İnceleme: Gran Turismo 6

Not: Bu yazı daha önce Oyungezer dergisinin Ocak 2014 sayısında yayınlanmıştır.

Sürpriz! Bir Göktuğ yazısı bekliyordunuz değil mi? İşte öyle ters köşe yaparlar adamı. Kendisi şu sıralarda dünyaevine girmek ve balayına çıkmak gibi atraksiyonlarla meşgul olduğundan Gran Turismo 6 yazısını yazmak da bana düştü. Göktuğ'a buradan mutluluk dileklerimi yolluyor ve bir nevi ters düğün hediyesi olarak isteyerek ya da istemeyerek bu yazıyı yazma mutluluğunu bana verdiği için teşekkürlerimi sunuyorum.

Şimdi arkadaşlar bildiğiniz gibi Playstation 4 duyurulduktan sonra herkes yeni Gran Turismo’nun yeni neslin bayraktarlığını yapacak oyunlardan biri olacağını düşünüyordu ama Polyphony herkesi şaşırtarak GT6’yı emektar Playstation 3’ümüze hazırladı. Elbette PS4’ün gücünü arkasına alarak şov yapan bir GT görmeyi de isterdik ama benim gibi evinde PS4 değil de PS3 bulunan geniş insan topluluğunu sevindirmeyi tercih ettiler. Bir teşekkür de Polyphony’ye.

Fotoğraf modunda şahane görüntüler yakalanabiliyor

Anahtar Kelime: Tutku

Gran Turismo serisinin diğer yarış oyunlarından farklı bir duruşu, hatta tabiri caizse bir felsefesi vardır. Dört teker üstünde giden taşlardan oyun yapsalar o oyun yine bu duruşa sahip olacaktır. Her şeyden önce bu oyunu yapanlar otomobillere tutkuyla bağlı insanlar ve şu nüans önemli: Sizin de öyle olduğunuzu varsayıyorlar. Serinin her oyununun her anında bunu görebilirsiniz ve GT6 da bu konuda farklı değil.

Oyuna “işten geleyim iki yarış yapıp kafa dağıtayım” şeklinde yaklaşacak oyuncular doğru yerde olup olmadıklarını tekrar düşünsünler. Bu oyunu sevmek için, öyle ya da böyle, otomobillere karşı bir tutku beslemeli ve bu konuda emek vermeye de hazır olmalısınız.

Hız hissiyatı, sert bir mücadele, adrenalin… Evet, oyunda bunlar da var ama “olay o değil”. Aracınızla slalom yapmayı öğrenmek istiyor ve bu zorlu öğrenme sürecinden keyif almasını biliyor musunuz? Uçurumun kenarına kurulmuş küçük bir İspanyol şehrinde Lamborghini fotoğrafı çekmek hoşunuza gider miydi? Ve tabii hepsinden önemlisi sanal Mustang’inizin kokpitine oturup derin bir nefes çektiğinizde aracın ve asfaltın kokusunu duyabilir misiniz? Yanıtlarınız olumluysa hayatta bulunabileceğiniz en doğru yerlerden birindesiniz.

Ford Mustang sevmeyen lütfen hiç konuşmadan odadan çıksın

Aslında Söylemeye Bile Gerek Yok Ama

Gran Turismo deyince zaten aksi düşünülemez; oyundaki sürüş hissiyatı mükemmel. Her bir aracın bünyede yarattığı his bambaşka. Sürmekten keyif aldığınız otomobillerle hemen bütünleşiyor, sevmediklerinizle aranıza mesafe koyuyorsunuz. Yani her araç hakkında olumlu ya da olumsuz bir şeyler hissettirmeyi başarıyor oyun.

Ama tabii her araç derken kastettiğim “her” araç değil. Oyunda 1200’e yakın araç var ve bu neresinden bakarsanız bakın muazzam bir sayı. Ama az çok GT6’yla ilgili internetteki yorumlara göz atmışsanız oyunda tamı tamına 45 tane Nissan Skyline olması bayağı bir dalga konusu olmuş durumda. Şahsi düşünceme göre tabii ki bu kadar Skyline’a gerek yok ama olmasında da bir zarar yok. Fazla içerik neden kötü bir şey olsun ki? Ha, şöyle bir zarar var; bu kadar Skyline tasarlayacaklarına gidip DeLorean’cığımı premiumlaştırabilirlerdi, o ayrı (Go Johnn Go!). Ha bir de GT serisinin kanımca kötü olmayan ama çok daha iyi olabilecek ses efektlerine de emek harcayabilirlerdi, o daha da ayrı.

