Justice League fragmanının yarattığı heyecan ile beklentilerimiz arttı. Açıkçası fragman öncesinde herkes filme dair olumsuz düşüncelere sahipti ve pek bir heyecan yoktu. Şu an umutlarımız yeşerdi, yarına daha pozitif bakabiliyoruz. Film bizlere güzel şeyler vaad ediyor.
Elbette sunulan her şeyden memnun değiliz ve doğamız gereği hep daha fazlasını istiyoruz. Filmde görmek istediğimiz bir çok şey var. Biz de sizlere bunları belirli bir sayıya düşürüp filmden neler beklediğimizi, neler görmek istediğimizi sıralayalım dedik.
Eğer yeni Justice League fragmanını izlemediyseniz yazıya devam etmeden önce onu izlemenizi tavsiye ederiz.
1- Atlantis Ordusu
Fragmanın yıldızı tartışmasız Aquaman'di. Kendisini bu kadar ön plana çıkarmalarının altında bir neden yatıyordur diye düşünüyorum. Başarılı oyuncu seçimi ve Aquaman'in kendi filmine duyulan güvenin haricinde bir şeyler olmalı değil mi? Benim düşüncem Atlantis'in filmde önemli bir yer kaplayacağı yönünde. Zaten Justice League'in Yeni 52 çizgi roman serisini okuduysanız ya da aynı hikayenin animasyon filmini izlediyseniz Atlantis'in önemini anımsarsınız. Benim beklentim Atlantis sahnelerinin filmin içerisinde kendi hikayesine sahip olacağı yönünde. Mera gibi önemli bir karakteri boşuna koymazlar filme. Lois Lane, Iris West ya da Steve Trevor gibi sadece aşk hikayesi olarak yer alan bir karakter değil, koskoca Atlantis'in kraliçesi ve ordusunun komutanı. Bu yüzden Atlantis sahnelerinin öneminin oldukça yüksek olacağını düşünüyoruz. Belki de Darkseid'ın Parademon ordusuna karşı o teknoloji ile baş edebilecek tek ordu Atlantis'tedir. Ya da bir Mother Box da Atlantis'te yer alıyordur ve teknoloji olarak o kadar gelişmelerinin sebebi o Mother Box'tır. Mera liderliğinde bir Atlantis ordusu görürsek hiç şaşırmamalıyız.
2- Siyah Kostümlü Superman
Batman v Superman: Dawn of Justice'te hayatını kaybeden Superman bu filmde yer almıyor. En azından şimdilik. Çizgi romanları takip eden ya da Superman hikayesini bilenler az çok neler olacağını tahmin etmişlerdir. Çizgi romanda Doomsday ile olan mücadelesinin sonunda Superman tıpkı filmdeki gibi hayatını kaybediyor. Fakat Krypton fizyolojisi onun gerçek anlamda ölmesini engelleyip bir komaya sokuyor ve vücudu iyileşene kadar komada kalıyor. Efsanevi siyah kostümü ise tam bu noktada devreye giriyor. Vücudunun normalden daha fazla güneş enerjisine ihtiyaç duymasından dolayı özel bir kostüm giyiyor Superman ve uzun bir süre bu siyah ve pelerinsiz kostümle dolaşıyor. Bir de halk arasında kaleci saçı olarak bilinen, yabancıların mullet dediği önleri kısa arkaları uzun saç stili ile kombine ediyor siyah kostümü. Eğer Justice League'in sonunda ya da bir yerinde Superman geri gelecekse bunun siyah kostüm ile olması bize göre şart. Zaten Zack Synder gibi bir çizgi roman ustasının asla atlamayacağı bir noktadır bu ama biz gene de isteğimizi belirtelim değil mi?

3- Düzgün İşlenmiş Bir Darkseid
Bildiğiniz gibi Justice League filminin hatta filmlerinin gerçek kötüsü Darkseid. Biz şimdilik onun gönderdiği orduyu ve o ordunun komutanı olan Steppenwolf'u biliyoruz. Darkseid DC için çok önemli bir isim. Darkseid ismini hiç duymamışlar için şöyle açıklayalım, Marvel'daki muadili Thanos. Hatta doğruyu söylemek gerekirse Marvel Thanos'u yaratırken Darkseid'ı neredeyse kopyala-yapıştır tekniğini kullanarak ortaya çıkartmıştı. Ne büyük tesadüftür ki Marvel Avengers'ın yeni filminde, DC de Justice League'de bu iki karakteri işleyecek. Bizim Justice League'den beklentimiz Marvel'ın yaptığı hatayı yapmaması ve Darkseid'ı bizlere iyi bir şekilde vermesi. Thanos neredeyse her filmde "easter egg" olarak, gönderme olarak yer aldı ve açıkçası büyük kötü imajını oldukça çizdi. Darkseid oldukça ürkütücü ve gerçekten çok güçlü bir karakter. Film bize Darkseid'ı tam tadında vermeli ki bir sonraki film için içimizde merak hissi kalmalı. Açıkçası ben filmi izlerken her Darkseid ismi geçtiğinde karamsarlaşmak ve korkmak istiyorum. Çünkü Darkseid öyle bir karakter. Ne çok fazla bizlere gösterilmeli ne de kısaca ismi geçip geçiştirilmeli. Düzgün bir şekilde izleyiciye aktarılan Darkseid sinema tarihinin en iyi kötülerinden biri olarak yerini alır.
Keşke Yüzüklerin Efendisi'ndeki Sauron gibi yapsalar Darkseid'ı. Film boyunca sürekli gözümüzün önünde olmamasına rağmen varlığını bize hissettirse. Gözüktüğü kısa anlarda koltuğumuza yapışsak, gerginlikten tırnaklarımızı yesek. Çok şey mi istiyoruz?

