Drive Club İnceleme

ÇARPIŞAN ARABA SİMÜLATÖRÜ 

 

Bu yazı daha önce Oyungezer dergisinde yayınlanmıştır.

Oyunların adı üzerine çok düşünmemek gerektiğini öğrendim öğrenmesine ama bazen kendime engel olamıyorum. DriveClub mesela; ismini dilimize çevirmek isteseniz muhtemelen “Sürüş Kulübü” uygun olurdu. Yani düzgün bir aklın bu şekilde çalışacağını tahmin edebiliyorum. Ama benim aklıma, engel olamadığım bir şekilde, hep  “Ankara Şoförler Odası” geliyor. Dalga geçmiyorum, benim için DriveClub'ın karşılığı bu. Böyle havalı gizli bir yarış kulübü yerine, ellerinde çaylarıyla oturmuş yoldan geçenleri izleyen amcalar bence DriveClub'ı daha iyi anlatıyor.

driveclub-1

  Pist tasarımları son derece etkileyici olmasına rağmen pistler için aynısını söylemek zor

Öncelikle bilmenizi isterim ki oyunun çok oyunculu tarafının da tadını çıkarabilmek için inceleme yazısını olabildiğince geciktirmeye çalıştım (yaklaşık olarak üç hafta). DriveClub, sıra dışı bir yarış oyunu olmak üzere yola çıktı ve ne yazık ki seçtiği rota onu fazlasıyla taşlı yollara çıkardı. Zamanında Project Gotham Racing'lerin, Forza Motorsport'ların ve hatta ucundan Grand Turismo'nun yapmaya başladığı şeyi bir adım ileri taşımaya çalışıyor çünkü. İnternetin, sosyal ağların, bilgilerin bu kadar yaygın olduğu bir ortamda oyunların da, yarışların da bu şekilde işlemesi kulağa oldukça mantıklı geliyor. Pistlerde yarışırken arkadaşlarınızın hayalet arabalarıyla kapışabilmek, kulüpler kurarak yarışlara girmek ve tamamen kendi sosyal altyapısına sahip bir dünyada yarışmak kesinlikle kulağa güzel geliyor. DriveClub da işte tam olarak bu yüzden sınıfta kalıyor. Çünkü her şeyin mükemmel olduğu bir dünyada yaşayabilmemiz için, her şeyin mükemmel çalışması gerekiyor.

driveclub-2

 

 Gece yarışları ve değişen ışık şartları gerçekten çok etkileyici

HIZDAN DEĞİL YAPAY ZEKÂDAN KORK

DriveClub ne olabildiğine gerçek hissettirmeye çalışan simülasyonlara, ne de gerçeküstü sürüş dinamiğine sahip oyunlara özeniyor. Aynı Project Gotham Racing ya da Grid gibi, ikisinin arası bir yol tutturuyor. Fakat seçtiği pistler oynaması oldukça zor ve beceri isteyen türde. DriveClub'da toplamda 55 pist ve 50 araç var. 55 pist kulağa oldukça zengin geliyor, 50 araçsa bir o kadar az. 55 resmi pistin bazıları ülkelere bağlı ortak yollar kullanan noktalar. Norveç temalı bir yolda geçtiğiniz bir köprüyü yine bir başka Norveç pistinde geçiyor olabiliyorsunuz mesela. Sonunda rotalar değişse de, pistlerde benzer elementlerin kullanılması tekrar eden yarışlarda da sorun yaratıyor. Aklınızda tünelden sonra sola dönüş olduğu kaldıysa yandınız mesela. Çünkü yeni pistte keskin bir sağa dönüş olabiliyor. Pistlerin gerçek zamanlı olarak değişim geçirmesini Evolution Studios çok güzel kotarmış. Akşamüstü başladığınız bir yarışta, zaman geçtikçe farların parladığı, gözün gözü görmediği bir ortamda bulabiliyorsunuz kendinizi. Araba konusundaysa, her ne kadar son derece güzel modellenmiş olsalar da 50 aracın hiç de yeterli olmadığını söylemeliyim. Bu tarz oyunlarda araçlar arasında kalite farkı olmasından dolayı, aynı klasmanda aşağı yukarı 10 farklı araç arasından seçim yapmanız gerekiyor. Takdir edersiniz ki 12 aracın aynı anda yarışabildiği bir oyun için bu rakam oldukça düşük. Bu konuda DriveClub'ın rakiplerine bakıp biraz ders alması gerekiyor.

driveclub-3

    Kulüp yarışları konusunda beklentiniz olmasın. Teknik sorunlardan dolayı şimdilik kimse doğru dürüst yarışamıyor bile.

Her şeye rağmen DriveClub'ın en iyi yanı hâlâ pistleri. Pist tasarımları çok çok güzel ve oyun her fırsatta gözünüzü yarıştan ayırıp doğal güzelliklere bakmanız için elinden geleni yapıyor. Sıkı yarış oyuncuları bilir; pilotlar dönüşlerde hız azaltmak ve frene basmak için virajın yaklaşmasını beklemek yerine, belirledikleri referans noktalarına güvenmeyi tercih eder. Viraj çizgisinin başladığı ilk nokta, yolun yanına dikilen bayrak, farklı renkteki bir reklam panosu gibi pek çok küçük “detay” pilotlar için son derece önemli olabiliyor. Bu kadar detay dolu pistlerde işte o referans noktalarını bulmak çok da zor olmuyor.

driveclub-4

 

Zamana karşı yarışıyorsanız oyun çok eğlenceli, yapay zeka bütün bu deneyimi mahvediyor.