Yazın bu söylediğimi bir kenara: bu alete çok feci lanet edeceksiniz

Bilmeyenleriniz olabilir diye bir not düşeyim, oyunda otomobiller standart ve premium olmak üzere ikiye ayrılıyor. Premium dediğimiz oyunun PS3 versiyonları için baştan modellenmiş, ayrıntılı ve kokpit görünümü olan araçlar. Standartlar ise bir PS2 oyunu olan GT4’ten devşirme. Oyun içinde galeride göz atabileceğiniz araçlar premium, galeri seçeneği tıklanamıyor olanlar ise standart olanlar. Premium araç sayısı yaklaşık 400 ki standartları komple yok sayıp bu sayıyı düşünecek olsanız bile oyunda muazzam bir araç seçkisi olduğunu görebilirsiniz.

Ama niteliksel ve niceliksel olarak daha üst seviye bir şey varsa o da pistler. Sürekli aynı yeri oynuyor olmanız nedeniyle sıkıcılaşan yarış oyunlarından değil GT6. 33 lokasyonun varyasyonlarından oluşan 71 pist var ve bunların yedi tanesi yeni. Monaco’dan Nürburgring’e, Suzuka’dan Daytona’ya dünyanın ünlü pistlerinin birçoğunun yanı sıra elbette Gran Turismo’nun kendi tasarımı olan orijinal şehir içi, şehir dışı, asfalt, toprak ve kar pistler de yerli yerinde. Toprak demişken oyundaki ralli mekanikleri GT5’e nazaran çok daha rafine ama hasar olayı oyunda pek olmadığından ve hasar, rallinin merkezindeki unsur olduğundan o simülasyon hissini rallilerde tam alamıyorsunuz.

Online oynarken mekanik hasar açılabiliyor ama tek kişilik oyunda yalnızca görsel hasar var ki o da pek inandırıcı sayılmaz. Tabii ki GT6 çokça kaza yapılan bir oyun ve her kaza yaptığımda yarışa baştan başlamak istemezdim. Yani öyle bir seçenek olsa çoğunlukla kapatır öyle oynardım diye düşünüyorum ama hasar kesinlikle önemli bir konu ve o seçenek artık olmalı. Hasar GT serisinin en büyük eksikliği olarak bıraktığımız yerde duruyor maalesef.

Gece yarışlarının keyfi çok başka

Ders Alınması Gerek

Tuğbek GT5 inceleme yazısında çok güzel bir noktaya parmak basmış, oyunu üniversiteye benzetmişti. GT6 da öğreticilik konusunda öncülünden aşağı kalır seviyede değil. Bütün o eğitimler, hele bir de hepsinde altın almaya kasarsanız insanı çok net bir şekilde geliştiriyor. Ancak oyun eskisine oranla daha erişilebilir olmuş. Menüler, oyunun genel görsel tasarımı, Windows 8vari bir şekilde kutu kutulaştırılmış ve her şey elinizin altında. Otomobilinize bir parça alıp takmak için kırk takla atmıyorsunuz. Ya da istediğiniz otomobili satın almak için ikinci ele düşmesini beklemenize gerek yok. Bütün her şey önünüzde, sizin içine dalmanızı bekliyor. Ha, estetik olarak GT5 daha göz okşayıcıydı, kullanışlı olmak adına o konuda biraz ödün verilmiş ama olsun o kadar da.

Gayet tipsiz araçlarımız da mevcut

Ve tabii ki oyun tıpkı GT5 gibi tamamen Türkçe. Özel isimler ve seslendirilmiş diyaloglar dışında yabancı dilde bir şeye rastlamıyorsunuz. Araçların bütün ince ayarlarından menülere, sayfalar dolusu otomobil tarihçelerine kadar her şey özenli bir şekilde Türkçeleştirilmiş. Özenli kelimesini de boş yere kullanmıyorum; çeviriler gayet başarılı. Yapanların ellerine sağlık. Fena alışıyoruz yalnız, söyleyeyim. Yakında Türkçe olmayan oyunlara burun kıvırmaya başlarız.

