Borderlands 4 - İnceleme

Kairos'a gider iken avluda bir Vault

Yazıyı yazmadan önce ilk Borderlands oyunu ne zaman çıkmış diye bi bakayım dedim, 2009 senesiymiş... 16 senedir muadili bile olmayan bir seri, 16 senedir fıtı fıtı loot toplamayla geçen bir ömür ve 16 senedir hiç susmayan bir Claptrap... Şimdi düşününce ömrümün tam yarısında Borderlands varmış, iyi ki varmış. Pandemi döneminde çıkan Tiny Tina'ya tamamiyle aşık olmuş birisi olarak Borderlands 4 için gün sayıyordum. Üçüncü oyun belki herkesi tam anlamıyla tatmin etmedi ama Tiny Tina'nın atmosferi, mizah anlayışı bana neyi özlediğimi çok iyi hatırlatmıştı. 

İşte şimdi karşımızda Borderlands 4 var ve İYİ Kİ VAR! Tamam oyunun çok büyük optimizasyon sorunları var, Unreal Engine 5 yine bir kabus ortaya çıkardı... Lakin oyunu oynamayı başarabilirseniz size inanılmaz eğlenceli çok uzun saatler vaat ediyor. Çok uzun saatleri gerçekten söylüyorum, ben incelemeyi yetiştireceğim diye epey hızlı oynadım ve buna rağmen 50+ saat ana görev ve birkaç yan göreve gitti. Tüm bunları yaparken bir dakika bile sıkılmadım ki bu inanılmaz bir başarı. Hele ki şu an insanların ilgi odağının fırk fırk diye doom scrolling yapmaktan 10 saniyeye düştüğünü düşününce Borderlands 4'ün her anında sizi içinde hissettirmesi daha da büyük bir başarı. 

Lilith'den Bugünlere Kavgamızın Siren'isin

Borderlands 3 hariç tüm oyunları Siren karakterler ile oynadım, 3. oyunun sireni Amara ilgimi çekmediği için değil, Zane'in Digi-Clone mekaniği aşırı eğlenceli olduğu için onu Zane ile oynamıştım. Dördüncü  oyunda sınıflarımız ise oldukça çeşitli amma ve lakin 3 tane Reaper çıkarabilen bir siren olduğunu gördüğümden beri başka bir şey oynamayı hiç düşünmedim. Ailemizin gotik kızı, uzay cadısı Vex ile birlikte silah kuşananındır diyip yola çıktım. Çıktım çıkmasına da ben bu Eylül neredeydim?!

Pandora'yı bir kenara koyalım. Daha önce hiç adını duymadığımız, duyanların da anlatmak için geri dönemediği Kairos isimli bir distopik hapishane/gezegen yeni durağımız olmuş. Timekeeper isimli ölümsüz bir ruh hastası tarafından insanların beynini yıkayıp, özgür iradelerini elinden almak suretiyle yönetilen bir distopya. Timekeeper tam anlamıyla kafayı kırmış bir Borderlands düşmanı ama tabii ki asla bir Handsome Jack değil çünkü kendisi yakışıklı değil... Pandora'nın uydusu olan Elpis'in yörüngeye girmesiyle birlikte bariyeri kırılan Kairos evren tarafından keşfedilebilir hale gelmiş ancak buraya gelen nice koçyiğitler, nice Vault Hunterlar bir daha geri dönememiş. Bu geri dönemeyiş ile birlikte Timekeeper'ın zulmünü çeken yerel halk da birleşince Kairos kocaman ve fraksiyonlara ayrılmış bir gezegen haline gelmiş, bize de burayı KEŞFETME KEYFİ düşmüş.

Yeni Nesil Vault Hunterlar

Gözümün nuru biricik gotiğim Vex'in yanı sıra oyunda oynanabilir üç adet sınıf/karakter daha bulunuyor; 

Rafa isimli bir Exo-Soldier'ımız var ve kendisinin üç ayrı özel güç ağacı mevcut; Bionic Commando misali silah tutmayan elini bir hand cannona çevirip düşmanlara terör estiriyor. Bionic Commando beni açmaz diyorsanız Peacebreaker Cannons adı altında devasa bi silahı kuşanıp kinetik hasar yağdırmaya başlıyor. Bu da size uygun değilse daha yakına girip iki elini Pokemon Scyhter gibi bıçak haline getirip Arc Knives ile kesip biçme işlerine giriyor. Tüm karakterler için üç ayrı yetenek ağacı mevcut ve hepsi kendi içinde yeni özel güçlere pencereler açıyor. 

