İnsan hayatının en masum ve en kırılgan dönemi çocukluktur. Sevgi bekleyen, güvenli bir ortama ihtiyaç duyan küçük bir varlıktan bahsediyoruz. Kötülüklerden en çok etkilenen onlar. Ve Isaac’in çektiği sıkıntıyı hiçbir çocuk çekmedi.Edmund Mcmillen en sevdiğim bağımsız oyun yapımcılarından biridir. Normalde çok rahatsız edici gelebilecek kavramları sevimli ve bir o kadar da grotesk bir biçimde yansıtabiliyor. Detaylara gösterdiği özen, alaycı üslubu ve bolca referans vermesi de cabası. Gish olsun, Super Meat Boy olsun eminim en az bir oyununu oynamışsınızdır.
The Binding of Isaac’i bilmeyenlere anlatayım. 2011 yılında çıkan The Binding of Isaac, annesiyle bir tepede yaşayan küçük Isaac’i konu alıyor. Bir gün anne Tanrı’dan oğlunu kurban etmesi gerektiğini duyar ve bıçağı kapıp Isaac’in peşine düşer ve Isaac odasındaki döşeme kapağını açarak yerin altına kaçar. Oyunda kurtçuk, sinek öksüren çocuklar gibi iğrenç yaratıklara gözyaşlarımızla saldırıyor ve aldığımız item’lerle güçlenerek daha derine doğru ilerliyorduk. Bağımlılık yapan bu roguelike, RYO türü oyunda bulunan yığınla oyun sonu ve item oynanabilirliği ciddi anlamda yükseltiyordu. Flash kullanılarak geliştirildiği için bazı bug ve yetersizliklerden ötürü Edmund, kafasındaki oyunu tam yapamadığını dillendiriyordu. Sonunda Nicalis ile birlikte çalışarak 2014 yılında 16-bit konsol oyunlarını andıran yenilenmiş sürümü The Binding of Isaac: Rebirth’ü yayınladı en başarılı reboot’lardan birine imza atmış oldu.
Afterbirth, ilk oyuna çıkan The Wrath of Lamb’ten daha iyi bir DLC olmuş. En büyük yeniliklerden biri Greed Mode, yani açgözlülük modu tahmin edebileceğiniz gibi oynanışın paraya endekslendiği bir mod. Başladığınız yerde biri açık diğeri de kilitli olmak üzere 2 hazine odası, bir dükkân, bir lanetli oda ve de çıkış bulunmakta. Geniş odanın merkezindeki tuşa bastığınızda belli zaman aralıklarıyla dalga dalga düşmanlar çıkıyor. Çıkan ufak bir miktar parayla birlikte her yeni dalganın başında aktif item’iniz şarj oluyor. Tuşa basmadan önce ya da bossların çıktığı son 2 dalgadan önce dükkâna gidip paranızla item alabiliyorsunuz. Itemlerden memnun değilseniz dükkândaki otomata para yükleyerek değiştirebiliyorsunuz. Anahtar ve kalp dışındaki aktif ve pasif itemleri aldıktan sonra ise yerine yenileri geliyor. DLC ile Lillith adında yeni bir karakteri yönetme imkânımız oluyor. 1 normal kalbi ve 2 lanetli kalbi olan Lillith’i açabilmek için Azazel ile Greed Mode’u bitirmeniz gerekli. Lillith’in kendi gözyaşı dökemediği için saldırma işi yanındaki küçük karabasan düşüyor.
Bunlara ek olarak olan bölümlerin alevli, ıslak gibi alternatif versiyonları hazırlanmış ve özellikle soundtrack’e eklenen yeni parçaların çok iyi olduğunu söylemeliyim. Animasyonlarda ufak tefek değişiklikler var. Artık bir hap yuttuğunuzda (Tears Up) ya da kart (2 of Spades) kullandığınızda gizemli bir ses duyuyorsunuz. 10 yeni challenge eklenmiş ve Hard Mode eskisinden de zor. Afterbirth’ün en zayıf bulduğum yanı ise yaratıklar oldu. Rag Man ve Little Horn gibi sıradışı bosslar olmasına rağmen çoğu hali hazırda olanların laciverti ya da birleşimi olmuş. Aynı şekilde bazı itemler de size epey tanıdık gelecektir. Bunları yazdım ama bir yandan adama da hak veriyorum, o kadar şey tasarladıktan sonra yeni fikir bulmak zor olmalı.
Sonuç olarak Afterbirth, The Binding of Isaac oyuncularının saatlerini harcayabileceği bir DLC olmuş. Umarım Edmund bu saatten sonra yeni bir The Binding of Isaac oyunu yapmaya kalkışmaz ve diğer çalışmalarına ağırlık verir. Zira elinde kullanabileceği yeni bir fikir kalmadı.
