Bu yazı daha önce Oyungezer dergisinde yayınlanmıştır.
17 Haziran 1987 gününün hayatımdaki yerini hatırlamaya çalışıyorum: Galatasaray’ın lig şampiyonluğundan dolayı mutlu, ilk dönem karnemdeki 5 kırıktan 4'ünü temizlemiş olduğum için rahatlamış, evde iki-üç ay sürecek tadilat yüzünden huzursuz, ve uzun - sıcak yaz tatiline has bir rehavet içindeydim. Aynı gün, dünyanın bize uzak bir bölgesi, Güneydoğu Asya’da, ülkelerini yöneten diktatörün demokratikleşme sözlerini tutmadığını gören birkaç milyon G. Kore vatandaşı sokaklara dökülmüş, protesto gösterileriyle sesini yükseltiyordu. Bir haftadır devam eden gösterilerin ardından, kalabalık karşısında panikleyen bir subayın ateş açması sonucu kan dökülmeye, gösteriler iç çatışmaya dönüşmeye başladı, sayısı bugün bile tam bilinemeyen birçok G. Koreli yaralandı ya da tutuklandı.

Yazının aksine, Busan NATO için “cepte” değil…
GÜNEY KORE YENİLİNCE BEN DE YENİLMİŞ SAYILDIM
“Kuzey Kore lideri, Güney'deki bu kargaşa ortamını iki Kore’yi birleştirmek adına iyi bir fırsat olarak gördü. Topçu ve havan birlikleri iki Kore’yi ayıran sınırın güney tarafına taciz ateşlerine başladı. Birkaç haftadır süren karışıklık ve iç çatışmanın şaşkınlığı üzerine, kuzeyden gelen top atışları kışlalarında beklemeyi sürdüren G. Kore ve ABD silahlı kuvvetlerini şoka uğrattı…” İşte pek de uzak olmayan bir geçmişte yaşanmış bu olayları gerçek görüntüler ve “Wargame resmi haber spikeri” ağabeyin dokunaklı sesi eşliğinde izlememizin ardından başlıyor Wargame Red Dragon. Serinin ilk iki oyunu European Escalation ve Airland Battle’da olduğu gibi 1950 – 1990 yılları arası, kutuplaşmış iki büyük gücün Soğuk Savaş dönemindeyiz. Senaryo modu gene şu varsayımla başlıyor: Vakt-i zamanında gerçekten yaşanmış siyasi, diplomatik kavgalar askeri savaşlara dönüşseydi ne olurdu? Sorunun cevabını oyun haritasında arıyoruz.

Kara haberler tez duyuluyor Güney Kore ordusunda…
Uzaktan bakıp da oyunun içeriğinin, yapısının, mekaniklerinin kolay lokma olduğu yanılgısına düşmeyin sevgili stratejisever okurlar. Alışageldiğimiz gerçek zamanlı stratejilerin aksine, mümkün olabildiğince gerçeğe yakın durmaya çalışan bir yapısı var Wargame’in. Keşif birliklerini önden gönderip rakip birimlerin yerini, kimliğini saptamak haritadaki minik askerlerinize vereceğiniz ilk emir oluyor genellikle. Kimlik demişken; silah türünden olası isabet oranına, yer ve hava olmak üzere menzile, hasar çeşidine, aracın zırhına, piyade ve araçların hareket ve kamuflaj kabiliyetlerine kadar ayrıntılı bilgilerden bahsediyorum. (Örnekleri daha da uzatsam askeri eğitim seminerine giriş olacak burası, kesiyorum o yüzden.) Yolları kullanmanın, ormanlara gizlenmenin, bina arkalarında beklemenin, tarlada veya çamurda ilerlemeye çalışmanın sonuçları ve etkileri farklı oluyor çatışmanın durumuna göre. “En dayanıklı ve uzun menzilli, güçlü tanklarla zırhlı ordu kurar, hızlı ilerle komutunu vererek üslere rush yaparım” mantığı sıkça rastlanan bir Wargame acemisi yanılgısı. Zira bir iki keşif ve gözcü birliği ile yerinizi saptayan rakip, hepi topu ikişer kişiden oluşan tanksavar birlikleri ile kaşla göz arasında yanan hurda yığınlarına çeviriverir tüm puanınızı yatırdığınız tanklarınızı. Ve siz de aynen benim bol bol yaptığım gibi “Ağır hezimet” yazılı sonuç ekranına bakakalırsınız.

Çatışmadan hemen önce Uchang cephesinde son durum işte böyle…
KAYBETTİKLERİMDEN ÖĞRENDİĞİM BİR ŞEY VAR
Bir değil, birçok şey var aslında öğrendiğim: Yerleştirme ekranında altından değerli her bir komuta puanını olabildiğince mantıklı kullanarak birlik satın almak, birbirinin eksiğini tamamlayan gruplar oluşturmak, hareket halinde isabet oranının düştüğünü, bina, tepecik gibi engellerin ardında görüş açısının sıfırlandığını, zırhlı araçların yan ve arka kısımlarının zayıf olduğunu akılda bulundurmadan rakibe tank tokat girişmemek bunlardan bazıları.

Duman altında kaldım ama rakibim de duman oldu.
Oyunun en büyük sorunu da zaten bu “öğrenme” aşamasında. European Escalation’ın ilk birkaç görevi gayet anlaşılır, düzenli bir eğitim bölümü içeriyordu. Red Dragon’da ise ilk tıkladığım mod olan “Tutorials”ta ilk hayal kırıklığımı yaşadım. Domino taşı etkisi yaratan yüzlerce ayrıntıya sahip savaş yapısı, kısa ve kuru cümlelerle açıklanmış, oyuniçi eğitim hiç yok! O yüzden oyunu el yordamıyla öğrenmek durumundasınız. Art arda yenilgilerden sonra temelde neyi yanlış – eksik yapıyorum sorusunun cevabını bulabilmek, her an en az birkaç yüz oyuncunun çevrimiçi olduğu sohbet penceresinden deneyimli ve yardımsever bir oyuncudan yardım istemek ve en önemlisi öğrenmek için gerekli sabrı gösterebilmek…

Zırhlılar hedefe doğru, koşar adım ilerlerken…
Uzun uzun anlatılamayacak türden farklı, özgün bir gerçek zamanlı strateji arıyorsanız ve uzun saatler sürecek öğrenme aşamasına katlanacak sabrınız varsa bu oyun tam size göre; Soğuk Savaş’ın sıcak bir cephesinde görüşmek üzere dostlar!
NOT
7
KÜNYE
WARGAME RED DRAGON (PC)
Tür: Strateji
Yapım: Eugen Systems
Dağıtım: Focus Home Interactive
Dijital İndirme: 40$ (Steam) – 96 TL (Playstore)
Yaş Sınırı: 16
Bulunduğu Platformlar: PC
Ne İyi?
- Bolca Soğuk Savaş ayrıntısı
- Belli bir mantığı izlemeye çalışan gerçekçi yapı
- Atmosfer başarılı
-Yeni ülke, bölge, senaryo ayrıca savaş gemileri
Ne Kötü?
- Oyun içi eğitim bölümü yok
- Yenilikler eski oyuncuları kesmeyebilir
