Amon the Forgeknight ise Vex olmasa seçeceğim karakter olurdu. Her türlü role uyum sağlayabiliyor. Onslaughter ağacında adından da anlayabileceğiniz üzere mini bir Doom Slayer'a dönüşüyor. Bonus ateş hasarı, hareket hızı ve sürekli yenilenen kalkanıyla birlikte deli dana gibi etrafta koşup, zıplayıp düşmanlara terör estiriyor. Scourge ise daha defansif bir rol. Önüne kocaman bir kalkan açıp tüm hasarı emiyor, sonrasında da tüm rakiplere buz hasarı vuruyor. Bana en eğlenceli gelen taraf ise Crucible ile cep boy bir Kratos'a dönüşme fikri. Seçiminize göre ateş ya da buza dönüşen üç tane kallavi baltayı düşmanların kafasına fırlatıp, bu fırlatmalardan sonra bonus yakın dövüş hasarı kazanan Amon'un bu versiyonuna bir ara muhakkak göz atacağım. 

Harlowe the Gravitar gördüğüm kadarıyla yetenek ağacıyla birlikte en özelleştirilebilir karakter. CHROMA Accelerator ile etraftaki düşmanlara buz hasarı verirken özelliğin son halinde devasa bir nükleer bomba (radyasyon hasarı) atabiliyorsunuz. Zero Point ise eski Siren yeteneklerine benzer bir şekilde düşmanları bir balonun içine alıp birkaç saniyeliğine havaya kaldırıp, etkisiz hale getiriyor. Bu bosslarda nasıl çalışır (muhtemelen çalışmaz) bilemiyorum ama SEN BİR SİREN DEĞİLSİN HARLOWE BOŞUNA UĞRAŞMA... Son olarak Flux Generator ise etrafa bir enerji alanı sağlıyor ve bu alandayken düşmanlara buz hasarı vururken size ekstra kalkan sağlıyor, bu jeneratörü yerden alıp daha ileri atmak da mümkün böylece dalga dalga gelen düşmanlarla mücadele etmek daha kolay. 

Seni unuttuğumu düşünüyorsan çok yanılıyorsun sevgilim, biricik Siren'im Vex... Oyunumuzun güzeller güzeli muhteşem Siren'i (kendisine Space Witch dese de o bir Siren ve Siren kalacak!) yine üç alt başlık ile geliyor. Dead Ringer benim de bütün oyun boyunca ayıla bayıla kullandığım özellik. Yetenek ağacı altında alana maksimum 3 tane Phase Clone bırakıyorsunuz. Bu klonlar da ikiye ayrılıyor Reaperlar düşmanın yanına gidip Melee vuran karizmatik klonlar, Specterlar ise aynı Turret gibi hareket edemeden, durdukları yerde silahla hasar veren klonlar. Ben neredeyse tüm yatırımımı Reaperlar üzerine yaptım çünkü uçabiliyorlar da bu yüzden her şeyi fıtı fıtı doğrarlarken bedava XP farmlamak çok rahat oluyor. Incarnate ağacı ise Eldrich Blast atmak üzerine kurulu adeta Baldurs Gate'de Warlock oynar gibi Eldirch Blast spamlıyorsunuz tek farkı burada bir de can çalma benzeri bir mekanik var ve her vuruşunuzda can kazanıp, hareket hızı kazanıyorsunuz. Son olarak bir diğer muhteşem havalı yetenek ağacı ise Phase Phamiliar, burada tüm yatırımınızı muhteşem mor bir jaguar'a yapıyorsunuz. Trouble isimli bu Jaguar müthiş hasar kapasitesine sahip ayrıca yeteri kadar havalı olmadığını düşündüyseniz özel yetenek ile birlikte Trouble'ı bir Badass'a çevirip düşmanları korkudan tir tir titretmek de mümkün. 