Buraya kadar anlattığım her şey DriveClub'ın iyi ve doğru yaptığı şeylerdi, bu noktadan sonra sonu belirsiz ve karanlık bir yola giriyor olacağız. Oyunun çevrimiçi altyapısı, basın versiyonu bize ulaştığında henüz çalışmadığı için yapay zekâ ile bol bol kapışma şansı buldum ve söylemek zorundayım ki tek kelimeyle berbatlar. Diğer yarışçılar, asla ve asla sizin durumunuza ve hızınıza ayak uyduramıyor. Aksine onlar için yarışta belirlenen hangi nokta varsa oraya ulaşmak için ellerinden geleni yapıyorlar ki, buna oyunun normalde cezalandırdığı "çarpıp yoldan çıkarma" hareketi de dahil. DriveClub, diğer yarışçıları geçmekten iyi viraj almaya kadar her şeye puan veriyor ve bu puanlarla şoför seviyenizi yükselterek daha farklı araçları kullanabiliyorsunuz. Bu sistemi kötüye kullanan oyuncular için de şoförlerin puan kaybetmesi ve araçlarının kısa süreliğine yavaşlaması gibi bir geriye düşme cezası işliyor. Şimdi lütfen biri bana şunu açıklasın: Ben şeridimde giderken ve önümdeki viraja odaklanmışken, tamponuma tekrar tekrar çarpan yapay zekâ yüzünden neden puan kaybediyorum? Normalde bu tarz oyunları öyle agresif bir modda oynamayı sevmem ama DriveClub gerçekten oyuncuya başka şans tanımıyor.

driveclub-5

 Kibariyenin annesinin bu şöförlerden bahsetmediğinden eminim.

CARMAGGEDDON'A BAKMIŞTIM BEN AMA!?

Tek kişilik oyunda çarpıp çırpmanın başarılı olmanın tek yolu olduğunu öğrenen oyuncular çok oyunculu yarışları da doğal olarak rezil ediyorlar. Her virajda çarpanı, yoldan çıkarmaya çalışanı derken oyun zaten çok da keyif vermiyor. Hepsinin ötesinde oyunun yapısı ve mevcut pistler böyle kalabalık yarışları kaldıramıyor. Geçiş yapacak çok çok az alan var ve agresif sürüş tarzının bir şekilde “desteklenmiş” olması bu konuda fazla işe yaramıyor. Bir diğer sorun da yarış içine eklenen kapışmalar. Örneğin bir virajı dönerken oyun sizden belirli bir skorda yanlamanızı istiyor diyelim. Bu yapılamayacak bir şey değil, ama o yanlama çoğu durumda zincirleme kazalara yol açabiliyor. Aynı şekilde belirli bir ortalama hızı yakalaması gereken şoförler genel olarak son hız araçların arasına girip bütün yarışı anında mahvedebiliyorlar. Bu durumun oyuncular deneyim kazandıkça düzelip düzelemeyeceği hakkında yorum yapmak isterdim ama Evolution elini çabuk tutmazsa oyunu satın alan oyuncuları da kaçırıp avuçlarını yalamak zorunda kalacak. Oysa ki düzgün çalışsa ve oyuncular mantıksız sürüş tarzlarına zorlanmasalar son derece sağlam bir çoklu oyuncu sistemi var. Zaman içinde açılan temalı yarışlara kayıt olup girebiliyor, kulüpler arasında yarışlar yapabiliyor veya belirli kurallar belirleyip karşılaşmalar düzenleyebiliyorsunuz. En azından kağıt üzerinde böyle olması gerekiyor.

driveclub-6

  Yarışlarda pistin dışında en fazla 3 saniye kalabiliyorsunuz. O yüzden gözünüz yolda olsun.

DriveClub'ın vadettiği hemen hemen her şeyi, ya yanlış ya da oyunun konseptine uymayacak şekilde yapması bir yana, sosyal olarak çalışması gereken bir oyunun sosyal olmaması ve bu alandaki eksikleri bile oyunun hayallerimizden uzak bir hayal kırıklığı olarak tarihe geçmesine yetiyor. DriveClub büyük hedefleri olan ve hepimizi heyecanlandıran bir yapımdı ama ne yazık ki bunları gerçekleştirebilecek birikime ve motor gücüne sahip değil. Ciddi yarış oyunu fanatiklerindenseniz hemen göz atmak isteyebilirsiniz elbette, aksi takdirde DriveClub'ı denemek için indirimleri veya eninde sonunda çıkacak PS Plus sürümünü beklemenizi tavsiye ederim.

NOT

6

KÜNYE

Drive Club (PS4)

Tür: Sürüş Simülasyonu

Yapım: Evolution Studios

Dağıtım: Sony

Kutulu Fiyatı: 180 TL

Dijital İndirme: 180 TL (PSN)

Yaş Sınırı: 12

Platform: PS4

Ne İyi?

-Pistler Harika

-Gece gündüz döngüsü çok hoş

Ne Kötü?

-Rezil yapay zekâ

-“Rubberbanding”

-Çevrimiçi oynamak sinir bozucu

-Oyun tasarımındaki hatalar

YORUMLAR
Parolamı Unuttum