Ne kadar grafiklere önem vermeyen bir oyuncu olursanız olun GT6’nın görselliğine şapka çıkarmak durumundasınız. Tanıtım videolarındaki kadar iyi görünmüyor doğal olarak ama GT5 ile arasında bu kadar büyük fark olabileceğini asla tahmin edemezdim. İnternetteki karşılaştırma videolarına göz atmanızı tavsiye ediyorum. Her şeyden önce ışıklandırmalar konusunda inanılmaz yol kat edilmiş. Güneş yaprakların arkasında sizinle birlikte yol alırken ya da gün batarken lastik eskitmek daha da bir güzel olmuş. Yolun kenarında duran seyirciler eskiden gerçekçilik hissini baltalamaktan başka bir işe yaramazdı, şu an çok daha inandırıcı duruyorlar. Asfalt ve araçlar aşağı yukarı aynı kalitede ama bitki örtüsü olsun, diğer kaplamalar olsun uçmuş gitmiş. Nasıl Last of Us, Beyond gibi oyunlar kendi türlerinde son noktayı koyup “budur” demişse, GT6 da kendi türünde PS3’ün son noktasına ulaşmış durumda. Bir tek bu seviyeye ulaşmak için anti-aliasing’ten feragat edilmiş ve bu hissediliyor da. Ama değmiş yine de.

GT’lerde bir türlü sevemedim karting mevzusunu

Gelenler, Gidenler

GT5’te fazla kişinin tutmadığı B-Spec, pist editörü gibi içerikler komple atılmış. Sonraki güncellemelerle yine gelebilirler tabii de şu an için yoklar. GT6 sürekli güncellenerek taze tutulacak bir oyun. Sezonluk etkinlikler ise GT6’da da bulunuyor. Buralarda bir yerde oyundaki gelir-gider dengesine mikro ödeme sistemine lanet ettiğim bir kutu olacak. Bu dengesizliği biraz olsun sezonluk etkinlikler ile dengeleyebiliyorsunuz. Bu etkinlikler belli tarihler arasında oynanabiliyor ve çok sağlam kredi kazandırıyor. Kökünü kazıyana kadar oynamak gerek.

Oyuna her şeyden önce adamakıllı bir kariyer modu gelmiş durumda. Klasmanınıza uygun yarışlara, turnuvalara vs derli toplu bir yerden erişebiliyorsunuz. GT4’teki kahve molası mücadeleleri de hoş bir geri dönüş yapmış. Bu eğlencelik atraksiyonlarda 300 koniyi en az saniyede devirme, 1 litre benzinle en fazla kilometre yapma gibi tatlı şeyler var. Bunun dışında eğitim bölümlerine benzer görev yarışları var ki kendinizi geliştirmek istiyorsanız birebirdir bunlar. Kariyer dışında erişilebilen içerikler ise daha renkli. Onlar için sağda solda kutularımız olacak, geçerken bakarsınız.

Oyunun online tarafında bayağı kallavi seçeneklerimiz var. Hasar olup olmaması, yarışa nasıl başlanacağı, hangi hareketlere ceza kesileceği gibi çok sayıda ayar yapıp yarış odanızı açabiliyorsunuz. Ama online tarafın sıkıntısı pek de pratik olmaması. Oyunun zaten uzun olan yükleme süreleri online tarafta daha da uzuyor. Bir odanın kurallarını vesairelerini görmek için yarım dakika yükleme bekleyip odayı beğenmedikten sonra çıkmak ve yarım dakika daha bekleyerek başka bir odaya girmek, sonra tekrar çıkmak falan filan derken ısınabileceği bir oda bulana kadar bezebiliyor insan. Ama yarışa başlayabilirseniz o andan itibaren her şey yoluna giriyor. Pek de iyi olmayan bağlantımla ben bile pürüzsüz yarışlar yapabildim. Yalnız GT5’te olan online kulüp kurma seçeneği nedense eklenmemiş. Tuhaf…

Eğri Oturup Doğru Konuşma Faslı

Arkadaşlar Gran Turismo 6 bir ara oyun. Bu çok net. Çok büyük reklamının yapılmaması, GT5 kadar fazla satmayacak olması, her eğitim görevinin açıklamasının GT5’teki gibi seslendirilmemiş olması, bizim koskoca bir Gran Turismo oyununa yalnızca 4 sayfa ayırıyor olmamız… Evet, bu oyun tutkuyla yapılmış ama GT5 kadar da özel değil. Yapımcıların “bir an önce geçip gitse de yeni nesle GT7 yapsak” hissini sezebiliyorsunuz. Ama çok değil. Biraz. (Acımasız olamıyorum yahu ben bu oyuna karşı.)