Fethedilecek Safehouselar Mı?! Yoksa Bu Bir Rüya Mı?!

Daha önce defalarca Far Cry serisine olan sevdamı buralarda dile getirmiştim. Gearbox Tiny Tina'yı çok sevmemden ötürü beni pek sevmiş olacak ki Borderlands 4'e Far Cry benzeri bir fetih mekanizması getirmiş. Devasa bir harita ve epey kısıtlı hızlı seyahat olmasından endişe etmiş olacaklar ki sadece ana şehirler ve bu fethedilen yerlere hızlı seyehat izni vermişler. Ayrıca bu lokasyonlarda Can ve Silah dükkanlarının da her daim aktif olduğunu da belirtmek gerek. Oyunda çok fazla fethedilecek/kurtarılacak içerik var ama sadece Safehouse ve Silo'lar hızlı seyehate ve dükkanlara sahip. Bunlardan da epey kısıtlı var. Her ikisi de bir datapad bularak kurtarılıyor ve sonrasında oyuna inanılmaz bir kolaylık sağlıyor. Eğer bir göreve giderken yanda bi yerde haritadaki soru işaret şakkadanak Safehouse/Silo halini alırsa işi gücü bırakıp burayı kurtarın. Hatta genel olarak haritada gezip böyle yerleri arayıp sonra görev peşinde koşmak çok daha rahatlatıcı bir aktivite. Bayılıyorum böyle boş boş gezerken çıkan rastgele güzelliklere, canım Gearbox... 

Haritayı keşfederken sizi bekleyen tek sürpriz bu bölgeler de değil. Rastgele epik boss dövüşleri de var! Jetinize atladınız vırn vırn bir sonraki göreve gidiyorsunuz, o da ne haritanın ortasında kocaman bir beyaz alan! Hoppadanak içine dalıyorsunuz ve bum gökten kallavi bir boss iniyor, bazen iki bazen üç tane! Bunları bir güzel pataklıyorsunuz ve içlerinden şıkır şıkır lootlar yağıyor, gözünüz legendary arıyor, arıyor, arıyor ama gelmiyor... Evet üçüncü oyundan ders çıkarıp Legendary sayısını epey kısmışlar iyi de olmuş çünkü oyunda aşırı iş yapan rare silahlar bile var, Legendary'nin bir anlamı olmuş. Bu random bossların yanı sıra kurtardığınız bölgeler ve ana yerleşkelerde bounty tablosu var buradan çeşitli istekleri karşılayıp da şan ve şöhret peşinde koşabilirsiniz ve tabii ki bolca loot yapabilirsiniz. Loot demişken oyunda bir de süper, ultra, mega, omega, secret rare Legendary silahlar mevcut... SHINY LEGENDARY! Bu aşırı parlak efsane silahlar adeta bir Shiny Pokemon yakalamak gibi, oldukça nadir denk geliyor ama animasyonları da epey güzel gözüküyor. Oyunun şu anki halinde Legendary düşme katsayısı epey düşükken, Shiny yakalamak ay pardon düşürmek için çoooooooo..oook uzun saatler harcamak gerekebilir. Tabii inanılmaz bir loot şansınız varsa, orasını bilemiyorum ama benim yoktu......

En İyisi Mi Bilmiyorum Ama Çok İyi Hikaye

Borderlands serisini benim gibi hikayesi için oynayan çok fazla deli yok biliyorum, ancak ben bu evreni de çok seviyorum. Kairos gibi çok bilinmeyenli bir denklem içine girince de keşfedecek yeni yeni detaylar olacağı için çok sevinmiştim. Harita keşfinden ayrı oyunun içerisinde bulunabilecek Echo Log gibi çeşitli detaylar da Borderlands diyarının sınırlarını epey genişletiyor. Zaten ana hikayemiz de Timekeeper'ı alt etmeye giderken genişledikçe genişliyor. Sürprizleri bozmayacağım ama göreceğiniz tek eski sima bir şekilde orada da başını beladan eksik etmeyen Claptrap değil... 

