İnceleme - La-Mulana

BEN SANA ARKEOLOG OLAMAZSIN DEMEDİM, ADAM OLAMAZSIN DEDİM.

Ne çektin be Indiana Jones. Bubi tuzaklarından kaçtın, Nazilerle savaştın, görünmez yollardan gittin. Birilerinin tabiriyle üç beş çanak çömlek çıkarmak yerine gidip en zorlu maceralara atıldın kendinden sonra gelen arkeologlara ilham kaynağı oldun.

İyi güzel de arkadaş bu Japonların yaptığı oyunlar neden bu kadar zor oluyor biri bana açıklasın. Kültürlerinde zorun önemli bir yeri var da biz mi bilmiyoruz? Kolay oyun çıktığında Japon oyuncular gamepad’lerin havada uçtuğu isyanlar mı çıkartıyor? Gerçekten anlamıyorum. Wasabi ne kadar acıysa oyunları da bir o kadar zor. Pek çok yapımcı özellikle oyuncuların elinden tutup götürürken bu adamlar resmen bak başının çaresine dercesine sizi ormana bırakıp kaçıyorlar.

Her şey bir tanıdığımın Steam’e göz atarken bak şöyle bir oyun var sen bunu seversin diye La-Mulana’yı göstermesiyle başlamıştı. Platform oyunlarını çok seven biri olarak bu yeniden yapımı görünce atladım tabi. Hikayemiz Lezema Kosugi adlı 30lu yaşlarının başında bir arkeologun eski medeniyetlerin harabesi olan La-Mulana’ya gitmesiyle başlıyor. Köyün yaşlısı, matrak Xelpud ile konuştuktan sonra da yola çıkıyorsunuz. Bu bir veda değil zira sık sık kendisini ziyaret edip bilgi almanız gerekecek. Şimdilik elinizde ilk silahınız olan kamçınızla dizüstü bilgisayarınız var.

1

                                          Yol yakınken geri dönebilirsin

BULMACA VAR DEDİLER GELDİK

La-Mulana’da birbirinden tamamen farklı pek çok mekân bulunuyor. Yüzeyden başlayarak ve gittikçe derine gidiyor, bambaşka diyarlarda buluyorsunuz kendinizi. Gözünüzü açıyorsunuz ateşlerin içine gelmişsiniz bir bakmışsınız piramittesiniz. Bir platform oyununa göre La-Mulana’da pek çok bulmaca ve çevreyle etkileşim olduğunu söyleyebiliriz. Bulmacalar kutuyu itip yerine yerleştirmekten uygun eşyayı yerinde kullanma ve doğru zamanda doğru yere basma gibi farklı şekillerde karşınıza çıkıyor. Eğer bulmacayı çözebildiyseniz ve elinizdeki Shell Horn ses çıkaracaktır. Ses yoksa bir yerde hata yapmışsınız demektir.

Bazı oyunlar vardır ki ihtiyacınız olan bilgiyi size kolayca sunmaz. Sizden kendi ayaklarınız üzerine basıp keşfetmenizi ve kafa yürütmenizi bekler. La-Mulana bunu abartmış. Genel olarak ne yapmanız ve nereye gitmeniz gerektiğini anlamakta güçlük çekiyorsunuz. Aslında kırmanız gereken sütun ve basmanız gereken plaka çok uzakta değil ama bir türlü fark edemiyorsunuz. İpucu yazıtta var ama yazıtı okumadınız. Ya da doğru yerde duruyorsunuz ama ihtiyacınız olan eşya elinizde olmadığı için ilerleyemiyor ceplerini karıştırıp aradığını bulamayan biri gibi biçare kalıyorsunuz. Deli divane aynı yerleri dolaşıp durduktan sonra en sonunda "eeh yeter lan başlarım gizemine senin!" diyip oyundan çıkıyorsunuz. Sabırsızsanız fare imleciniz “sil”e, sabırlıysanız Google’a ya da YouTube’a gidiyor. Evet, ben de çoğu zaman aptal gibi hissettim ve tam çözümlere, oyunun wiki sayfasına bakmak zorunda kaldım. Yalnız değilsiniz.

