Path of Exile 2: Fate of the Vaal - İnceleme

Alışkanlık.

İnsanın alışkanlıklarından vazgeçmesi kolay değil. Yani en azından benim için öyle. Çocukluğumdan beri anlam yüklediğim şeylerin etrafımda olmasına özen gösteriyorum. Konu oyunlar olduğunda da alışkanlıklarımı kolay kolay değiştiremiyorum.

Uzun süredir oyun sektöründe çalışıyor olmama rağmen yazdığım incelemelere bakarsanız sadece sevdiğim ve hakim olduğum oyun tiplerini göreceksiniz. Bu tamamen bilinçli bir tercih. Çünkü, dürüst olayım, genel olarak da bu türevlerin dışında oyun oynamak beni çok da bilmediğim bir konu hakkında fikir belirtmeye itiyor ve bu durum tüylerimi diken diken ediyor.

Haliyle oyun dünyasının genel görüşünün aksine ben “bitmeyen” oyunlara daha fazla bağlanıyorum. Evet; servis oyunlarından, sezonlardan, bitmek bilmeyen battle pass’lerden bahsediyorum aslında.

“Grind” alışkanlığımın ne zaman başladığına tam olarak emin değilim. Fakat bu tutkunun Diablo 3’le körüklendiğini çok iyi biliyorum. Bir anda gelen eşya drop’ları, currency’ler, o kırmızı ışığı görmek hatta son dönemlerde haritada primal eşya düşürebilmek… Bunlar beni inanılmaz bir tatmin noktasına ulaştırıyor.

En nihayetinde Diablo 4 ile birlikte yeni oyuna geçmiş olsam da, artık yepyeni bir alışkanlığım var. Path of Exile 2.

Bunu özellikle belirtmek istiyorum. Çünkü her sezon minimum 1 karakterimi 100 seviyeye -97, 98 kalan da vardır elbette- getirdiğim gibi yeni karakterler de kasmayı seviyorum. Yani okuyacağınız inceleme oyuna sadece “campaign oynayıp geçeyim” gözüyle bakan birinin incelemesi değil. Bu nedenle bir not da vermeyeceğim.

Bunu bir iç rahatlatma seansı gibi düşünebilirsiniz. Gelin, ne hissettiğimi kısaca anlatayım.

Bu Ne Biçim Hikaye Böyle?

PoE2’yi ilk oynadığımda, abartısız söylüyorum, aklımı yitirdim. Diablo 4’ten olmasını beklediğim her şeyi bana altın bir tepside sunan bir oyun gibi hissetmiş ve gerçekten aradığım tatmin duygusuna ulaşmıştım. Bu nedenle de her sezonda yeniden başlamak, yeni eşyaları ya da support gem’leri denemek büyük bir keyif haline geldi benim için.

Daha doğrusu, gelmişti.

Oyun dünyasında geçirdiğim vakit boyunca ilk kez alışkanlığımı sorgulamama neden olan bir sezondan bahsedeceğim size: Last of the Druids.

PoE2’nin geçtiğimiz hafta başlayan yeni sezonu, uzun süredir ilk kez yaşamadığım bir boşluk hissini yaşamama sebep oldu. Açık konuşayım, bir ileri bir geri gitmekten biraz sıkıldım. Her yeni sezon ya çok eğlenceli ya da olabildiğince vasat oluyor. Peki ama neden?

Öncelikle asıl problemlerden başlamak istiyorum. Bildiğiniz gibi oyuna 4. Act eklendi ve çok şükür tüm campaign’i baştan sona tam 2 kez oynama işi ortadan kalktı. Buraya kadar her şey güzel. Fakat bu bölgeler ve ana hikaye benim gibi sezonda 3 veya 3’ten fazla karakter açan oyuncular için artık bir külfet haline gelmiş durumda. Özellikle Act 3, devasa haritaları ve sıkıcı yan görevleri ile insanı illallah ettirecek hale geldi.

Şöyle düşünün; oyunda 666 saatim var. Ve bu 666 saatin minimum 300’ünü sadece endgame’e gelmek için oynadığım campaign kısmı oluşturuyor. Bu da artık 20. oynayışınızda, “aman be” diyerek sıkılmanıza yol açıyor.

Yetmezmiş gibi yeni sezon mekaniği bu hikayelerdeki tüm ilerlemenizi yavaşlatmanız demek. Birazdan detaylarına değineceğim ama Vaal Temple işi özellikle campaign yaparken can sıkıcı hale geliyor. Çünkü buraya girdiğinizde en az 15-20 dakikanızı kaybediyor, ilerlemenizden yiyorsunuz. Zira oyunda asıl amacınız endgame kısmına ulaşabilmek.

Enflasyonu Düşüreceğiz

Endgame’e geçince çile bitiyor mu? Tabii ki hayır. Fakat endgame meselesinden bahsedersem bu yazı hiç olmadığı kadar uzayacak. Bu nedenle çok daha rahatsız edici bir detaya daha değineceğim: ekonomik denge.

Grinding Gear’ın oyuncuları dinlediğine inancım tam. Bunu gerçekten içimden gelerek söylüyorum. Gerçekten bizi dinliyor ve güncellemeleri buna göre yapıyorlar. Yalnız oyunun hala erken erişimde olduğunun hiçbirimiz farkında değiliz gibi. Buna GGG’de dahil.

Bu sezon yapılan önemli değişikliklerden biri drop rate’in yükseltilmesi oldu. Oyunu daha önce de oynamış okuyucularımız fark etmiştir, bu sezon özellikle hikaye kısmında çok daha fazla hard currency düşürebiliyorsunuz. Hem Druid hem de Sorceress kastığım sezon hikaye bölümünde 40’a yakın Exalted Orb düşürebildim. Öyle ki endgame’de daha az currency düşürebiliyorum.