Her şeye rağmen oyunu delicesine keyif alarak oynadım. Benim gibi yalnızca estetiğine dair bile olsa otomobillere karşı en ufak bir tutkunuz varsa siz de muhtemelen büyüleneceksiniz. GT6’nın içinde kaybolacaksınız. Eğitim görevlerinde altın kazanamadığınız zaman oyundan nefret edecek, sağı solu yumruklamak isteyecek ama devam edeceksiniz. Devam ettiğiniz için pişmanlık duymayacaksınız. Çünkü siz otomobil denen bu mereti seviyorsunuz ve otomobili sevmek demek Gran Turismo’yu sevmek demektir.

Ay

Oyun çıkmadan önce bolca reklamı yapılan Ay görevlerinde Ay’a ilk ayak basan insanların indikleri bölgelerde yol almak, belli sürede belli sayıdaki konileri devirmek (öyle) gibi uğraşlar bulunuyor.

Bildiğiniz gibi Ay’da yerçekimi Dünya’dakinin 6’da 1’i ve oyunda Ay’da 35 kilogram gelen bir aracı yönetiyoruz. En ufak yokuştan sonra sağa sola uçtuğumuz, en ufak taş sayesinde takla attığımız bu bölümler çok zor ve biraz sıkıcı olsa da değişik olmuş. Değişiklik iyidir.

Goodwood Tırmanışı

Goodwood oyundaki teknik olarak en tekdüze etkinlik olsa da benim gibi klasik otomobillere zaafı olanlar için en keyiflilerden biri. Her yıl İngiltere’de düzenlenen Goodwood Festival of Speed oyunda biraz sönük bir şekilde yer alıyor. Oldukça kısa olan pisti genellikle eski olan çeşit çeşit araç ile en kısa sürede bitirmeye uğraşmaktan ibaret. İbaret dediysem kulağa kolaymış gibi gelmesin yalnız. Bazıları bunca yıllık GT tecrübemden ağır şüphe etmeme neden oldu.

Klasiklerin güzelliği ve çeşitliliği etkinliği renklendirmeye yetse de şöyle 1-2 klasikler geçidi videosu koysalardı da mest olsaydık fena mı olurdu? Ha bir de bir dahaki GT’ye Ford Taunus da istiyorum, ben anlamam!

Mikro Ödeme

GT6’ya mikro ödemi sistemi, yani gerçek parayla oyun içi kredi almaca getirildi ve büyük tepkiyle karşılandı.

Oyunda dengeler düzgün olduğu takdirde böyle bir seçeneğin olmasında sakınca görmemekle beraber maalesef durum öyle değil. GT5’te kazanılan kredi ile araç fiyatları arasında bariz bir dengesizlik vardı. Açtım GT6 ve GT5’teki araç fiyatlarını, kazanılan kredileri karşılaştırdım, arada pek bir fark yok. Yani aynı dengesizlik devam ediyor. Yapımcıların bu dengesizliği törpülemek yerine aradan mikro ödeme sokuşturmuş olmaları hiç mi hiç hoş olmamış.

Red Bull X

Polyphony’nin Gran Turismo’nun 15. yılı dolayısıyla Red Bull ekibiyle birlikte oyuna eklediği Red Bull X mücadelesinde Sebastian Vettel’in hocalığında, işe kart turnuvalarından başlayarak Formula 1 kariyerine atılıyoruz. Red Bull takımının ünlü teknisyeni Adrian Newey ile birlikte tasarlanan 4 Red Bull aracının 2’si şu an oyuna eklenmiş durumda (Red Bull Racing Kart ve Red Bull X 2014). Diğer 2’si de önümüzdeki dönemde eklenecek. Bayağı zorlu bir kariyer, kolaylıklar diliyorum.

Vision GT

Oyundaki en tatlı içeriklerden biri. Daha doğrusu henüz tam değil de olacak. Bu bölümden çeşitli üreticilerin GT serisinin 15. yılı için tasarladığı konsept otomobillere ulaşılabiliyor. Menüden görüldüğü kadarıyla toplam 28 konsept otomobilimiz olacak. Şu an yalnızca Mercedes’in Mercedes Benz AMG Vision Gran Turismo isimli şahane aracı mevcut. Diğer 27 tanesi de bu kadar güzel olacaksa tadından yenmez yemin ediyorum.

KÜNYE

KARNE

Artılar

• Gerçek yarış simülasyonu hissi
• Çok sayıda güzel otomobil
• Aşmış görsellik
• İçerik çeşitliliği
• Otomobil tutkunları için cennet

Eksiler

• Verdiği ara oyun olma hissi
• Gerçekçi hasar mekaniği olmaması
• Ses konusunda daha iyi olabilir

SON KARAR: Otomobil sizin için ayağınızı yerden kesen bir makineden fazlasıysa yeni evinize hoş geldiniz.

NOTU: 8+