Röki - İnceleme
İskandinav topraklarında fantastik bir maceraya atılmak isteyenlere
Bu sene bağımsız oyunlardan istediğimi alamadım açıkçası. Seneyi yarılamış olmamıza rağmen normalde çoktan "ne oyundu abi ya" diyeceğimiz oyunlarla henüz karşılaşamadım. Ha güzel oyunlar vardı, her yerinden emek kokan oyunlar vardı tabii ki. Ancak sıradan bağımsız yapımlardan ayıran o özel hissi bir türlü yakalayamadım. Derken Röki karşıma çıkıverdi ve..... sonuç yine aynı. Üzerinde uğraşıldığını anlıyorsun, bir şeyler hissettirmeye çalıştığını anlıyorsun ama yine olmuyor. Röki de türü sevmeyenler için maalesef sıradan bir bağımsız yapım oluveriyor.
Röki, Steam sayfasında da bahsedildiği gibi İskandinav halk hikayelerinden esinlenen bir macera oyunu. Eski macera oyunlarındaki gibi her sahnede farklı bir yerden sabitlenmiş kamera açısına sahip oyunda ana kahramanımız Tove, Norveç'te ormanların içinde yaşayan bir ailenin iki çocuğunun büyük olanı. Küçükken annesini kaybeden Tove'nin (Töve diye okunuyor) hayata atılması çok erken yaşta gerçekleşmiş. Kardeşi Lars'a bakmak, evde yemekleri yapmak gibi sorumlulukları var karakterimizin. Derken önce trajikomik bir şekilde karanlık bir canavar evlerine saldırıyor ve Tove ile kardeşi, enkaz altındaki babalarını terk etmek zorunda kalıyorlar, sonra Tove kardeşi Lars'ı bu gizemli canavara kaptırıyor. Tove de ailesini kurtarmak için atılıyor maceralara.
Hikayenin iskeleti oldukça sıradan fakat Röki bu hikayeden daha ziyade Tove'nin fantastik canavarlarla olan macerasını ve farklı mekanları keşfetmesini ön plana çıkarmak istiyor. Tabii ki Tove devamlı olarak ailesini bulmak istediğini hatırlatıyor bize (Tove sadece bir kelime ya da belirli bir duyguyu ifade eden sesler çıkarıyor.) ama ana odak macera kısmı.
Troll'lerden kurbağa Toad'lara farklı farklı, Tove'nin o zamana kadar sadece kitaplarda okuduğu karakterlerle karşılaşıyoruz bu macerada. Gönül de istiyor ki her birinin ilgi çekici hikayesi olsun, bize farklı görevler vererek bu hikayelere dahil etsin. Ama yok, Röki belki de yapması gereken en önemli kısmı "vasat" olarak yapmaktan öteye gidemiyor. Ne güzel farklı karakterler görüyoruz. Eğer İskandinav hikayelerine ilginiz varsa bu karakterler tanıdık da hatta. Ama bunların büyük çoğunluğu sadece "bana şunu getir, sana şunu vereyim/yapayım" şeklinde maalesef. Büyük azınlık da ağzımızda keyifli bir tat bırakmayı pek başaramıyor maalesef. Yine de oyunun hikaye anlatmak için çabaladığını söyleyebilirim.
Bu durum keşif konusunda da aynı. Oyunda toplam üç bölüm var ve büyük çoğunluğu ikinci bölümde geçiyor. Bu bölüm farklı mekanlara sahip ve metroidvania türünü andıracak şekilde tasarlanmış. Her mekana istediğimiz anda ilerleyemiyoruz yani. Çeşitli bulmacaları çözdükçe, ki bunlar hikayede ilerledikçe gerçekleşiyor, farklı mekanlar bizleri bekliyor. Devamlı olarak yeni mekanları görmek güzel ama bunlar da ne dünyayı tanıtmak açısından ne de ilgi çekicilik açısından normal olmaktan öteye gidemiyor. Ne kötü ne de iyi yani. Tove'nin hikayesi ise oyunun son çeyreğine kadar oldukça sabit gidiyor ancak sonradan belli bir toparlanma sergiliyor. Bu arada oyunda herhangi bir yan görev mevcut değil.