Amma velakin bu iş ekonominin patlamasına neden oldu. PoE2’de bazı eşyaların inanılmaz paralara satılması yeni bir şey değil elbette. Fakat geldiğimiz noktada sıradan unique eşyalar bile korkunç paralar ediyor.

Sezonun ilk Divine Orb'u 51. seviyede düştü

Yetmiyor, buna bir de “yayıncı vergisi” ekleniyor. Her oyunda olduğu gibi burada da önemli içerik üreticileri var. Ve bu içerik üreticilerinin yaptıkları build’lerde bulabileceğiniz eşyalar, artık kolay kolay satın alabileceğiniz şeyler değil.

Yani bir noktada motivasyonunuzu yitirebileceğiniz çok fazla denklem dahil oldu PoE2’nin içine.

Kurt Ayazı Unutur Mu?

Tabii ki yeni sezonla ilgili söyleyecek şeyler de var. Last of the Druids oyuna en yeni sınıfımız Druid’i ekliyor. Druid, oynaması keyifli bir sınıf olsa da eğer ligde üst sıralara oynamanız gerekiyorsa yeterli olmayacak gibi.

Druid ile birlikte kurt, wyvern ve ayı formlarına dönüşebiliyorsunuz. Bunlar arasında en eğlencelisi bana sorarsanız wyvern. Bununla birlikte kurt formu özellikle erken safhaları hızlı geçmenize olanak sağlıyor. Ayı ise bu üçlü arasındaki açık ara en güçlü form gibi görünüyor. En azından satırları yazdığım esnada Druid buildlerinin büyük bir kısmı ayı tabanlı.

Shaman ve Oracle isimli iki farklı ascendancy ile gelen Druid, beklenilenin aksine en OP sınıf değil. Oynaması oldukça keyifli de diyebilirim. Tabii ilerleyen safhalarda ligin üst sıralarına oynamayı hedeflemiyorsanız. Zira bu durumda Druid de olsanız “olağan şüphelilere” (spark gibi) geçiş yapmanız gerekecek.

Lig mekaniğimiz Vaal Temple ise bana direkt olarak Loop Hero’yu hatırlattı. Bu mekanik, haritalarda bulabileceğimiz Vaal Temple girişlerinden 6 adet kesmek ile başlıyor. Her haritada karşınıza çıkan bu bölümlerdeki canavarları temizledikçe seviye artıyor ve 6. İle birlikte Vaal Temple’a giriş yapabiliyorsunuz.

Dizdiğiniz odaları doğru şekilde kombine etmelisiniz zira odalar doğru diğer odalarla birleştiğinde seviye atlıyor. Örneğin bir garrison’ın yanına komutan ve cephanelik koyarsanız, üçüncü seviyeye çıkabiliyor. Maksimum seviye olan 3. Seviyede odalar çok daha farklı özellikler kazanıyor.

Amacınız ise Atziri’ye ulaşmak. Bunun için anahtar odasını bulmalı ve bu odaya girip anahtarı almalısınız. Bu yeni boss savaşı oldukça zorlu olduğu gibi içine girebilmek de pek kolay değil.

Endgame kısmında da bazı değişiklikler mevcut. Örneğin bir önceki sezonumuzun teması Abyssal artık endgame’in bir parçası. Direkt olarak Abyssal temalı haritalar olduğu gibi, bunun tabletlerini düşürmek de mümkün hale geldi. Atlas haritamızda da Abyss’e özel bir kısım var bundan böyle.

En en en önemli değişim ise waystone’larda. Bence bu sezonun en koca artısı da bu.

Artık maplerimizi instil edemeyeceğiz. Özellikle geçtiğimiz sezonda Delirum haritalarından düşürdüğümüz materyaller ile birlikte haritalarımızı güçlendirmek elzem hale gelmişti. GGG bu sistemi tamamen ortadan kaldırıyor.

Bundan böyle haritaların gücü tabletlerden gelecek. Arbiter’ı ilk kez öldürmenizin ardından tabletlerinizi rare hale getirip 4 farklı mod ekleyebileceksiniz. Tabii bu mod sayısı “kalın” haritaların yerini tutmadığından, tabletlere gelen bonusların seviyesi yükseltilmiş. Hem bu tabletleri birden fazla kez kullanabiliyor hem de bir haritaya üç tane yerleştirebiliyor olduğunuzdan endgame’de harita yapma külfeti tamamen ortadan kalkmış oluyor. Harika!

Son Söz

Dedim ya, insanın alışkanlıklarından kopması pek kolay değil. İlk sezonu henüz 20 saat kadar oynayabilmiş olsam da devamının geleceğinden eminim. Bakmayın siz benim söylendiğime, biz PoE2’imle anlaşırız….

Son olarak eklemek istediğim birkaç şey daha var. Bu güncelleme ile birlikte oyunun performans sorunlarının bazılarının çözüleceği de açıklanmıştı. Nedendir bilmem, bu sezon en çok teknik sorun yaşadığım sezon olmaya devam ediyor. Ani donmalar, haritanın ortasında yaşadığım bağlantı sorunları, oyunun çok ama çok geç açılması gibi problemler yaşıyorum. Kısa bir süre sonra GGG oyuna hotfix geleceğini açıkladı fakat satırları yazdığımda henüz güncelleme gelmemişti.

YORUMLAR
Parolamı Unuttum