4- Yeni Bir Warehouse Sahnesi
Batman v Superman filminde herkesin kusursuz bulduğu ve hemfikir olduğu bir sahne vardı o da Batman'in Martha Kent'i kurtarmaya gittiği, şov yaptığı sahneydi. İlk defa gerçek bir Batman dövüşü izledik sinemada ve hayran kaldık. Arkham oyunları, çizgi roman sayfalarından kopup gelen kareler, Batman'in ne kadar zeki ve iyi bir dövüşçü olduğunu kanıtlayan her saniye bizleri mest etti. Bu filmin de öyle bir sahneye ihtiyacı var. Elbette her kahramanın şov yapacağı bir an olacaktır filmde fakat bizim yeni bir Batman sahnesine ihtiyacımız var. Tek eliyle tank kaldırıp fırlatan ya da ışık hızında koşan birinin yaptıkları bir yere kadar etkiliyor bizleri çünkü zaten o şeyleri yapabilmeleri en başta etkileyici faktör oluyor. Söz konusu Batman olduğunda "acaba şimdi ne yapacak" beklentimizi karşılaması gerekiyor filmin.

Listemiz devam ediyor, eğer çay molası verecekseniz şu an tam zamanı.
5- Mother Box'ın Mantıklı Açıklaması
İlk yayımlanan fragmanda Apocalyps'ten gelen ve Dünya'nın belirli yerlerinde olduğu söylenen Mother Box'ları görmüştük. Motherbox gerçekten çok ileri bir teknoloji ve Darkseid'ın gezegenine direkt bir Boom Tube (iki mekan arasında geçiş kapısı) açabilme özelliğine sahip. Filmde Cyborg'un Mother Box ile yaratıldığını biliyoruz, Batman v Superman filminde görmüştük o sahneyi. Cyborg üzerinden dram yaratacak şekilde açıklamak yerine Mother Box'ların neden Dünya'da olduğunu, hangi amaçla gönderildiğini sağlam temeller üzerine oturtarak vermek zorunda film bizlere. Çizgi romanda Dünya'nın önemi her zaman farklı şekillerde sunuldu bizlere. Darkseid'ın peşinde olduğu Anti-Life Equation'ın ana temeli olan özgür irade üzerinde durarak bizlere iyi bir sebep sunabilirler. Çizgi romanda harika şekilde işlenmişti bu konu ve neden tüm galaksinin Dünya'ya göz diktiğini bizlere bir çok hikayede vermişlerdi. Mesela, Yaşamı simgeleyen Beyaz Lantern'lerin kaynağının Dünya olduğunu biliyor muydunuz? Lantern demişken..

6-Green Lantern
Justice League filminin en büyük eksiği bir Green Lantern olmaması. Hal Jordan'ı ne yazık ki çok da iyi olmayan bir film ile harcamıştı Warner Bros. Fakat elimizde sadece bir tane Green Lantern olmadığını biliyoruz. John Stewart, Guy Gardner, Kyle Rayner, Simon Baz ve Jessica Cruz güzide gezegenimizden çıkan diğer Green Lantern üyeleri. Özellikle John Stewart hem karakteri hem de hayran kitlesi ile önemli bir yer tutuyor. Filmin sonlarına doğru uzun zamandır Güneş Sistemi dışarısında olan John Stewart ve Guy Gardner gelse ve ikinci Justice League filminde yerlerini alsalar güzel olmaz mı? Hal Jordan'ı elbette görmek isteriz fakat Ryan Reynolds sağ olsun hiç susmadığı için uzun bir süre beyaz perdede Hal Jordan görme ihtimalimiz pek yok. O yüzden John Stewart ve Guy Gardner harika seçimler olacaktır. Guy ve Batman arasındaki atışmalar tam Marvel filmleri sayesinde süper kahraman filmlerinde espri ve komedi izlemeye alışmış kitleye göre olacaktır.

7- Batman'in Karakter Değişimi
Batman v Superman filminde gördüğümüz Batman oldukça huysuz biriydi. Yaşı ilerlemiş, uzun süredir bu işi yaptığı için biraz çizgisini kaybetmişti. Fragmanlardan görebildiğimiz kadarı ile daha az somurtan, arada espri yapan ve hayata daha optimistik bakan bir Batman görüyoruz. Batman'in bu değişiminin bizlere iyi verilmesi gerekiyor. Hatta Batman v Superman filminin yapamadığı şeyi, yani Batman'in ilk değişimini de bizlere bir şekilde sunmaları gerekiyor ki şu yaşadığıkları daha inandırıcı ve sağlam olsun. Benim düşünceme göre Batman'in değişimi direkt Superman ile alakalı. Bildiğiniz gibi Superman'in asıl olayı bütün dünyaya umut vermesidir. Man of Steel ve Batman v Superman'de hiç göremedik böyle bir Superman hatta tam tersini gördük. Superman'in ölümünün insanların üzerinde bıraktığı etkinin Batman'de yarattığı değişiklikleri görmek çoğu insanın mesafeli durmaya başladığı Superman'e de kucak açtırma yolunda önemli bir adım olacaktır.

BONUS: Kopuk Olmayan Bir Senaryo
Zack Synder dendiğinde herkes aynı şeyi, harika bir yönetmen olduğunu, müthiş sahneler çektiğini fakat filmlerinin kopuk kopuk olduğunu söylerler. Ne yazık ki doğru olan bu yargı Zack Synder'ın önündeki en büyük engel. Batman v Superman'in en büyük problemi kopuk ilerleyen senaryosuydu. Eğer bu filmde bir bütünlük yaratmayı başarırsa sadece Batman ya da Superman hayranlarına değil, genel izleyicinin de beğeneceği bir film ortaya çıkar. Hadi Zack! Aslansın, kaplansın, yaparsın!
















