Himalayalar’ın eteklerine gizlenmiş, iç savaşın ortasındaki Kyrat’a gidiyoruz. Geleneklerini yüceltme peşindekiler, güce tapanlar, medeniyet arayanlar ve yalnızca güvende olmak isteyenler bir arada... 20 yıl önce buraya gelip kendini kral ilan etmiş despot bir lider ve ona karşı ayaklananlar... Tüm görkemine rağmen, hayatta kalmak için savaşmak gereken vahşi doğa... Ve tüm bunların yanında, hiçbir şeyden haberi olmayan ana karakterimiz: Ajay Ghale. Annesi ölüm döşeğindeyken “Küllerimi memleketime götür evlat.” diyor ve düşüyoruz Kyrat yollarına.
Baş düşmanımız Pagan Min’den başlayalım. “Hepimizin sahip olduğu zeki, zarif, eğlenceli ama pek tehlikeli arkadaş gibi. Hani, onu etkileyici bulursunuz ama beraber takılınca kendinizi hapiste bulacağınızı bilirsiniz” diyor baş yapımcı Dan Hay. Gang Min adıyla, Hong Kong’da doğan bu zat, İngiltere’den göç etmiş bir uyuşturucu patronunun oğlu. Babası göçmen olduğundan kelli Hong Kong mafyası tarafından sevilmeyen, dışlanan bir patron. Küçük Min, babasının operasyonlarında yer alırken bunu fark ediyor ve çareyi onu öldürüp işini devralmakta buluyor! Daha sonra, babasının servetiyle kendine ufak bir ordu kuran Min, ismini de Pagan Min olarak değiştiriyor (Pagan Min, 19. yüzyılda yaşamış bir Myanmar kralı. Ubisoft, bu kralın babasını öldürerek tahta çıktığını söylese de Wikipedia babasını değil, kardeşlerini öldürerek tahta geçtiğini yazmakta). Hong Kong’daki birçok mafyayı peşine takan Min, iç savaşla boğuşan Kyrat’a kaçıyor. Karışıklıklardan faydalanarak kendini kral ilan edip tüm silah ve eroin ticaretini kendisine bağlamakla kalmayıp radyo kuleleri inşa ederek propaganda yapıyor, hatta üzerinde kendi resmi olan paralar basıyor.
Hangimizin böyle bir arkadaşı yok ki? Çok doğru!
Çok geçmeden halk Pagan Min’in zorba yönetimine karşı ayaklanıyor. Ülkede tüm gücü elinde bulunduran Pagan Min, gerilla taktikleriyle çabalayan isyanı bastırıp liderleri Mohan Ghale’i (evet, Ghale!) öldürüyor. Ha bir de, Mohan Ghale ile Pagan Min aynı kadına âşıklar! Ishwari adındaki kadın Mohan’ı seçiyor ve Mohan öldürüldükten sonra oğlunu, Ajay’ı alıp Amerika’ya sığınıyor.
Hiçbir bilgiyi es geçmeyeyim diye o kadar kelime harcadım ama hala 3. sınıf Steven Seagal filmi gibi duruyor hikâye. Ama umutsuz olmaya gerek yok. Baş kötü Pagan Min’in bizimle arkadaş olmak istemesi veya bebekliğimizden beri gitmediğimiz Kyrat’ta bizi herkesin tanıması gibi detaylar hikâyeye orijinallik katacağa benziyor. Bu arada Ubisoft, Ajay’ın gerçek babasının Pagan Min olduğu dedikodularını yalanlasa da bence bu tamamen kapalı bir kapı değil. Sonuçta, sürprizleri seviyor Ubi dayı.
'Durdur' ve 'öldür' arasındaki ince çizgi
Planların Başarısız Olduğu Yerde Gerçek Hikâyen Başlar - Bir Kyrat Atasözü
E3’te yayınlanan ‘ilk beş dakika’ videosunda bir minibüs dolusu yolcu ve maymunla birlikte Kyrat’a girmek üzereyiz. Sınırda minibüsü durduran askerler anlamadığımız bir dilde konuşurlarken (Hintçe) işler kontrolden çıkıveriyor ve kurşun yağmuru altında buluyoruz kendimizi! Kaçmaya çalışanlar, askerlere karşılık verenler bir bir indirilirken (maymundan ne istediniz!) neyse ki Pagan Min imdadımıza yetişiyor. Askerlerini azarlamakla kalmayan Min, bizimle özçekim yapacak kadar da dost canlısı çıkıyor!
Hikâye boyunca yapacağımız seçimler, Kyrat’ın (ve bizim) geleceğimize direkt etki edecek. Pagan Min’e karşı isyanın adı olan The Golden Path’in iki liderinden birinin yanında olmak mesela. Aynı amaç ama farklı yöntemleri olan bu iki kişi arasında seçimler yapmamız gerekecek ancak Far Cry 4’te hiçbir şey siyah-beyaz değil. Çok doğru görünen bir seçim, korkunç sonuçlar doğurabilir.
Tehlikenin hangi kılığa gireceği belli olmaz
Şunu söylemeden geçemeyeceğim ki Himalayalar şahane görünüyor arkadaşlar! Dağı, uçurumu, nehri bir yana; kartalı, fili, kar leoparı ve tabii bal porsuğu muhteşem görünüyor. Görüntünün haricinde animasyonlar, yaşayan bir habitatta olduğumuz hissiyatı çok hoş. Tabii harika görünmesine rağmen çok tehlikeli bir çevredeyiz. “Aaa ne güzel bir aslan...” derken mideye indirilmek an meselesi.