Girdiğimiz her mekanda bizleri toplanabilir eşyalar bekliyor. Bunlar Tove'nin koleksiyonuna dahil olan eşyalar olabildiği gibi asıl olarak hikayede ilerlelememizi sağlayacak olan eşyalar oluyor. Bu eşyaları kaçırmadan bulmak oldukça önemli çünkü bir noktada feci şekilde tıkanabilirsiniz. Tove her mekanda neleri yapmak gerektiğini defterine not ediyor ama bazen birden fazla görev aktif oluyor ve spesifik bir eşya için aynı mekanları tekrar tekrar taramak gerekebiliyor. Neyse ki bu eşyaları çoğu zaman bulmak zor olmuyor. Bulduğumuz eşyaları ya kombin ederek ya da ayrı ayrı kullanarak gerek fantastik canavarlarımızın isteklerini yerine getiriyoruz gerekse de farklı mekanlara erişebilmeyi sağlıyoruz. Tove'nin hiçbir yeteneğinin olmadığı düşünüldüğünde oyunun merkezi haline geliyor eşyalar haliyle.
Röki'nin görev ilerleyişi de aslında iyi kotarılmış. Farklı bulmacaları iç içe yedirerek oyuncuya sürekli olarak bir şeyleri tamamladığı hissiyatını iyi vermişler açıkçası. Bunun devamında da yeni mekanlar açılınca bir dinamizm hissediyorsunuz. Bu da oyunun kendini oynatabildiğini gösteriyor.
Dinamizm demişken oyunda dalgalı bir keyif grafiği çizen bulmacalardan da bahsetmezsek olmaz. Bu bulmacalardan çok fazla yok ve sadece belli mekanlarda kendilerini gösteriyorlar. Büyük çoğunluğu kolayca çözülüyor. Bazıları keyifli bazıları kesinlikle değil. Özellikle keyifli olmayanlar oyunun yukarıda bahsettiğim dinamizmini ciddi biçimde aşağıya çekiyor.
Peki Röki'nin atmosferi nasıl? O da ortalama. Güzel mekanlara girdiğimizde güzel atmosferler de bizi karşılıyor tabii ki ama bunlar çok fazla olmadığı için ortalama derecesini değiştiremiyor. Müzikler ise yerinde kullanılmış. Oyun hangi tempoda ise o moda uygun bir şeyler arkada çalıyor, zaten ön plana çıkmaktan ziyade atmosferi destekleyici bir rol oynuyorlar.
Teknik anlamda da herhangi bir sıkıntı ve bug ile karşılaşmadım. Bu noktada da oldukça güzel bir iş çıkarmış Polygon Treehouse ekibi. Oyunun toplam süresi ise bu tarz bir bağımsız oyundan beklenecek sürenin oldukça üzerinde. 12-15 saatlik bir deneyim sizleri bekliyor. Her oyunun uzun olması o oyun için hayırlı olmayabiliyor. Bu durum Röki için de geçerli maalesef. Fazla içerik yerine mesela animasyonlara ve canavarların hikayelerine daha fazla emek harcansaymış çok daha farklı şeylerden bahsediyor olabilirdim.
Röki'de çoğu zaman rahatsız edici etmenlerle karşılaşmasanız da oyun zevkinizi arttıracak, "iyi ki oynamışım be" dedirtecek durumlarla da çok fazla karşılaşmayacaksınız. Yine de İskandinav temalı bir oyun arıyorsanız ve macera oyunlarına ilginiz varsa özellikle indirimdeyken göz atabilirsiniz.
Başlıklar
Genel olarak Röki'yi karışık kuruyemişe benzetebiliriz aslında. Antep fıstıkları var arada, arka arkaya gelince güzel de oluyor hatta ama bunlar ne çok fazla, ne de toplam zevki çok yukarılara taşıyor
- Görev ilerleyişi akıcı bir şekilde sağlanmış
- Farklı İskandinav canavarlarıyla tanışmak
- Yer yer hoş mekanlarla karşılaşabiliyorsunuz
- Bu canavarların birçoğunda ilgi çekici bir hikaye yok
- Bazı uzun bulmacalar sıkıcı olmakla birlikte akıcı görev ilerleyişini baltalıyor