9 Kasım seçimlerinde 45. ABD Başkanı seçilen Donald Trump dünyanın gündem konusu oldu. Trump'ın attığı tweetler ve seçim öncesi takındığı kaba, ayrımcı ve ötekileştirici tavrı çok eleştirilmişti. Büyük bir kitlenin tepkisini çekip, pek çok yerde alay ve aşağılamalara maruz kaldıktan sonra (anketlerdeki oy artışına rağmen) seçilmesi haliyle büyük şaşkınlık yarattı. Tartışmalar hız kesmeden devam ededursun, suçlu bir şekilde yine oyunlar oldu. Nasıl mı?
Why Does My Heart Feel So Bad, Lift Me Up ve Porcelain gibi şarkılarıyla ünlü Amerikalı müzisyen ve aktivist Moby, Trump'ın seçilmesinde (pek çok faktör gibi) oyunları da suçlu tutmuş. Ekim ayında Huffington Post'ta yayınlanan bir yazısında şöyle demiş:
"Bir arkadaşımın evindeydim ve çocukları video oyunları oynuyordu. 10 yaşındaki oğlundan bir oyunda bir hayat kadınıyla birlikte olduktan sonra onu öldürüp birlikte olmak için ödediğin parayı geri almanın ne kadar kârlı olduğunu öğrendim. Amerika'da misojinist (kadın düşmanı) müzikler dinleyerek, oyunlar oynayarak ve TV ile dizileri izleyerek büyüyen çocukların, büyüdükleri zaman Trump ve kadın düşmanlığına sıcak bakmaları şaşırtıcı mı?"
Direk isim vermese de Rockstar'ın GTA serisinden söz ettiği anlaşılabiliyor. Açıkçası oyunların şiddete yönelttiği düşüncesine alışmıştık ama... Kadın düşmanlığı mı? Gamergate gibi skandallara rağmen oyun piyasasını bu şekilde suçlamak neyin nesi? Oyunların Trump ile ne alakası var söyler misiniz? Moby duygusal bir insan ve Trump'tan aşırı nefret etmiş. Bunda şüphe yok. Ancak oyuncuların, oynadıkları oyunlardaki gibi davranıp, hayatlarını buna göre şekillendirmesi temelsiz ve yanlış. To the Moon ve That Dragon, Cancer gibi oyunlar varken her olumsuzluğu bu piyasaya yıkmak yanlış. "Metal müzik, dinleyenleri satanist yapıyor." demekten farksız bu.