’i ancak bulan şutör Noyo ile uzak – orta mesafe şut atmakta zorlandım ama üçe üç maçlarda oyunu okumak, diğer iki arkadaşa sayı pası vermek ve pota altına dalıp turnike atmak pek zor gelmedi bana. Belli ki My Career’den sonra ikinci favori oyun bölümüm olacak My Park bu sezon boyunca.

Çevrimiçi modlarımızdan My Park’ta bir galibiyet hatırası.
Sunumun ve atmosferin bu yıl daha zenginleştiğini, seyircilerin daha gerçekçi ve çeşitli göründüklerini, hareketli perdelemelere hücum faul çalındığını, My Career saha içi takım puanı ödüllerimizin (doğru pozisyon alma gibi) arttığını da ekleyerek kapanış seremonisine geçeyim: NBA maçlarının ve basketbol oyunlarının sıkı bir takipçisiyseniz göz ardı etmemeniz gereken, ufak tefek eksiklerine rağmen başarılı bir oyun olmuş NBA 2K15. Şut zamanlamasına biraz alışıp sanal basketçinizi geliştirdikten sonra parkta, üçe üç çevrimiçi maçlarda görüşmek üzere diyerek bu yazıda bitiş kornasını çalayım. Uzun geçecek yeni NBA sezonunda herkese iyi şanslar.
NOT
7+
KÜNYE
NBA 2K15 (PC)
Tür: Spor
Yapım: Visual Concepts
Dağıtım: 2K Sports / Aral
Kutulu Fiyatı: 117 TL
Dijital İndirme: 60$ (Steam), 120 TL. (Playstore)
Yaş Sınırı: 3 +
Platform: PC, Xbox 360, Xbox One, Playstation 3, Playstation 4, iOS, Android
Ne İyi?
+ My Career hikâyesi ve sunumu
+ Müzik, seslendirme ve seyircilerin oluşturduğu yüksek atmosfer
+ Yeni şut sistemi mantıklı olmuş
+ My Park’ta çevrimiçi maç yapmak eğlenceli
+ My League’de zengin kişiselleştirme seçenekleri
+ Euroleague takım sayısı çoğalmış
Ne Kötü?
- ...sadece Quick Match için ve geçen sezon kadroları ile
- Ufak tefek grafik hataları
- Takım arkadaşlarındaki kafasızlık
- Oyuniçi parayı gerçek para karşılığı satma fikri hoşgörülemez
- Efsanevi kadrolarda bazı unutulmuş yıldızlar var
- PS3 ve Xbox 360 sürümleri biraz ihmal edilmiş gibi
















