Sherlock Holmes: Crimes & Punishments İnceleme

SUÇ VE CEZA, HER ZAMAN İYİDİR

 

Bu yazı daha önce Oyungezer dergisinde yayınlanmıştır.

Robert Downey Jr.’un başrolünde olduğu filmlere dek Sherlock Holmes denildiğinde gözümün önüne şöyle tam bir İngiliz beyefendisi gelirdi; ekose yeleği, geyik avcılarınınkine benzeyen şapkası, ağzında piposu. Robert Downey Jr. bu imajı sağlam vücutlu, aklı kadar yumruklarını da kullanmayı bilen birine çevirdi aniden. Son noktayı ise BBC’nin müthiş dizisi Sherlock ile Benedict Cumberbatch koydu. Artık biri bana Sherlock Holmes deyince aklıma gelen tek görüntü Cumberbatch’in canlandırdığı Sherlock oluyor. İşte yeni Sherlock eskiden akıllara gelen Sherlock’tan ne kadar farklıysa, Crimes & Punishments da önceki Sherlock Holmes oyunlarından bir o kadar farklı.

sherlock-1

Kadına uzanan eller kırılsın sloganının canlı örneği

Hadi oradan abartıyorsun demeyin, Sherlock Holmes’un bu yeni oyunu ortalama üstü bir point&click adventure oyunu olmaktan çıkmış, gerçek anlamda dedektiflik yapmaya dayanan bir oyuna dönüvermiş. Nasıl desem, L.A. Noire gibi bir oyun olmuş yani. Örneğin çözmeye çalıştığımız tek bir konu yok oyunda, yine aynı L.A. Noire’da olduğu gibi farklı farklı vakalarla karşı karşıya kalıyoruz. Hatta tam sayısını vermek gerekirse oyunda bizi birbirinden değişik altı vaka bekliyor.

YOKSA WATSON'I MI OYNUYORUZ?

Elbette her şey tamamen farklı değil, oyun tanıdık (ve bence olması gereken) bir yerde başlıyor: Baker Street’te. Watson, Suç ve Ceza’nın keyfini çıkarırken içeriden tabanca sesi duyuyor ve odaya girdiğinde Sherlock’u gözleri bağlı halde sağa sola ateş ederken buluyor. Masadan, sehpadan siper ala ala yanına varıyoruz ve biliyoruz ki Sherlock aslında bu gözünü bağlama işini duyularını test etmek için yapıyor. Zaten az sonra duyduğu seslerden ipuçlarını birleştirerek odaya Lestrade’ın geldiğini anlıyor. İşte tam bu noktada oyunun Holmes’un yeni uyarlamalarını kendine ne kadar örnek aldığını da görüyoruz. Sherlock dizisinin en güzel yanlarından biri Holmes’un düşünürken yaptığı gerçek zamanlı çıkarımlardır, hani ekranda düşündüğü kelimeler belirir, aralarında bağlantılar kurar. Sherlock değil de Da Vinci’s Demons izlediyseniz de ne demek istediğimi anlamışsınızdır. İşte oyunun başı da hikâyeye sıkı bir girişin yanı sıra oyuncuların yeni Holmes uyarlamalarından alışık olduğu mekanikleri kullanacağını gösteriyor.

sherlock-2

Sherlock’umuz nereye giderse gitsin her zamanki şıklığını koruyor.

Yazının başında L.A. Noire ismini boşuna kullanmamıştım, oyunun başında not defterinizi açtığınızda yine tanıdık şeylerle karşılaşacaksınız. Yapmanız gerekenlerin listesine ek olarak bir harita, şüphelinin profili, topladığınız deliller, hepsi burada ve bunlar her vakada değişecek. Benim gibi L.A Noire hastasıysanız daha bu dakikadan sizi çok güzel bir oyun deneyiminin beklediğini anlıyorsunuz.   