2

                             Vagona bin dediler. Eğlenceli olur dediler.

YARATIKLARI SİNİRLENDİRDİK

Keşke zor olan tek şey bulmacalar olsaydı. Oyunun aksiyon yanı da biraz çileli. Birbirinden acayip pek çok yaratık var. Bazılarında ilk başında nasıl saldıracaklarını çözmek mümkün değil (ufak bir taktik, yaratıklara dokunmayın çünkü normal saldırılarından fazla zarar görüyorsunuz). Gelelim boss dövüşlerine. Oyunda ilerleme kaydedebilmek için bölüm aralarında çıkan mini bossları ve gardiyan denen asıl bossları belli bir sırayı takip ederek teker teker indirmeniz gerekiyor. Mini bosslar genelde bulundukları odaya girdiğinizde ortaya çıkarken gardiyanları uyandırmanız gerekiyor. Bunun için de sandıklardan çıkan Ankh'lara ihtiyacınız var. Bu Ankh’ı özel yerinde kullandığınız zaman etraf değişecek ve uyuyan devi uyandıracaksınız. Çoğu gardiyan, ayıptır söylemesi, öküz gibi büyük (mesela Viy) ve siz yanlarında böcek kadar kalıyorsunuz. Dikkat etmezseniz bu abiler ve ablalar sizi saniyeler içinde öldürebiliyor. Her gardiyanda farklı bir strateji gerekiyor. Kimi yakından daha çok acıtırken kimi uzaktan saldırıyor. Bazıları birden fazla aşamalı olan bu dövüşlere yeterli ekipman, uygun silah ve tam dolu sağlık olmadan giderseniz hayatta kalmanız oldukça zor.

3

                   Büyülü duvar ve eşyalara vurduğunuzda bir güzel çarpılıyorsunuz

ALIRIMIZI ALIP GİTTİK

Bir platformdan beklenen rahat akıcı kontrollerdir. Keşke La-Mulana’nın bu konuda iyi çıkardığını söyleyebilseydim. Zıpladığınızda rahatça sağa sola gidemiyorsunuz. Havada ya da tırmanırken aldığınız en ufak darbede direk aşağı düşüyorsunuz. Tırman düş, tırman düş… Tower of the Goddess gibi bölümlerde bir süre sonra gerçekten saçınızı başınızı yolacak hale geliyorsunuz. Genel olarak oyuncular en çok zorluğundan ve kontrollerden şikayetçi olmuş. Bu konuda haklılar ama oyunun güzel tüm yanlarını da görmezden gelmişler. Kafa çalıştıran bulmacalar, güzel bir hikaye, çaba isteyen bir oynanış, hoş grafikler, idare eder ses ve müzikler La-Mulana’yı eşsiz kılıyor. Çıkalı 1 seneyi geçmiş olabilir ama takdir edilesi bir yaratıcılıkla karşılaşacaksınız.

 

NOT: 

7+

 

KÜNYE

 

LA-MULANA (PC)

Tür: Platform, Macera

Yapım: NIGORO

Dağıtım: AGM PLAYISM

Sistem: Düşük

Kutulu Fiyatı: -

Dijital İndirme: Steam (14.99$)

Yaş Sınırı: 13+

Dahası İçin://la-mulana.com/en/

 

KARNE

 

Grafik: 4

Hikâye: 3

Ses / Müzik: 4

Atmosfer: 4

İçerik Zenginliği: 4

Multiplayer / Online: yok

Ne kadar oynanır: 1 hafta

SON KARAR: Eğer sabırlı bir arkeolog olursanız siz de “anne”yi görebilirsiniz.

Bulunduğu Platformlar: PC, Wii

 

Ne İyi?

+ İçerik dolu geniş dünyası

+ Diğer platform oyunlarına göre uzun sürmesi

+ Başarınca tadılan o tatmin hissi

Ne Kötü?

- Oyunu kapatıp bir daha açtırmayacak kadar zor

- Sorunlu kontroller

- Can sıkan ketumluğu

 

YORUMLAR
Parolamı Unuttum