Şöyle bir bakınca, okunan haberler sıralamasında çok gerilerde bu geliştirici günlükleri.
Ama benim o kadar hoşuma gidiyorlar ki, her yeni bölümü iple çekiyor ve gördüğüm anda Oyungezer’in parçası haline getirmeyi istiyorum. Zaten ezelden beridir kamera arkasında olan şeyler ilgimi çekmiştir, burada çalışıyor olmam ve bundan delicesine keyif alıyor olmam da bunun bir sonucu zaten. Ama olsun, bu videolardan keyif alan insanların orada olduğunu biliyorum ben. O nedenle eski bölümlerden kaçırdığınız varsa eğer onları da aradan çıkarın (birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü bölüm), beşinci bölüme geçelim.
Bu sefer animasyonlar yok, bu sefer grafikler yok. Ninja Theory, bağımsız ve AAA oyunlar arasında yeni bir iş modelinin peşinde ve bu seferki geliştirici günlükleri tümüyle bunun üstüne kurulu. 13 kişilik bir ekiple çalışan, her işten bir kişinin sorumlu olduğu sistemleriyle Hellblade’i yaratmaya çalışıyorlar. Üstelik bunu da “Bağımsız AAA modeli” adı altında bir şekilde yapıyorlar. Ekibin söylediklerine göre 200-300 bin civarında bir satış yatırdıkları parayı almaları için yeterli. Üstelik dijital satış, disk masraflarından kurtarıyor ve bunu konsollarda da yapabiliyor olmak onlar için güzel bir haber.
Son olarak bu modeli olabildiğince çok insanla paylaşıyorlar ki, oyun yapmaya niyetli insanların böyle bir şeyden haber olsun. Çünkü biliyorsunuz, birçok oyun projesi iyi idare edilememekten yok oluyor. Ninja Theory ise kendilerini denek olarak kullanıp, sonuçları insanlarla paylaşıyorlar. Epic Games’in çevrimiçi derslerinde bile yer alıyor şu anda bu deneyimler, daha ne diyeyim size?
Parlak grafiklerin, sinematik oyun içi videoların ötesinde de bir oyun dünyası var. Hellblade, bunu bize bu kadar güzel gösterdiği için şimdiden büyük bir teşekkürü hak ediyor bence.