Ve bu güzellik yalnızca bir umut olarak kalmıyor. Crimes & Punishments’ın grafikleri önceki oyunlardan kat kat ileri seviyede. Yalnızca ortamlar değil, aydınlatmalardan tutun objelere ve en önemlisi de yüz animasyonlarına kadar her şey geliştirilmiş. Karakter modellemelerindeki ayrıntılar görünüşlerinin çok daha gerçekçi olmasını sağlarken, nihayet dudaklar da konuşmalarla senkronize olmuş. Tamam bizler adventure türünde grafiği öyle çok önemsemiyoruz ama eğer 3D dolaşılabilen bir oyun yapacaksan onun da grafiklerinin iyi olması gerekiyor biraz.

NEYLEYİM GRAFİĞİ, SUÇ BENİM OLMAYINCA

Neyse sallayın şimdi grafikleri, biz asıl suçlara odaklanalım. İlk vakamız bir cinayet. Haritamızda aktif olan bölgeler arasında istediğimiz gibi geçiş yapabiliyoruz ve soruşturma derinleşip de yeni bilgiler öğrendikçe yeni bölgeler de açılabiliyor. Haritada gitmek istediğimiz yere tıkladığımızda oraya ışınlanmıyor, onun yerine taksiyle gidiyoruz :) Eh ışınlanma teknolojisi henüz keşfedilmemiş tabii, hem bu vesileyle taksideyken defterimizi açıp bildiklerimizi gözden geçirme imkanına da sahip oluyoruz. Bu çok hoş bir düşünce olmuş. Cinayet mahalline vardığınızda ise sizi ilk olarak yeni mekaniklerden Sherlock Vision karşılıyor. Bu görüşe geçtiğiniz zaman ekranın renkleri soluklaşıyor ve Holmes’un dikkatini çeken şeyler turuncu renk alıyor. Sürekli başka oyunlardan örnek veriyorum ama bu da Batman gibi işte, ipucu taraması :) Tabii bu mekanik oyunu öyle pek kökten değiştirmiyor, sonuçta fark ettiğiniz şey ayak izi gibi şeyler ki bu tür şeyleri fark etmeden zaten Holmes olunmaz. Ama işte ikinci bir özellik var ki o işleri bayağı bir değiştiriyor.

sherlock-3

Tekinsiz bölgelerde gezerken silaha ihtiyacımız olabilir.

Sherlock’un hayal gücü modu mekânda gerçekleşmiş olan ya da Sherlock’un gerçekleştiğini düşündüğü olayları hayalet görüntüler eşliğinde izlettiriyor bize. Bunu da Hannibal’da Will’in cinayet anlarını kafasında canlandırmasına benzeteyim hadi :) Yine benzer sahnelerde bazen bize bir şeyler hatırlatan bir kokunun ne olduğunu çıkarmaya çalışıyoruz mesela. Bunun için de ekranda çıkan mavi görüntüleri hareket ettirip döndürerek bir obje yaratmaya çalışıyoruz ve 3D objeyi bulduğumuzda evreka diyerek önemli bir ipucunu hatırlıyoruz.

ŞERLOKLAMAK MI, ŞERLOKLAMAMAK MI?

Bu iki özellik niye önemli biliyor musunuz? Çünkü önceki oyunların aksine bu oyunda kendimizi gerçekten de Sherlock gibi hissedebiliyoruz. Onun gibi düşünüyor, ipuçlarını onun gibi fark ediyor, kafamızda aynı onun gibi birleştiriyoruz. Dedim ya oyun diziye daha yakın diye, hangimiz diziyi izlerken Holmes gibi olmayı istemedik ki? Şimdi o imkâna sahibiz işte.