Far Cry 5 gibi ana düşmanı yenmeden önce haritanın üç bölgesini yöneten üç farklı lideri devirmeniz gerekiyor. Bu liderlerin zulmünden ezilen oranın yerel halkı da size destek veriyor, sonunda hepsi sizin değerinizi anlayıp Timekeeper ile olan dövüşe destek sözü veriyor. Bu üç bölge de haritanın bambaşka kısımlarına yayılmış. Dağlarda yaşayan ve lideri bir cüce olan tarikat da var, kendini bu kaos içinde aristokrasiye adamış ruh hastaları topluluğu da... Genel işleyiş epey klişe bir yapıya sahip ama kabileler/halklar o kadar eğlenceli ki bir süre sonra o bölgenin yan görevlerine dalıp üç bölgede de onlardan biri gibi hissediyorsunuz. Özellikle yan görev mizahı Tiny Tina da epey zirve yapmışken Borderlands 4 çıtayı yukarıda tutmayı başarmış. Hele bir düz dünya parodisi var ki oynarken ve sonunda gözümden yaş geldi. Bu yan görevler ayrıca sizin en önemli tecrübe puanı kaynağınız. Oyun ciddi bir grind istiyor çünkü ilerledikçe düşman seviyeleri epey yükseliyor, eğer düşman seviyesi yazmayıp sadece ! işareti var ise sizden en az 5 level yüksek bir rakip ile karşı karşıyasınız demek. Bundan mütevellit hem oyunun esas eğlence kaynağı hem de tecrübe puanı merkezi yan görevleri aman es geçmeyin. 

Jetpack Joyride Borderlands Edition

Oynanış anlamında oyuna iki güzellik eklenmiş. İlki jetpack ama bildiğiniz jetpacklerden değil, sizi havaya kaldırmaktan ziyade düşüşünüzü yavaşlatan ve havada daha uzun süre kalmanızı sağlayan bir alet. Glider gibi düşünebilirsiniz. Bunun sayesinde oyuna İNANILMAZ eğlenceli platform mekanikleri de eklenmiş hatta Claptrap bir akademi kurup size abidik gubidik testler surup gliderınızı test etme şansı sunuyor. İkinci yenilik ise glider ile birlikte de kombolanan kanca mekaniği. Çeşitli alanlarda bu kancayı kullanarak kendinizi yukarı çekip bir anda havaya kalkıp düşmana terör estirmek epey keyifli, ayrıca açılamayan kapılar ve kasaları da bu kancayla çekerek açabiliyorsunuz. Her iki mekanik ile birlikte oyuna bolca platform sekansı da eklenmiş ve bu çeşitlilik düşman kaosuyla da birleşince orataya aşırı eğlenceli bir oynanış çıkarmış. 

Bu kanca ile ayrıca haritada çeşitli yerlerde balığa çıkabilirsiniz, evet balık tutma da artık Borderlands 4'ün bir mekaniği. Ancak tahmin edebileceğiniz üzere balık yerine denizden silah çıkıyor. Denizden babam çıksa roket atarım diyorsanız muhakkak şansınızı deneyin, iyi bir şey çıkma ihtimali epey düşük ama çıkmadık loottan umut kesilmez... Tipik bir Borderlands oyunu olduğu için dört bir koldan onlarca düşman aynı anda üstünüze çullanacağı için bir yere tutunup kendinizi yukarı çektikten sonra havada aheste aheste süzülürken aşağı mermi, bomba, bıçak, top, tüfek, tavuk, fıstıklı baklava yağdırmak inanılmaz eğlenceli olmuş. Borderlands 4 her anlamda birilerini üzebilir ama OYNANIŞ ANLAMINDA ASLA... 

Ah Optimizasyon Vah Optimizasyon

En çok üzüldüğüm şey bu kadar psycholar gibi bayıldığım şu oyunu tam randımanlı oynayamamak oldu ve bu konuda hiç yalnız değilim. Hatta birkaç ayar yaptıktan sonra 1080p'de oyunu yüksek ayarlarda 40-60fps oynadığım için şanslıymışım bile... Oyun hem konsollarda hem bilgisayarda epey sorunlu bir çıkış yapmış. Unreal Engine 5 laneti Kairos'un tepesine de çökmüş... Üstüne üstlük bir de Randy Pitchford'un açıklaması derken serinin asıl villianı plot twist ile Gearbox'a dönüşüverdi. Kusura bakma Randy sen de bir Handsome Jack değilsin, ÇÜNKÜ AÇIKLAMALARIN ÇOK YAKIŞIKSIZ!