Bir devam oyunu geleneği olarak çok daha büyük bir harita da söz konusu elbette. Himalayalar’ın karlı yamaçları, Kyrat’ın nehir kıyıları, Pagan Min’in askeri üsleri, yerel köyler, fantastik Shangri-La evreni... Bir de gyrocopter ve kanat takımı seçeneğimiz olunca gökyüzünü de ekleyebiliriz bunlara. Ayrıca çevreyle etkileşim seçenekleri de artacak ki bizi koca bir dünyada keşfedilecek tonla aktivite bekliyor.
Kyrat'ta her yıl fil yılı!
Kutsalı Koruyalım... Fotoğraf Çekmek Yasak!
Alternatif evren Shangri-La da en az Himalayalar kadar etkileyici görünmekte. Shangri-La; gerçek dünyadan izole, daimi mutluluğun hüküm sürdüğü bir Himalaya ütopyası ama Far Cry 4’te bu huzuru beklemeyin. Bir elimizde ok diğerinde yay, belimizde kukri yanımızda kaplan, şaman tipli şeytani güçlerle savaşıyoruz. Kyrat halkının kutsal kabul ettiği, Pagan Min’in askerlerinin bile aradığı Shangri-La’ya bizim vizemiz var! Bölgedeki Thangka’lar (özellikle Nepal ve Budist kültürlerinde, kumaş üzerine resmedilmiş tarihi olay veya ruhani figür tasvirleri) vasıtasıyla gidebileceğimiz bu mistik evrende Kalinag adındaki efsanevi bir savaşçının yerine geçiyoruz. Efsaneye göre Kalinag, kralı tarafından Shangri-La’yı bulması için gönderilmiş ama bulduğunda şeytanların istilasıyla karşılaşmış.
İşte Shangri-La Evreni
Shangri-La’da kutsal koruyucumuz beyaz kaplan ile birlikte şeytanlarla savaşarak Rakshasha tarafından alıkonmuş kutsal çanları ele geçirmeye çalışacağız. Şeytanlar; olağanüstü hızlılar ve kimisinin ışınlanma, kimisinin köpek summon etme gibi güçleri var. Kyrat’taki teknolojik silahlarımıza sahip değiliz tabii ama bizim de bazı güçlerimiz var. Mesela, kaplanımız dirilme yeteneğine sahip, ok ve yayımız zamanı yavaşlatabiliyor...
“Bir ülke yaratmak, toprak parçası çizmekten çok daha fazlasını yapmak, Kyrat’ın tarihini, dinlerini, mitlerini de göstermek istedik. Shangri-La fikri burdan çıktı.” diyor yaratıcı ekipten Maxime Béland. Dünyasından silahlara her şeyiyle farklı bir dünya olan Shangri-La, hikâyeye derinlik oynanışa çeşitlilik katacak gibi.
Far Cry 3’ün multiplayer yönü epey eleştirilmişti, dördüncü oyundaysa üzerinde durulan en önemli özelliklerinden biri co-op modu. E3’teki oynanış videosunda “yardım lazım Hurk, bi el at dalalım şu üsse” diyor Ajay ve Hurk gyrocopter’iyle yanına iniyor (evet o Far Cry 3’ten Hurk, co-op modlarını şenlendirmek için geri döndü). Hiçbir duraksama olmadan direk dalıyorlar üsse omuz omuza. “Oyunu kaydedip hikâye modundan çıkayım, çok oyuncula moda gireyim” falan yok. 3’te açık-dünya tecrübesiyle hikâye akışı birbirine engel oluyordu ve tempoyu baltalıyordu. Aksiyon dozu yüksek seyreden bir FPS için önemli bir eksiydi, Ubisoft ise bundan ders çıkarmışa benziyor.
Direksion başında silah kullanmak ve seyir halindeki arabadan bir başkasına atlamak gibi ince yenilikler de geliyor
Shangri-La’daki evcil hayvanımız kaplanın yanında Kyrat’ta da hayvanlardan çeşitli şekillerde faydalanabileceğiz. Örneğin filleri sürmeyi öğrenebileceğimiz gibi, derilerini yüzüp eşya yapmak için cebe de atabileceğiz (oha o nasıl bir cepmiş! - Sinan). Hatta fillerin üzerine C4 yerleştirip düşmanın üstüne yollayabilecekmişiz ki hayvan hakları savunucularının bir hayli tepkisini çekecek gibi görünüyor.
Far Cry 4, co-op modu ve bol etkileşimli devasa haritasıyla selefinden daha uzun ömürlü olmayı hedefliyor. Haritanın büyüklüğü güzel tabii ama daha akılda kalıcı hikâye parçacıkları içersin, daha çeşitli yan görevler barındırsın isteriz.
Bal porsuğunun umrunda mı olur?
Yeniden Boyanmış Bir Fary Cry 3 Mü?
Far Cry 3’ün birçok yönünü ‘biraz’ geliştirip multiplayer modundaki ve arayüzdeki hatalarından ders çıkarmışa benziyor Ubisoft. Başarılı olan formül korunduğundan ben büyük bir sıçrama beklemiyorum, belki de Ubisoft’un Pagan Min’i, Himalayalar’ı, filleri gözümüze sokmasının nedeni de budur. Ama Far Cry 3’ün başarısının sırrı ne grafikleri, ne hikâyesi, ne devasa haritası, ne de psikopat kötü adamıydı. Başlıca sırrı çılgınca zevkli olmasıydı! Egzotik Himalayalar’ın nefes alan vahşi doğasında; artan ekipman, taşıt ve açık-dünya etkileşim seçenekleriyle, Far Cry 4 çok daha çılgın bir oyun deneyimi vaat ediyor!
Olasılık ve seçimlerle dolu keşfedilmeyi bekleyen bir dünya
PaxPrime'daki Far Cry 4 standına hoşgeldiniz!