Bu özelliklere ek olarak bir de sorguya çektiğimiz veya konuştuğumuz karakterlerin profilini çıkarabiliyoruz. Bu sırada sağ tarafta gri renkle üstü kapatılmış kelimeler görüyoruz, mesela orada beş kelime varsa etrafa bakarak bu beş kelimenin neler olduğunu tespit etmeye çalışıyoruz. Örneğin bir broş, haç şeklinde kolye vs gibi. "Hidden object" benzeri bu kısmın sonunda Sherlock kişi hakkında daha fazla bilgiye sahip oluyor ve bu bilgiyi yalan söylendiğini düşündüğünde kullanabiliyor. ‘Valla çok fakirim ağabey’ diyen birine ‘la madem fakirsin o altın saatin parasını nereden buldun’ diye sormak gibi (tabii oyunda tam olarak böyle olmuyor).

sherlock-4

Bulmacalar pek fazla zorlamayan cinsten, al birini dök ötekine.

Gelelim oyunun hem en güzel, hem de bazıları için en kötü yanına. Tamam bir sürü ipucu topladınız, kafanızda da olayın nasıl geliştiği veya mesela cinayeti kimin işlediği şekillendi. Bu çıkarımların sonunda birini suçladınız. Hah işte bu finali takip eden videonun ardından karşınıza çıkacak olan özet ekranında bulduğunuz ipucu sayısına ek olarak vardığınız sonuç da yazıyor. Ama sonuç doğru mu, yanlış mı bilmiyorsunuz. Eğer isterseniz vardığınız sonuç doğru mu ve kaç ipucundan kaçını toplamışsınız diye kontrol edebiliyorsunuz. Yani her vaka için varabileceğiniz birkaç farklı son var ama bunlardan yalnızca biri doğru. Sonucu ister kontrol edin, ister etmeyin, vaka böylece sonlanıyor ve bir sonrakine geçiyorsunuz. Bu aslında gerçek hayata en yakın oynanış şekli. Peki niye bazıları için kötü yan dedim? E çünkü başarılı olup olmadığınızı bilmiyorsunuz ki. Belki onca zaman “pehh ne Şerlokluk yapıyorum ama, off bu ne çıkarım, vaayy bu ne ipucu yakalayışı” diye kasım kasım kasılıyordunuz, ama meğer çıkarımlarınız da, ipuçlarını değerlendirme şekliniz de yanlışmış. Bugüne kadar hep bir oyunda bölüm geçtiysek her şeyi doğru yaptığımızdan emin olmaya alışmıştık ve Crimes & Punishments bunu yıkıyor.

sherlock-5

Ekranlardaki detaylar çok iyi, özellikle duvarlardaki çerçevelere dikkat etmenizi öneririm.

Oyunda altı farklı hikâye var demiştim ve bunların her birini de çözmek yaklaşık 2-3 saatinizi alıyor. Oyun süresi ciddi anlamda tatminkâr yani. Önceki oyunlarda tek bir olayla saatlerce uğraşmak, kısıtlı sayıda mekanda, kısıtlı sayıda karakterle çok fazla vakit geçirmek biraz sıkıcı oluyordu. Crimes & Punishments ise serinin bu eksisini de denklemden tek hamleyle çıkarmayı başarmış. Bunun üzerine bir de sunulan vakaların gerçekten birbirinden farklı ve çok iyi hazırlanmış olduğunu eklersek Crimes & Punishments tam bir dedektiflik ziyafeti sunuyor oyunculara.

NOT

7+

KÜNYE

Sherlock Holmes: Crimes & Punishments

Tür: Adventure

Yapım:Frogwares

Dağıtım: Focus Home Interactive

Fiyatı: 84TL (Playstore)

Platform: PC, PS3, PS4, Xbox 360, Xbox One

Ne İyi?

-Grafik ve ses bakımından sınıf atlamış

-Yeni mekanikler kendinizi Holmes gibi hissetmenizi sağlıyor

-Tüm vakalar son derece ilgi çekici

-Farklı sonları görmek için tekrar oynanabilir

Ne Kötü?

-Oyun bulmacaları çözmenizde fazlaca yardımcı oluyor

-Mekanlar arasında dolaşırken yükleme süreleri çok uzun

-Vakalar dışındaki hikaye zayıf

YORUMLAR
Parolamı Unuttum