Lakin bu oyundan asla ümidimi kaybetmek istemiyorum, muhtemelen birkaç patch sonra optimizasyon çok daha insani şartlara gelecektir. Endgame içerikleri için de tam olarak bu optimizasyon düzelmesini bekliyorum, bu sefer ultra ayarlarda yeni yeni LEGENDARY silahlarımla (ve umarım en azından bir Shiny silahla...) birlikte paldır küldür ortamlara dalacağım, güzeller güzeli uzay cadım Vex ile birlkte Kairos'ta taş taş üstünde bırakmayacağım! Biraz bakındığım endgame content ise şu ana kadar epey tatmin edici ilerliyor, zaten ana görev bitince tonla yeni yan görev açılıyor. Ayrıca yeni legendary loot dükkanı, her zaman olduğu gibi Etherium kullanan bir dükkan gibi çeşitli yerler açılıyor. Bu sefer bir de Gear Bonus sistemi eklenmiş, aynı setten üç gear giyince özel bonuslar elde edebiliyorsunuz. Hatta tanıdık bir sima bize bir güzellik yapıp bu set özelliklerini başka gearlara taşıma işlevini de öğretiyor. 

Yükselme görevleri de yine mevcut. Eski bir ana görevi çok daha zor haliyle yapıp ortamdaki düşman zorluğunu yükseltip bununla birlikte loot kalitesini de zirveye çıkarıyorsunuz. Özellikle bizim ekip bu oyunu edinince en zor zorlukta endgame zindanlarını dönüp omega looter moduna girmek için sabırsızlanıyorum. 

Özetle Borderlands 4, anlatmak istediği şahane bir hikayesi olan, bunu yine her zaman olduğu gibi muhteşem bir mizahla yapan bir yapım olmuş. Oynanış konusunda klasik Borderlands formülü üstüne yapılan eklemelere bayıldım, hiçbir dövüş sekansından, bosstan sıkılmadım ve oyunun hep içerisinde kaldım. Yan görev yazım kalitesi genel olarak yine zirvede. Oyun gerçekten optimizasyon dışında neyi iyi yapması gerekiyorsa hepsini çok iyi yapmış ama tüm bunları görebilmek için OYUNU OYNAYABİLMEK gerekiyor işte Borderlands 4 de şu an için tam olarak bu konuda patlıyor...

SON KARAR

Normal şartlarda bu oyun sorunsuz çalışıyor olsa hak ettiği puan daha yüksek olurdu, ancak optimizasyon belki de tarihin en eğlenceli Borderlands oyununun gerçek düşmanı olmuş durumda. Eğer bir şekilde oyunu randımanlı bir şekilde oynayabilirseniz eğlenmeme gibi bir ihtimal söz konusu bile değil. Borderlands 4, günün birinde düzgün çalıştığı zaman adını tarihe Eridium harfler ile yazacak.

Borderlands 4
Çok İyi
8.5
Artılar
  • Daha Border Daha Lands
  • Oynanışa eklenmiş kanca ve glide özellikleri dövüşleri inanılmaz eğlenceli hale getirmiş
  • Açık dünyası kocaman ve dolu dolu
  • Keşfetmeyi, gezmeyi, ödüllendiren bir yapısı var
  • En az her zamanki kadar komik ve eğlenceli yan görevler
  • Outpost ele geçirme mantığına bayıldım
  • Özellikle hikayedeki bosslarla yapılan dövüşlerdeki spesifik mekanikler çok tatlı olmuş, rutinliği iyice kırmış
  • Anlattığı hikaye oldukça tatmin edici ve eski serilerdeki tanıdık yüzlerin senaryoya dahil edilişi şahane olmuş
Eksiler
  • Yukarıda saydığım tüm muhteşem yenilikleri OYNAYABİLMEK şu an için epey güç
  • Artık kronikleşen envanter idare sorunu
  • Bazı özelliklerin açılması için illa endgame beklemeye gerek yoktu..
YORUMLAR
Parolamı Unuttum